• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

Zor bir dönemde ve zor bir coğrafyada siyaset yapmak elbette kolay değildir.

Hele hele bazı kayıtlarla mukayyetseniz, yani karşılığı ne olursa olsun değiştiremeyeceğiniz ilkeleriniz, sabiteleriniz varsa bu, daha da zorlaşıyor.

Ancak içinde bulunduğunuz geminin sahil-i selamete çıkması için yerine getirmek zorunda olduğunuz sorumluluklarınız varsa o zaman tereddüt etmeden bu zora talip oluyorsunuz.

HÜDA PAR kurulduğu bu 3 yıl zarfında bu sorumluluk bilinci ile hareket etmeye çalışmış ve bunun bedelini de ödemiş, ödemeye de devam etmektedir.

Aleyhinize dahi olsa Hakk`ı ayakta tutan şahitlerden olma ilkesinin neredeyse rafa kaldırıldığı bir zaman diliminde ısrarla Hakk ve adalet tarafında olmaya ve bu doğrultuda siyaset yapmaya talip olmanın çok ciddi bedelleri oluyor.

“Komşumun evi yansın da yumurtamı pişireyim” pragmatizminin toplumun kılcal damarlarına işlediği bir vasatta, memleket ya da halkın maslahatını kendi partisel ya da grupsal çıkarlarının üstünde tutma anlayışına amiyane tabirle “enayilik” adı veriliyor.

Hele hele İslam düşmanlarının halkları maniple etmek, kendi kavramlarını yerleştirmek ve bize ait kavramları illegalize etmek için kullandıkları medya gücünün bu kadar etkisi varken...

“Oyperest siyaset” anlayışı her türlü hassasiyeti darmadağın etmişken...

“Ben yapayım, ben olayım ki getirisi bana olsun!” anlayışı, “Hacer`ül Esved”i yerine yerleştirme cahiliye tutkusuna dönüştürülmüşken...

Çatır çatır insan öldürdüğü halde “Barış istiyorum” diyerek siyasetin öznesi haline gelen anlayışlar, genel geçer akçe olmuşken...

“Şeytan namaz kılıyor!” dese, şeytanın dahi kendisini aklamakta zorlanacağı bir çamur, çirkef anlayış hakim olmuşken...

Dürüst ve bağlantısız kalmanın, kimsenin ajandasına göre hareket etmemenin ağır bedelleri oluyor. Bu üç yıl zarfında bunları çok acı ve ağır bedeller ödeyerek tecrübe ettik.

Ama siyaseti sadece dünyevi kriter ve kıstaslara, partisel-grupsal çıkarlara göre yapmayı “canavarlık” olarak değerlendiren bir anlayışın mensupları olarak bu tavrımızı ısrarla sürdüreceğiz inşaallah.

Bunun için “İslami muhalefet” dedik.

Bunun için girdiğimiz son iki seçimde “Yanlış bir adayla kazanacağımıza doğru bir adayla kaybetmeyi tercih ediyoruz” dedik.

HÜDA PAR yıkıcı ve ahlaki olmayan bir muhalefet anlayışını hiçbir şekilde benimsememekte ve getirisi ne olursa olsun tasvip etmemektedir.

Yanlış bir adımın bir halkın kaderi ile oynama anlamına geleceği gelişmelerin yaşandığı bir döneme tanıklık etmeyiz. 

Özelde bölgemiz ve memleketimiz, genelde ise Ortadoğu denilen İslam coğrafyası çok büyük değişimlerin eşiğinde.

Bu değişimin doğru bir zeminde yaşanması için herkesin sorumlulukları olduğu gibi bizim de sorumluluklarımızın olduğunun bilincindeyiz.

Bizler, memleketimizin ve halkımızın selametine olacak her türlü yükü kaldırmaya ve bu konuda insiyatif almaya hazır olduğumuzu özellikle belirtmek isteriz.

Açık olarak ifade etmek gerekirse çoğunluk itibarı ile yüzyıllardır bu zorlu coğrafyada yaşayan HÜDA PAR`ın denklemde olmasının memeleketin ve halkın faydasına olacağının artık anlaşılması zamanının geldiğine inanıyoruz.

Bizleri takip eden ve insanlık için bir medeniyet projesi olan parti programımızdan haberdar olan herkesin, dile getirdiğimiz hususların bilerek veya bilmeyerek göz ardı edilmesinin nasıl siyasi sonuçlara sebebiyet verdiğini gözlemlediğini düşünüyorum.

Bu açıdan HÜDA PAR`ı halkının hayrını isteyen parti veya partilere hasım ya da alternatif olarak görmekten ziyade, elini yükün altına koymak isteyen bir erdemliler ve faziletliler hareketi olarak görmek gerekiyor.

Bu bakış açısı değişikliği, buruk geçmeyecek bayramların da ilk adımı ve müjdecisi olacaktır inşaallah.

“Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada İslamiyet`in olacaktır!” müjdesine olan inancımla başta şehidlerin aileleri, Yusufiler ve muhacirler olmak üzere herkesin bayramını tebrik eder, bu bayramın ümmetin kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Hak`tan niyaz ederim.