Tesettür ve Giyim Sektörü

İnançları gereği örtüye bürünenlerin, örtüyle kendilerini fitneden, hayâsızlıktan ve ahlaksızlıktan koruyanların devrinin gelmesidir. Zira inançları gereği tesettüre bürünenler, inançlarının diğer gereklerine de yapışmaları gerektiğinin bilincinde olur.

İnancın gereklerine yapışan, Allah`ın emirlerini hayatında ikame eder, Allah`ın nehyettiklerini hayatından def etmekle onları idam eder.

Bu şekilde hayatının merkezine inancını alan bir mü`mine anne de olsa, öğretmen de olsa, çalışan da olsa, işveren de olsa; etkisi altındakilere ve çevresine faydalı bir birey olur.

İnancını kuşanan bir annenin, bir öğretmenin yetiştireceği insanlar da topluma faydalı olur.

Yani aslında toplumun kötü giden seyri değiştirilmek isteniyorsa; başıboşluğun, hayâsızlığın, ahlaksızlığın, serkeşliğin, huzursuz çiftlerin, dağılan ailelerin, madde bağımlılarının, dökülen kanın, bunalıma giren insanların vb onlarca hastalığın önüne geçilmek isteniyorsa; toplumun temeli olan ailenin ilk öğretmenleri olan anne ve anne adaylarına dönülmesi lazımdır. Uzun soluklu bir süreç gerektirse de İslam`ın çizdiği çerçevede yetiştirilecek hanım efendilerin yetiştireceği toplum tüm sorunları silip süpürecektir, inşallah.

Tabi tesettür her şeyden önce Mü`minelerin İslam`ın çerçevesinde yetiştiğinin nişanesidir. Mü`mine, tesettüre bürünerek Settar olan Allah`a teslim olduğunu ilan ediyor. Rabbinin tesettür emrine uyduğu gibi diğer emirlerine uyacağının ve nehiylerinden kaçınacağının sözleşmesini yapıyor.

Bundan dolayı günümüz, zamanımız, toplumumuz tesettürle ihya oluncaya kadar gündemimiz bir şekilde tesettür olmalıdır. Aynı şekilde sivil toplum kuruluşlarının başlatmış olduğu tesettür seferberliğine katkı sunmak, destek olmak; başta Allah`ı (cc) razı etmek aynı zamanda toplumun kangrenleşmiş sorunlarının çözümlenmesine yardımcı olmak demektir.

Giyim sektörüne geldiğimizde ne yazık ki sıkıntı çekmeye başlıyoruz.

Çünkü ince düşündüğümüzde, olaylara ve meselelere gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaştığımızda; bazı şeylerin ayaklarının yere basmadığını görmek zorundayız.

Toplumun özüne dönmesi için, gençliğin fitnenin zincirlerinden, heva ve hevesin pençelerinden kurtulup hürriyete kavuşması için tesettür seferberliği çerçevesinde tesettürü konuşuyoruz, teşvik ediyoruz. Tabiî ki konuşmalıyız ve teşvik etmeye devam etmeliyiz.

Ama giyim sektörüne dönüp baktığımızda tesettüre uygun elbise bulmanın zorluğunu kendi aile hayatımızdan çok iyi biliyoruz. Mağazalardaki kaç elbise tesettürün şartlarına uygundur?

Birincisi: Erkek elbisesine benzememeli, giyilmesiyle kadını erkeğe benzetmemeli; hatta daha ötesi kadını erkeğimsi kılmamalıdır.

İkincisi: Giyilmesiyle tenin rengini gösterecek şekilde şeffaf veya ince olmamalıdır.

Üçüncüsü: Giyilmesiyle vücut hatlarını ortaya çıkaracak şekilde dar olmamalıdır.

Dördüncüsü: Elbise süslü, kendisi ziynet, dikkatleri celp edecek kadar renkli olmamalı, güzel koku sürünmüş olmamalıdır. Beşincisi: Elbise tüm vücudu örtmelidir.

Şu an piyasadaki elbiselerin çok az bir kısmı maalesef bu özelliklerin tümünü beraber taşıyor.

Tesettür seferberliğinin faydalarından biri de mütedeyyin insanların giyebilecekleri tesettürün şartlarını taşıyan giyimin çok az olduğunu ortaya çıkarmasıdır.

Tesettüre uygun olan giyim sektörünün zamanla erimesi ve piyasadaki dengelerin insi ve cinni şeytanların gayelerine hizmet edecek şekilde değişmesi toplumu bu hale düşürmüştür.

Hatta inançlarına ve geleneklerine bağlı köy insanlarının giyimlerindeki hızlı değişimin en büyük sebebi budur, diyebiliriz.

Tesettüre uygun alternatif bir giyim tarzındaki üretimin az olması, çeşitliliğinin az olması, bilinmemesi ve tanınması…

Bu gösteriyor ki; İslami kesimin acilen el atması gereken mevzu, tesettüre uygun alternatif elbiseleri üreten giyim sektörünün oluşturulmasıdır.

Bu alandaki yetenekler ve maddiyat sahibi insanlar bir araya gelerek; tesettür giyimi sektöründe bir çığır açmalıdır. Böyle bir çığır, sahiplerine “kim hayırda bir çığır açarsa …” hadisini göz önünde bulundurduğumuzda Allah`ın izniyle dünya ve ahiret saadetini kendilerine kazandıracağını düşünüyorum.

Hayatın her alanında harama karşı toplumlara helal alternatifler sunabilmek temennisiyle, selametle kalın.

Mustafa canan / Doğruhaber