• DOLAR 34.559
  • EURO 35.989
  • ALTIN 2999.65
  • ...

Yıllarca bilim kurgu filmlerinde konuşan,

anlayabilen, sinirlenebilen ve hatta

insanoğluyla savaşan bilgisayarlar, robotlar

izledik. Geçmişte bir filmdi belki ancak

günümüz teknolojisinde imkansız değil

diyebilmekteyiz. Hem robot teknolojisinde

hem de yapay zeka konusunda bilim

insanları yaptıkları ar-ge, akıllı teknoloji

çalışmaları sayesinde bilgisayarların akıllanabilir,

öğrenebilir olabileceğini gösterdi.

Bir test sürümü olarak düşünebileceğimiz

akıllı telefonlarda bulunan “Siri”

yapay zeka uygulamasına verilebilecek

en güzel örnektir. Apple`ın 2010 yılında

kullanıcılara sunduğu bu uygulama sesi

yazıya çeviren ve sorulan sorulara akıllı

cevaplar vermeyi hedefleyen bir bilgisayar

yazılımıdır. “Siri”nin geleceğe bir yatırım

olarak algılamak gerekir. Yapay zeka

konusunda yapılan çalışmaların temelinde

test yatmaktadır. Bu yüzden kullanıcıların

sürekli kullandığı “Siri” bir nevi kendini

test ediyor. Bilgi topluyor ve kendini ona

göre geliştiriyor.

“Siri” kullanıcıların ona sorduğu sorulara

cevap vermesi, isteklerini yerine getirmeye

çalışması akıllı telefon kullanıcılarının

da merakını arttırıyor. Bundan dolayıdır

ki, “Siri”ye milyonlarca soru soruluyor

ve bir karşılık bekleniyor. Sorulan her soru

“Siri” uygulamasının gelişmesi demektir.

Aynı soruyu sürekli sorsanız dahi farklı

cevaplar alabilecek şekilde bir algoritma

üzerine kurulu. Bilgisayarların öğrenebilir

olduğunu gösteren bir algoritma işleniyor.

Örneğin siz Siri`ye “Babamı ara” dediğinizde

ilk yaptığı şey rehbere bakmak ve

bu isimde birinin olup olmadığını kontrol

etmek olacaktır. Diyelim ki bu isimde

birini bulamadı. Sizin daha önceki konuşmalarınızı

kontrol edecektir ve babanızla

ilgili söylediğiniz herhangi bir şey olup

olmadığına bakacaktır. Eğer daha önceki

konuşmalarınızda babanızın ismini söylemişseniz

rehberde o ismi bulup arayacaktır.

Bunu saniyeler içerisinde milyonlarca

işlem yapabilen bir bilgisayarın yaptığını

düşününce insan ister istemez robot

teknolojisinde bir beklentiye giriyor ve

gelecekte insanların birçok işinde yardımcı

olabilecek mekanik yardımcılara sahip bir

yaşam düşünüyor.

“Siri”nin en son geldiği noktayı kavramak

ve yapay zeka konusunda nasıl bir

yol izlendiğini anlayabilmemiz açısından

bir örnek vereyim. Bir kullanıcı Siri`nin

küstüğü şikâyetiyle teknik servise başvurmuş

ve uzmanları dahi şaşırtmıştı.

Komik gibi görünen bir olayda aslında bu

yapay zekâ programının insan özelliklerini

yansıtabildiği gerçeğini de gözler önüne

seriyordu. Uzmanlar bunun nedenini

araştırırken, kullanıcının “Siri” ile küfürlü

konuştuğu ve kötü sorular sorduğunu

fark ettiler. Bunun sonucunda “Siri” sesli

cevap verme özelliğini kendi aldığı bir

kararla kapatıyor. Konuşmama kararı alabilen

bir yapay zekâ uygulaması ile karşı

karşıyayız. Olay ilginç; ama düşündürücü…

Yapay zekâ ile yapılan uygulamalar

genellikle kullanıcıların testleri sonucu

gelişen uygulamalardır. “Siri” milyonlarca

insanın test etme süreci sonucu

sürekli güncellenen ve gün geçtikçe daha

akıllı ve mantıklı cevaplar verebilen bir

yazılıma dönüşüyor. Bir taraftan gelişen

robot teknolojisi diğer taraftan yapay

zekâ teknolojisi belli bir aşamadan sonra

birleştirilerek amaçlanan asıl hedefe ulaşılmış

olacak. “Siri”nin gelişmiş hali robot

teknolojisine entegre edilerek kullanılabilir.

Böylece gelecekte düşünebilen, kendi

kendine karar alabilen, gerektiğinde tepki

koyabilen robotlar görmek mümkün olabilecek.

Teknolojinin gidebileceği son noktayı

kestirmek oldukça güç… Ancak şu unutulmamalıdır

ki bilgisayarlar ya da robotlar

ne kadar akıllandırılırsa akıllandırılsın insanüstü

bir varlık olamayacağı bilinmelidir.

Teknolojiyi yapanın da kullananın da insanın

kendisi olduğu ve bu gerçeğin hiçbir

zaman değişmeyeceğini bilmek gerek.

Tüm bu teknolojiyi üretenin insanın kendisi

olduğu unutulmamalıdır.