• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

HÜDA PAR kadın kollarının düzenlemiş olduğu programa katıldık. Giden şehitlerimizi, kalan şahitlerden gıpta ile dinledik, yer yer hüzünlendik, Rabbimizden bir kez daha Şehadet dilendik. Fakat şehadet öyle herkese nasip olacak kadar sıradan bir mertebe olmadığına bir kez daha şahit olduk. Zira şehit olmak için şehit gibi yaşamak gerekti...

Allah davası uğruna, maldan, makamdan, candan vazgeçmek gerekti...

Şehadet sevdasını yüreğinin derinliklerine nakşetmek gerekti...

Tıpkı Şehit Şehmus gibi... 90'lı yıllarda PKK tarafından altı ay boyunca ablukaya alınan Şehit, "Ben evde hapis gibiyim Rabbim burada bana şehadeti nasip eder mi?" diye serzenişte bulunmuştu arkadaşına...

Arkadaşı ise" Üzülme Seydam, ihlas Şehadeti ayağına getirir demişti." Ve Şehadet ayağına gelmiş, evinin içerisinde çocuklarının gözü önünde mürted örgüt tarafından vurulup, çok arzuladığı şehadete ermişti.

Şahitlerden dinledik şehitleri, her biri ayrı kültür ve dillere sahip olsalar da hepsinin ortak bir noktaları vardı. Gayeleri Allah rızası, hedefleri şehadet sevdası idi. Şahitler, şehitlerini anlatırken duygu dolu anlarla anlattılar, yer yer gözleri yaşardı, yürekleri acıdan mahzun oldu...

Özellikle Yasin Börü'nün Annesi Hatice Ana... Yüreğimizde kabuk bağlayan yarayı bir kez daha deşti...

Acıyla yanan yüreğini, sabır ve metanetle bürümüş, tüm acılarını yürek mezarına gömmüştü...

Fakat Yasin'in katillerine lanet okumayı unutmamıştı Hatice Ana...

Bosna Şehidi Selami Yurdan'ın şehadet anıları, göklere yükselen “Tekbir Sadaları” bir kez daha yüreğimizde küllenen şehadet sevdasını harmanladı... Babasının İbrahim'i teslimiyeti, bir kez daha bizlere İman ve  teslimiyet dersi verdi...

Oğlu şehit olduğu zaman, kendi elleriyle yemek yaparak tüm arkadaşlarını davet edip, "Bugün oğlumun şehadet günü, düğün günü" diyerek, sabır ve metanetin, en yüksek misali olmuştur günümüz babalarına...

Bir de 15 Temmuz şehidi Mehmet Ali’nin, anılarını anlatan bir ana vardı...

Anlatırken şehidi, "O benim hem anam, hem babam hem de evladımdı. Gurbette olduğum için tek tesellim oğlumdu, ilk göz ağrım oğlum"

Acılı ana darbe gecesini, oğlunun şehadete olan sevdasını anlatırken, gözleri yağmur yüklü bulutlar misali dolmuş, yüreğinde çakan şimşekler acısının nedenli büyük olduğuna şahit olmuştu.

Tek teselli ise Cennette buluşma umudu...

Evet onlar şehit, bizler şahit davalarını, sevdalarını nesilden nesile aktaracak şahitler.

"Gidenler Hüseyin'i bir iş yapmıştır. Kalanlar ise Zeynebi misyonu yüklenmelidir."

Ey şahitler! kalkın bize bırakılan bu aziz mirasa sahip çıkalım ki aziz yaşayıp, izzetlice şehadetle Rabbi Rahmana yürüyebilelim.

Esma Akbalık/Doğruhaber