• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

İftira; gerçekte olmayan bir sözü, durum, suçu.. maksatlı olarak olmuş gibi yayma, kara çalmadır. Yani halkı Müslüman ülkenin liderlerinin ekserinin Filistin/Gazze.. konusunda yaptıkları şey(!?) işte! İftirayı meslek edinmişler! Yüzleri kızarmadan, kuldan utanmadan, Hak’tan korkmadan…

Nasıl mı? Gelin Gazze’den bakalım. Çünkü orası artık insanlık adına “onur, izzet, iman, şeref, namus, gurur..” hasılı insanlık adına ne varsa alayının tespit, teşhis ve teşhir edildiği kusursuz bir laboratuvardır. Gördük elhamdülillah!

Şunu da gördük: “Siyonizm’in dünya sermayesini -genel anlamda- kontrol ettiğini; bu gücü kullanarak fuhuş dahil nice suç ve günah yapılanmalarına hükmettiğini; bununla da kritik coğrafyalardaki kilit çevre ve kişileri ağına düşürdüğünü; ağına düşürdüğü bu kişi ve çevrelere ait arşivlerinin olduğunu; bu arşivleri kritik zaman ve zeminlerde kullanacağını/kullandığını..” gördük Oğul!

Doğruyu konuşmaya can atan nice lider ve hükümetlerin, konuşmaya ramak kala her defasında çark ettiklerini; ezilip büzüldüklerini, kıvranarak adeta can çekiştiklerini ve nihayet işi salağa vurduklarını; ama, fakat, lakinlerle.. tevillere sığındıklarını; tevillerin ininde büzüldüklerini; büzülürken haddeden geçerek süzüldüklerini ve derken ar-haya perdelerini yırtarak PİŞKİN payeli bir kahraman olarak mükerreren halkın karşısına çıktıklarını da görürsün ey oğul!

Pişkin deyip geçme oğul! Dermanımız onlarda yok… Derdimizin asıl failleri onlar!..

Büyük Şeytan Amerika azarladığında dâhildeki karşı cenahlara, halka gürlerler! Müminlerin kardeş olduğunu bilirler! Mazlum feryatların yükseldiği yere sırtını, meydanlara yüzlerini dönerler! Kalabalığa ezgileri var:

“Küstürdüm barışamam! Ayrıldım kavuşamam! Göz açtım seni gördüm! El ilen konuşamam!/ Dert sende, ÇARE bende..” derler ama bu da bir iftira! Ellerinde çare yok! Çünkü kendileri de bîçare!.. “El ile konuşamam” derler ama ellerini halka, ruhlarını ele açarlar! Çünkü el onların ruhlarını bilir; gerekirse canlarına okur da ondan.

Tam da bu yüzden, “el oğluna” (Küresel Düzene)” rica nameleri çalarlar:

“Dağların ensesine/ Uyandım yâr sesine/ O yar KEKLİK ben AVCI/  Düşmüşem ensesine!”

Evet, işte bu sözleri doğrudur. Çünkü halk keklik, onlar avcıdır.

Eloğlu mu? Şakaya gelmez, nimetini zehir eder, saltanatını başına yıkar hafazanallah(!)

Netanyahu ne dedi? “Koltuğunuzdan olmak istemiyorsanız; oturun konuşmayın!”

Kime dedi?

Gazze’de 10 bini aşkın bebek katlolurken, Ümmetin zenginlikleri talan olurken edebiyle(!) oturan; sözün ötesine geçemeyen; Siyonist Terör’le ticaretini kesemeyen, kısıtlamaya dahi gidemeyen muktedirlerdir! Bil Oğul!

Netanyahu şunu da dedi: “Bize desteklerini bildiren bir çok Arap.. liderleri var.”

Nebi katili Siyonist iftira mı atıyor?

Haşa! 4 Kitabın laneti katliam yapıyor, yaptıklarını, muharref kitabına bağlıyor. Yani ibadet aşkıyla yapıyor!

Müslüman devlet ve liderler ne yapıyor? Bunların da bir kitabı ve dini vardır hem de son Hakk din!

İslam’ın; küfür ve zulüm, mazlum ve zalim hakkındaki emirleri açık! Mülkün Sahibi, farz derecesinde emrediyor! “*Din Allah’ın oluncaya kadar... *Size ne oluyor ki… kadın çocuk ve yaşlılar için savaşmıyorsunuz!” diyor. Var mı bunun ötesi?

Müslüman ülke ve liderlerin haline bakın!

Bugün Ortadoğu’da ABD ve Siyonist hedeflere atılan kurşun ve füzelerin hemen hepsinin İran, Yemen menşeli olduğu bir hakikat! Elbette yetmez ama güzel. Bir başka devlet de keşke olsaydı!

Buraya Müslüman liderlerin terazideki sıfır sözlerini yazmak anlamsız. En cesurundan; Viyana kapılarına dayanmış; Fırat’ı, Nil’i, Tuna’yı buluşturmuş ruhun varislerinden yani Türkiye’den bahsedelim.

“Dünya beşten büyüktür! Çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz! Kudüs/Gazze kırmızı çizgimizdir..” sözlerinin mimarı Sayın Erdoğan; söz ve hitabette haddini bildiriyor amma yetmiyor hatta artık trajikomik!.. diyor ki:

“Garantör ülke olmaya hazırız! Bağımsız Filistin devleti… Ölen çocuklara borcumuz var! İsrail; katil, zalim, hırsız, faşist olduğunu gizleyemez! *İsrail Yönetimi/ Netanyahu bizi hedef alıyor..” Nasıl hedef almışsa(!)..

Hakkını vermek lazım; bu sözler; dost meclislerinde ağır ithamlardır amma asıl muhatap israil’in; bu sözlere güleceği, hatta katliamına izin ve ruhsat saydığı da bir hakikat!

Hakikat buysa bu sözleri söyleyen liderlere ne diyelim Oğul!

İngiliz Muhipler Cemiyetinden Kral Abdullah da paraşütle Gazze’ye bişeyler(!?) attı. Devletlerin yardım TIR’ları Refah kapısında.. Ülkelerin ana haberleri, kahraman liderlerin haberleriyle taşıyor! Emirul Mu’minûn… lider, şeyhlerin, prenslerin, bilmem daha nelerin yediği haltları tevil eden “ulema; hukukçular, gazeteciler, proflarŞathiyeli destanları çalar ozanlar, kam, baksı, şamanlar!..

“Bu derde ne derler sizde?”

Diyar-ı İslam yanarken, Gazze’m mum gibi erirken Allah belanızı versin diyecem amma dilim varmıyor -belki ıslah olurlar- diye Oğul! Vesselam!