• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Bayburt’ta 12 yaşındaki kız çocuğunun, arkadaşları ile oynarken Mustafa Kemal büstüne kartopu attığı iddiası sonrasında başka bir okula sürgün edilmesi akıllara “Sürgün İnek” filmini getirdi.

Önce o günlere gidelim.

2009 yılında Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Kadiruşağı köyünde bir inek sahibinden kaçarken okula girer ve orada bulunan Mustafa Kemal büstünü kırar.

Köylü korku içindedir, sonuçta kırılan Mustafa Kemal’in büstüdür. İneğin sahibi korkudan hayvanını başka bir köye gönderir. Sonrasında okula müfettişler gelir soruşturma açar. Büstün bilinçli mi yoksa kazaen mi kırıldığı hususu eyice bir araştırılır.

Sonuç büstü kıranın bir inek olması, büstün dayanıksız malzemeden yapılmasından dolayı dosya kapanır ama bu arada tüm köylü de iyi bir soruşturmadan geçirilir.

Bu olay 2014 yılında başrolünü Hasan Kaçan’ın oynadığı “Sürgün İnek” adıyla komedi filmine dönüşür.

Komedi filmine dönüşür, çünkü bazen trajediyi en iyi anlatan şey mizahtır.

Filmi anlatacak değilim.

Bizim konumuz sürgün çocuk.

Malumunuz 13 Şubat günü 12 yaşındaki bir kız çocuğu arkadaşları ile kartopu oynarken atışlardan bazıları Mustafa Kemal büstüne isabet etmiş.

Beden eğitimi öğretmeninin iddiasına göre -ki kendisinin öğrenciye karşı hasmane tutum içinde olduğu iddiaları var- çocuk Mustafa Kemal büstüne bilerek kartopu atmış.

Sonrasında soluğu okul idaresinde alıyor ve meseleyi polisiye bir vakaya dönüştürüyor.

Beden eğitimi öğretmeninin okul yönetimine; okul yönetiminin öğrencinin babasına uyguladığı mobing(baskı) sonuç verir ve çocuk sürgün edilir.

Her ne kadar Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğü bu sürgünü afilli sözcüklerle yumuşatmaya çalışsa da yapılan şey düpedüz sürgündür.

Peki başka ne yapmış eğitim müdürlüğü?

Oyun oynarken Mustafa Kemal büstüne kartopu atan kız öğrenciyi davranış bozukluğu ile suçlamış.

Neymiş efendim? Çocuk bir gün önce kavga etmişmiş!

Nerdeyse her okulda yaşanan çocuk kavgalarını ne zamandan beri “davranış bozukluğu” olarak tanımlar oldunuz?

“Davranış bozukluğu” kararı almak için herhangi bir hastaneye, bir psikiyatriye başvurdunuz mu? Yoksa “aman medyanın dikkatini üzerimize çekeceğimize çocuğu başka bir okula aldırtırız. Diğer bir deyimle “Sürgün İnek 2020” versiyonunu çekeriz mi dediniz?

Takıntılı bir beden eğitimi -iddialara göre kız öğrenciye beden dersinde 1 vermiş- öğretmeninin baskısına boyun eğen okul idaresi çocuğu sürgün etmiştir.

Mustafa Kemal büstü üzerinden 12 yaşındaki bir kız çocuğu mobinge uğruyor ve biz hala 28 Şubat bitti diyoruz.

2009’da İnek’in çarptığı büstten 2020 yılında büstün çarptığı çocuk dönemine geldik.

Az gitmiş uz gitmişiz, Hindistan’ı birazcık geçmişiz…