Zamlar Belimizi Büktü

Son zamanlarda her şeye o kadar zam geldi ki artık millet takibini bile yapamıyor. İnanın başımız döndü zamlardan. Hem de öyle üç beş lira değil, yüzde yüz, yüzde iki yüz zam gelmiş ürünlere. Eskiden yüz liraya markette veya pazarda biraz öteberi alabiliyorken şimdi artık mümkün değil. Paranın değeri uçmuş, kalmamış, para para olmaktan çıkmış, kağıt olmuş. Şu yaz meyveleri zamanında bile pazar zamları cep yakıyor. Artık fakir fukara pazara, markete gitmekten korkar hale gelmiş.

Geçen gün markete gittik biraz öteberi aldık. Sadece biraz abur cubur, ev ihtiyacı hafif olan küçük şeyler. Bir yağ, bir de şeker vardı en büyük parça. Dört küçük poşet tuttu. Ben yüzeli, hanım iki yüz elli tutar dedik. Bir baktık dört yüz elli tuttu. Bir alış veriş. Artık haftada bir yaptığın bu alış verişi bir düşün. Buna asgari ücretli, bir hafta çalışıp bir hafta işsiz kalan beden işçisi nasıl dayansın? Daha bunun içinde elektrik, su, doğalgaz vesairesi de yok. Okul masrafı, üst baş, ev kirası yok.

Hükümetin buna işe acil bir çare bulması lazım. Firmaların yaptığı zamların hesabını sorması lazım. Şu anda halkın nabzına göre şerbet veriliyor gibi. Tepki varsa tepki göster, tepki yoksa zamlara devam. Bu siyaset siyaset değildir. Halkın cebinden çıkan haksız kazancın hesabı kuruşu kuruşuna kadar sorulmalıdır. Hem de önce devletten başlayarak. Çünkü devlet de kendi hizmetlerine zam üstüne zam yapıyor. Çuvaldızı kendine, iğneyi de vatandaşa batırmalı. Bu hayat pahalılığına bu halk daha fazla dayanamaz.

Her şey insanların gücü nispetinde olmalı. Zenginler zaten bu dönemde servetlerini bir kat daha katladılar. Bankalar kar üstüne kar elde ettiler. Devlet halkı kendine mecbur etmiş. Vergiler belleri büküyor. Nerden bakarsan bak bütün yük, fakirin ve dar gelirlinin üstüne yüklenmiş. Aldığı iki kuruşluk maaşı da daha cebine girmeden zamların rüzgarına savrulup gidiyor.

Bu fakir fukara ve dar gelirliye acil bir devlet yardımı yapılmalı. Asgari ücretliye devlet seyyanen üç ayda bir destek olmalı. Yoksa bu zamlarla ve bu hayat pahalılığı ile yolda çöküp kalması an meselesi. Cepten zaten gitmiş, yakından kalpten de gidecek! Yapılan maaş zamlarını, anında marketler ve devlet kendi ürünlerine zam yaparak geri alıyor. Zammın da hiçbir değeri kalmıyor.

Dar gelirliye hayat da artık dar geliyor. Bunun için acil önlemler alınarak bu darlıktan bir an önce kurtarılmalı. Yoksa bu terazi bu sıkleti çekemez.