• DOLAR 34.664
  • EURO 36.338
  • ALTIN 2939.689
  • ...

İnternet kullanıcıları sosyal paylaşım sitelerinde kişisel bilgilerini, fotoğraflarını, videolarını vb. paylaşımlar yaparak tanıyor olsun ya da olmasın herkesin beğenisine sunmayı bir amaç edinmiştir. Özellikle dijital nesil dediğimiz 2000`li yıllarda doğan yeni nesil hemen her şeyini sosyal ağda rahatlıkla paylaşmakta ve herhangi bir sakınca görmemektedir. Bu durum mahremiyet duygusunun körelmesine yol açmış. İslam`ın tasvip etmediği bir yaşam biçimine dönüşmüştür.

Sanal ortamda “İstediğim her şeyi paylaşabilirim. Kimse karışamaz.” gibi yanlış bir algı vardır ve bu algıya “özgürlük” denen tuhaf bir anlam yüklenmiştir. Bağımlı internet kullanıcısı sabah yediği yemekten tutun da uyku anına kadar her kareyi paylaşmayı kendisine verilmiş bir hak olarak görmekte ve bunu da “özgürlük” diye anlamlandırmaktadır. Bireyleri bencilliğe sevk eden bu tutum beraberinde büyük sorunlar ve sıkıntılar getirir. Sınırını bilmeyen, kendinden başkasına saygısı olmayan, toplumdan kopuk, kültürden uzak, İslam`dan bihaber, mahrem bilinci oluşmayan bireyler ortaya çıkar.

Toplumda başkalarının görmesini istemediği kişisel bilgiler, özel konular, evlilik, aile, cinsellik vs. mahrem konular olarak görülür. Mahremiyet alanına giren bu konularda sosyal paylaşım sitelerinde yapılacak paylaşımlar ahlâki paylaşımlar değildir. İslam`a uygun olmayan bu tip paylaşımlar dikkat edilmesi gereken paylaşımlardır. Hukuken kişinin şahsi hesaplarında kendisi ile ilgili yaptığı paylaşımlar tamamen yasal olduğu için herhangi bir yaptırım uygulanmaz. Başkasına ait herhangi bir bilgi, fotoğraf, video paylaşımı yapılmadığı sürece suç teşkil etmez. Ancak biz olayı hukuken değil İslami açıdan değerlendirmek zorundayız. 

Toplumda yaşayan her erkek ve kadının edep, terbiye, ahlâk ve hayâ gibi konular üzerinde durması gereken ciddi konulardır. Dinimiz bir erkek ya da kadının sosyal paylaşım sitelerinde kamuoyuna açık aşk, meşk gibi meşru olmayan ilişkiler yaşamasını bırakın, bu tür çirkin şeylere yaklaşılmasını dahi uygun görmemektedir. Bir erkeğin veya kadının sosyal paylaşım sitelerinde farklı pozlarda ve ahlâk dışı fotoğraflar paylaşması kabul edilebilir bir hareket değildir. Gençlerin “sevgili edinme” gibi saçma ilişkiler yaşaması, profilin de “ilişkisi var”, “ilişkisi yok” diye herkese ilan etmesi ve bu çirkefliği toplumun gözü önünde işlemesi gibi durumlar örf, adet ve dinimizin tasvip etmediği durumlardır. Bir erkeğin bayana ya da bir bayanın erkeğe sosyal paylaşım sitelerinde canımlı, cicimli yorumlar yazması hoş karşılanabilir şeyler değildir. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Müslüman bir insan bu tür durumlardan katiyen uzak durmak zorundadır. 

Sosyal ağlar, maalesef toplumun mahremiyetini, edep ve hayâsını ciddi anlamda zayıflatıp dejenere etmiştir. Toplumun bozulan mahremiyet duygularını yeniden yeşertebilmek için ebeveynlere büyük sorumluluklar düşüyor. Aile bireylerinin mahremiyet konusunda gereken hassasiyeti göstermeleri için iyi birer örnek olmaları gerekir. Çocuklarının sosyal ağlardaki hesapları kontrol edilmelidir. Uygun olmayan paylaşımlar görüldüğünde kesinlikle uyarılmalıdır. Günlük yaşamda mahremiyete verilen önem kadar sanal ortamda da mahremiyete önem verilmesi gerektiği öğretilmelidir.

Mahremiyetin muhafazası için Müslümanların sosyal paylaşım sitelerini inançsızlığa, ahlâksızlığa, hayâsızlığa karşı bir tebliğ aracı olarak kullanmaları gerekmektedir. Toplumu ıslaha gayret etme gibi önemli bir görevleri olduğunu unutmamalıdırlar.