• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

HÜDA PAR’ın ısrarla gündeme getirdiği “yeni bir anayasa” talebi 12 Eylül’ün yıldönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme getirildi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 6 Eylül’de "Bu anayasa askeri cunta anayasasıdır. Bu anayasadan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Siyaset kurumunun ve siyasi partilerin bu millete olan bir borcudur, mutlaka bu borçlarını ödemelidirler" ifadeleri bir süredir unutulan “anayasa tartışmalarını” yeniden gündeme taşıdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 12 Eylül tarihli 1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu’nda  “12 Eylül yönetiminin ülkemizin kalbine sapladığı en büyük hançer, üzerinde halen konuştuğumuz, tartıştığımız 1982 darbe anayasasıdır” ifadelerini kullandı.

Normal koşullarda bütün partiler “Evet, biz de 12 Eylül anayasasına karşıyız” derler ama iş değişiklik talepleri ciddileşince birden çoğunun içinden Evrenizm çıkar.

Erdoğan’ın talebine “getirin şu teklifinizi bakalım” denileceğine CHP yüksek sesle “değiştirtmeyiz” anlamına gelen cümleler kurmaya başladı bile!

Süreç ilerlerse CHP’nin sesi de gürleşecektir.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AK Parti’nin Anayasa önerisinin yerel seçimler için üretildiğini savundu.

Hadi diyelim ki seçim yatırımı olsun. Siz daha sivil, daha çoğulcu ve topluma daha nefes aldıracak bir taslakla gelsenize!

Özal istiyorsa biz istemiyoruz,

Demirel istiyorsa biz karşıyız,

Erbakan bundan yana ise hayır olmaz tarihsel repliği şimdi Erdoğan istiyorsa olmaz, olarak devam ediyor.

Dikkat ederseniz konu anayasa ama mesele dönüp dolaşıp kişiler merkezli değerlendiriliyor.

Normalde değişimi ve ilerlemeyi muhalefetler savunur, statükoyu savunmak ise iktidarlara düşer.

Ama ilginç bir şekilde ülkemizde muhalefet statüko ile Katolik nikahı kıymış gibi bir türlü alışkanlıklarından vazgeçemiyor.

Hadi CHP’yi anladık, direnecektir. Peki HDP’ye ne oluyor.

Kürtler 12 Eylül’de çok mu güzel günler yaşadı?

HDP Eş Genel Başkanı Sultan Özcan konu ile ilgili açıklamasında eline Baykal’ın konuşma metni tutuşturulmuş gibi “HDP’nin temel program belgesinin laiklik” olduğunu belirtti.

Anayasa tartışmalarını laiklik üzerinden değerlendirdi.

Hani meclis kürsüsüne çıkıp “Türkiye laiktir laik kalacak” diye bir de topluca slogan atsalar tam da Kürtlerin derdine derman olmuş olurlar!

Değil mi zaten Kürtlerin en büyük sorunu budur!

Yeni bir anayasa için tartışma zemini oluşturmak bu kadar zor mu?

Bu kadar dogmatik olmaya, statükoya amade olmaya ne gerek var?

AK Parti’nin anayasa taslağı elinize gelir hangi madde sizce sorunlu ise şerh düşer ortak bir zemin için çaba harcarsınız?

Her konuya “istemezük, yaptırmazuk” diyeceğinize bir çözüm önerisi sunmanız gerekmez mi?

Zahmet edip sizler de taslaklar hazırlasanız da şu darbecilerin hazırladığı anayasan kurtulsak zor mu?

Anayasa denilince insanların aklına sadece anayasa mahkemesi geliyorsa meclis ne iş yapar?

Her seçim zamanında yeni bir anayasa sözü verip meclis açıldığında süreci baltalamak….

Sahi bu meclis niçin var?