• DOLAR 32.56
  • EURO 35.007
  • ALTIN 2437.989
  • ...

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi PKK/HDP, Kürtlerin seküler bir yaşam tarzına evrilmeleri için tasarlanan bir projedir. Üst akıl Kürtlere, dinlerinden verdikleri tavizlerle orantılı bir şekilde ulusal bir takım hakların tanınacağını beyan etmekte, bu pası alan PKK ve türevleri, dünden buna razı görünmektedirler.

Bahsettiğimiz güruhun, Kürtlerin geçmişi,  tarihi, yetiştirdikleri değerleri ve namusları gibi bir dertleri yoktur. Çünkü Batılılara şirin görünmek için, Kürtlerin kadim inanç ve kültürlerinden her türlü tavizi vermeye hazır görünüyorlar.

Benim en çok tuhafıma giden husus ise şudur:

HDP, gücünü PKK`den alıyor. PKK`nin Marksist/Leninist ve Stalinist kökenli olduğunu cümle âlem biliyor. Bu hareketin üst düzey yönetim kadrosunun bu ideolojide olmasına rağmen, düşüncelerini şimdilik bir kenara atıp, kendini Batı âlemine takdim ettiğini ve alın beni kullanın, nasıl kullanırsanız kullanın dediğini de yine herkes biliyor.

Peki, HDP içinde dindar olarak bilinen ve kendilerini muhtemelen antiemperyalist olarak da tanıtan zevat bu durumlara nasıl tahammül edebiliyor?

HDP`nin Kürt toplumunda Batı`nın isteği operasyonları yapıp, onları Paris laik toplumu gibi bir evreye getirmek için kadim inanç ve geleneklerini terke zorladığını da biliyoruz.

Yine sormuş olalım, Dindar olarak tanınan HDP`li zevat, bu durumu nasıl hazmedebiliyor?

Şimdi bakıyorum da HDP lideri Demirtaş, örneğin Karaman`da vuku bulan ve hepimizce lanetlenen olay ile ilgili bir açıklama yaptığında, bir tarafına Hüda Kaya`yı, diğer tarafına Adem Geveri`yi, arkasına da Ayhan Bilgen`i alıyor. Ya da bir başka İslami konu ile ilgili olarak Altan Tan direkt devreye girip, bu gayri İslami yapı adına söz alabiliyor.

Allah`ınızı severseniz sizler o partide ne işe yaradığınızı bilmiyor musunuz? Yürüyen PKK ve HDP arabasının bir tekeri olduğunuzun farkında değil misiniz? Eğer inancınız kaldıysa “Kişi sevdiği ile beraberdir” hadisi gereği muameleye tabi tutulacağınız hususunda malumat sahibi değil misiniz? Yoksa ahirette LGBTİ`lerle aynı kulvarda hesap vermek size kolay mı geliyor?

Evet, LGBTİ dedim. Bu sapkınların kendilerini en çok sizin partide rahat hissettiklerini biliyoruz. Batı âleminin İslam coğrafyasını bu şekilde dejenere ettiğini, CHP ve HDP gibi partilerin de bu dejenerasyona yardım ettiğini sizlerin de bildiğini biliyoruz. Bu bilgiye rağmen nasıl olur da kendinizi bu türden sapıklıklara alet edersiniz? Sizin bir Allah korkunuz yok mu?

Hem neden LGBTİ`ler toplantılarını Kürt inanç ve kültürünün başkenti sayılan Diyarbekir`de yapmak isterler? Neden Şeyh Said`in şehadetinin olduğu mekânı kendi sapık fikirlerinin halka arz edilmesi yeri olarak seçerler? Sizlerin bunların farkında olmamanız mümkün değil? Bu şekilde Kürt halkı arasına yerleştirilmeye çalışılan cinsi sapıklıklara baş örtüsüyle Hüda Kaya`nın, İslami geçmişleriyle Altan Tan, Ayhan Bilgen ve Adem Geveri`nin; evet sizlerin basamak olduğunuzu görmemeniz ancak kör olmayı gerektirir.

Bu arada LGBTİ`lerle hiç çekinmeden poz verip, resim çektiren Sırrı Sakık için bizim diyeceğimiz bir şey yok. Basından, resim çekme teklifinin Altan Tan`a da yapıldığını ama Tan`ın onlarla aynı karede görünmek istemediğini okuduk. Hoş sonra Altan Tan bu haberi yalanlayıcı bir açıklama yapmış. Buradan hatırlatmak isteriz ki, onlarla aynı karede görünmemek için hassasiyet gösteren Altan Tan, HDP`nin Eskişehir eşcinsel milletvekili adayı Barış Sulu ile zaten partidaştırlar.   

Hem ben sizlere bir şey söyleyeyim mi? Buradan bakıldığında hiç öyle mağdur, mazlum ve mahrumların temsilcileri gibi görünmüyorsunuz. Akp`nin içinde Ertuğrul Günay nasıl görünüyor idiyse veya CHP`nin içinde Mehmet Bekaroğlu nasıl görünüyorsa, sizler de öyle görünüyorsunuz. Bu çok onurlu bir duruş değil.

Bu sizin sadece dünyadaki görünüşünüz. Bir de inancımızda esas yaşam yeri olan ahiretteki akıbetinizin, eğer tevbe etmezseniz daha fena olmasından korkarız.