Atlar yarışı jokey kupayı akıllılar bahsi kazanır
Rusya saldırana kadar bizde savaşı öngören bir tek analist, yorumcu ve gazeteciye rastlamadım. Her konuda uzman bu “akıl danelerimiz” bir kez daha çuvalladı. Ve ne hazindir ki televizyon ve gazete köşelerini işgal eden bu “akıl danesi” zevat halkımıza yön veriyor.
Halkımızın sırtından aldıkları astronomik maaşlar haram mı onu halkımızın izanına bırakıyorum. Ama madem bakkal Rasim Amca kadar seziniz yok bırakın bu işi kardeşim, düşün halkın yakasından. Her yalanın davulcusu, her zulmün tetikçisi, her hilenin hüllecisi olmayın kardeşim.
Çoğunuzun bu işler karşılığındaki bir aylığı benim gazetemin bir aylık giderinden fazla be! Halkımızın milyon dolarları ile sahte gündemler oluşturup uluslararası güç odakları ve yerli işbirlikçilerine hizmet ediyorlar. Patronuna göre kişneyen yarış atları gibiler.
Gerçekleri gizlemekten ve çarpıtmaktan korkmuyor musunuz? Çocuklarınıza haram lokma yedirme kaygınız da mı yok? Hakk’a saygıdan vazgeçtim halkınıza sevginiz de mi hiç yok?
Ya hu bir defa tuttuğunuz tarafın yanıldığını, yanlış yaptığını söyleyin be! Temsil ettiğiniz sol-sosyalist kanatın emperyalist ABD’ye tetikçilik yapmasından, en faşisti ile aynı yatağa girmesinden dünya kadar “devrimcilik” devşirirsiniz. Her türlü ibnelikten, uşaklıktan, mankurtluktan ve soyunmuşluktan solculuk üretiyor bunlar.
Ya diğer kanat! Kimi gün “one minute”i göğe çıkarırken diğer gün İsrail cumhurbaşkanının ülkeye davet edilmesini siyasi deha diye satar. En akla gelmez “kıl” inceliğinde yorumlar ile “marifet” üretir. Hiçbir şey çıkarmasa bile “milli çıkarlar” der çıkar işin içinden.
Savaşı öngöremediniz tamam! Ya arkasındaki ABD ve Batı güzellemeleri niye? Gizli sevdalarınız mı depreşti? Halen bize satmaktan utanmadığınız Batı demokrasisi değil mi ki başta Mısır, Türkiye, Libya, Tunus, olmak üzere yapılmış bütün darbelerin kuklacısıdır. İslam beldelerinde akan her kanda eli yok mu bunların? 15 Temmuz sapığını halen himaye etmiyor mu ABD?
İpleri Siyonist israil’in elinde olan ABD bir başına hareket kabiliyetine asla sahip olmadı. Belki güçlü bir AB nispeten Siyonist kıskaçtan kurtulabilirdi. Onu da zaman zaman sert veya yumuşak yöntemlerle terbiye ediyorlar. Mesela AB’nin bir ordusu yok. Gelişmiş silahları var ama doğru dürüst askeri yok. 2018’de Macron "Gerçek bir Avrupa ordusu olmadan Avrupalıları koruyamayız. Sınırımızda tehdit teşkil edebileceğini gösteren bir Rusya'yla karşı karşıya olduğumuzu göz önünde bulundurursak, sadece ABD'ye bel bağlamayan, daha egemen bir şekilde kendini koruyabilen bir Avrupa oluşturmamız gerektiğini görüyoruz." diyerek aslında zavallılıklarını en yalın biçimde dile getirmişti. Arkasından Trump kıyametleri kopardı ve Macron “Sarı yelekliler” marifeti ile terbiye edilerek Avrupa’nın ABD ve israil politikalarına en yatkın “terbiyeli” çocuğu oldu.
Avrupa’nın çırpınışına rağmen savaşın çıkması için ne gerektiyse onu yapan ABD, bu savaşın en büyük kaybedeninin AB olacağını da öngörememiş olamaz. ABD ve Siyonizm, Avrupa’nın, içinde geliştirdiği demokrasisini dünya ölçeğinde pratize etmesine müsaade etmiyor. Zira böyle bir pratik siyonizmin dünya ölçeğinde sahasını daraltacaktır. ABD, AB olmadan siyonist merkezli düzeni yürütemez.
Bu savaştan askeri ve ekonomik olarak kısmen zayıflamış bir Rusya ile ABD’ye mahkum bir Avrupa çıkar. İkisi de israil ve ABD’nin işine yarar. Ancak iki kutuplu dünyanın bu dağdağasında İslam alemi bir üçüncü kutup olma fırsatını kaçırmamalı.