Siz çok yediniz accık da biz yiyelim!
İslamcılığın dünden bugüne süren kavgası “siz çok yediniz azıcık da biz yiyelim kavgası” değildir. Evet bir kısım İslamcı böyle anladı ve sistemin içinde eriyip gitti. Oysa ideolojik olarak mesele, sistemden kaynaklı ırkçılığın geri püskürtülmesi, yok sayılan İslam'ın tekrar asli yerine; merkeze oturtulması kavgası idi.
İslamcılık kişileri değil; İslam mesajını merkeze oturtma çabasıdır. Oysa “accık da biz yiyelim İslamcıları” merkeze kişileri oturtarak rantabl! bir hayat yaşamaya başladı.
Günümüz savruk İslamcılarının cümlelerine bi bakar mısınız?
Hamdolsun artık biz de zenginiz.
Bizim de hanımlarımızın da hatta çocuklarımızın da arabaları var. Çocuklarımız özel okullarda okuyor.
Şükür bizim de artık gidecek cafelerimiz var, kızlarımıza (dar kotların üstüne) giydikleri renkli başörtüleri çok yakışıyor. Hep Kemalistler bu mekanların kaymağını yiyecek değil ya.
Sonra biz de Taksim'e çıkıyoruz, kafelerde takılıyor, (şuh) kahkahalar atıyoruz.
Erkek arkadaşları var kızlarımızın; tabi oğullarımızın da kız arkadaşları… Sonuçta İslam cinsiyetçi değildir. İş zinaya varmadıkça neden arkadaş olmasınlar ki!
Hem bu yüzyılda görücü usulü mü evlenecekler!
Ayrıca biz de Deizmi tartışıyoruz…
Hem Darvin neden haklı olmasın “Adem belki de ilk akleden beşerdi.”
(Henüz) viski içmiyoruz ama girdiğimiz Türkü cafelerde birlikte halay çekebiliyoruz. “Hem kadın eli sıkılmaz deyişi bence bir Arap Kültürüdür!”
İkna odalarında direnen ablaların kızları ve oğullarıyız biz, CeHaPe'ye teslim olur muyuz? Festivalleri onlara bırakalım da onlar mı gençliği ele geçirsin. Hayıırrr! Orada da olmalıyız.
Erkek egemen şiddetine en az sizin kadar biz de karşıyız. Hele sesi azıcık yükselsin erkeğin “bence de birbirimize mecbur değiliz! Boşanalım”
Misal ben muhafazakar bir ailenin solcu çocuğuyum. Her ne kadar ultra lüks bir yaşantım olsa da kapitalizme karşıyım arkadaş! Sonra Mustafa Kemal Hazretlerini niye sevmeyeyim ki! Umreye de giderim arada bir dost ortamında bir kadeh de içerim ne olmuş yani!
Şüphesiz boltladığım sözcükleri kullanmıyorlardır. Ama ideallerinden vazgeçeli çok oldular.
İsim versem belki daha iyi olur ama bundan 20 yıl önce Müslümanlardan toplanan paralarla kurulan o dönemin dindar/muhafazakar kanalında artık banyodan çıkan kadın reklamını görebiliyoruz. Kadın neredeyse yarı çıplak ve muhafazakar kanal bu reklamı yayınlayabiliyor.
Aynı kanal(izasyon) ramazan ayında Hz. Yusuf filmini izlettirmeye devam edecektir şüphesiz.
Size “n'oldu size” demeyeceğim. Mal ile olan imtihanda feci halde tökezlediniz. Ne oldu diye sorsam çamura düşmüş halinize aldırmadan başlayacaksınız çamurun cilt sağlığına faydalarını anlatmaya.
Evet çürüyen bir gençlik varsa suçlu sadece Aydın Doğan değildir!
Biliyorum iddialarınızdan vazgeçtiniz ve inatla iddialarını sürdürenlerden nefret ediyorsunuz.
Nefret ediyorsunuz
Çünkü onlar size Allah'ı hatırlatıyor, dönmüşlüğünüzü, çürümüşlüğünüzü, sefihliğinizi hatırlatıyor.
İslamcılık kişileri değil; İslam mesajını merkeze oturtma çabasıdır. Oysa “accık da biz yiyelim İslamcıları” merkeze kişileri oturtarak rantabl! bir hayat yaşamaya başladı.
Günümüz savruk İslamcılarının cümlelerine bi bakar mısınız?
Hamdolsun artık biz de zenginiz.
Bizim de hanımlarımızın da hatta çocuklarımızın da arabaları var. Çocuklarımız özel okullarda okuyor.
Şükür bizim de artık gidecek cafelerimiz var, kızlarımıza (dar kotların üstüne) giydikleri renkli başörtüleri çok yakışıyor. Hep Kemalistler bu mekanların kaymağını yiyecek değil ya.
Sonra biz de Taksim'e çıkıyoruz, kafelerde takılıyor, (şuh) kahkahalar atıyoruz.
Erkek arkadaşları var kızlarımızın; tabi oğullarımızın da kız arkadaşları… Sonuçta İslam cinsiyetçi değildir. İş zinaya varmadıkça neden arkadaş olmasınlar ki!
Hem bu yüzyılda görücü usulü mü evlenecekler!
Ayrıca biz de Deizmi tartışıyoruz…
Hem Darvin neden haklı olmasın “Adem belki de ilk akleden beşerdi.”
(Henüz) viski içmiyoruz ama girdiğimiz Türkü cafelerde birlikte halay çekebiliyoruz. “Hem kadın eli sıkılmaz deyişi bence bir Arap Kültürüdür!”
İkna odalarında direnen ablaların kızları ve oğullarıyız biz, CeHaPe'ye teslim olur muyuz? Festivalleri onlara bırakalım da onlar mı gençliği ele geçirsin. Hayıırrr! Orada da olmalıyız.
Erkek egemen şiddetine en az sizin kadar biz de karşıyız. Hele sesi azıcık yükselsin erkeğin “bence de birbirimize mecbur değiliz! Boşanalım”
Misal ben muhafazakar bir ailenin solcu çocuğuyum. Her ne kadar ultra lüks bir yaşantım olsa da kapitalizme karşıyım arkadaş! Sonra Mustafa Kemal Hazretlerini niye sevmeyeyim ki! Umreye de giderim arada bir dost ortamında bir kadeh de içerim ne olmuş yani!
Şüphesiz boltladığım sözcükleri kullanmıyorlardır. Ama ideallerinden vazgeçeli çok oldular.
İsim versem belki daha iyi olur ama bundan 20 yıl önce Müslümanlardan toplanan paralarla kurulan o dönemin dindar/muhafazakar kanalında artık banyodan çıkan kadın reklamını görebiliyoruz. Kadın neredeyse yarı çıplak ve muhafazakar kanal bu reklamı yayınlayabiliyor.
Aynı kanal(izasyon) ramazan ayında Hz. Yusuf filmini izlettirmeye devam edecektir şüphesiz.
Size “n'oldu size” demeyeceğim. Mal ile olan imtihanda feci halde tökezlediniz. Ne oldu diye sorsam çamura düşmüş halinize aldırmadan başlayacaksınız çamurun cilt sağlığına faydalarını anlatmaya.
Evet çürüyen bir gençlik varsa suçlu sadece Aydın Doğan değildir!
Biliyorum iddialarınızdan vazgeçtiniz ve inatla iddialarını sürdürenlerden nefret ediyorsunuz.
Nefret ediyorsunuz
Çünkü onlar size Allah'ı hatırlatıyor, dönmüşlüğünüzü, çürümüşlüğünüzü, sefihliğinizi hatırlatıyor.