• DOLAR 32.392
  • EURO 34.611
  • ALTIN 2387.533
  • ...

Siyonist terör çetesi, Gazze'de her gün yeni bir vahşeti yaşatmaktadır. Her gün yeni bir vahşet çeşidi ile de karşılaşmaktayız. Soykırım sıradanlaştırıldı, bebekler ve çocuklar özellikle öldürüldü. Ama çok daha alçakça vahşet haberleri gelmeye devam ediyor. Daha önce çok cılız bir şekilde dile getirilen ama hep üzeri kapatılan siyonist barbarların organ hırsızlığı, artık aleni bir şekilde yapılmaktadır.

7 Ekim olaylarından önce, sıkça dile getirilen ve siyonist terör çetesi tarafından kaçırılan, alıkonulan ve bir daha kendilerinden haber alınmayan çocukların ve gençlerin, hastanelerde çok barbarca iç organlarının ve derilerinin alındığı iddiaları basına düşmekteydi. Bunun sistematik bir şekilde ve siyonist terör ordusu eliyle bu vahşetin sergilendiği ifade edilmektedir. Hatta şu anda dünyanın en büyük 'deri bankasının' işgal çetesinde olduğunu, barbar Yahudilerin resmi makamları itiraf etmektedir.

Yahudilerde organ ve deri bağışının yasak olduğu açıkça bilindiğine göre, bu en büyük deri bankasındaki insan derileri nereden temin edilmiştir? Alıkonulan ve bir daha kendilerinden asla haber alınmayan Filistinlilerin akıbeti bu noktada 'ben insanım' diyen hiç kimsenin dikkatini çekmiyor mu? Batı Avrupa'ya ve Amerika'ya organ kaçakçılığının Yahudi terör şebekesi üzerinden yapıldığı açıkça bilinmesine rağmen, bu güne kadar caydırıcı bir tepkinin ortaya konulmaması insan hakları savunucularının yüz karasıdır.

Son Gazze işgalinden sonra, işgalci teröristler tarafından gerek hastane baskınlarında alıkonulan yaralılar, gerekse şehit olan insanların cesetlerinin kaçırılması büyük organ hırsızlığını ortaya koymaktadır. Hele geçen gün, şehit olmuş 80'den fazla kişinin cesetlerinin bir tırın dorsesinde refah sınır kapısına bırakılması ve bu cesetlerin tamamının vücut bütünlüğünün bozulması ve iç organlarının alınmış olması, işgal çetesinin organ hırsızlığını aleni bir şekilde yaptığını göstermektedir.

Hiçbir insani değeri olmayan ve hiçbir insani değeri tanımayan barbar siyonistlerin, bu kadar acımasızca bu vahşetleri sergilemesi; karşısında ciddi hiçbir tepkinin olmamasından kaynaklanmaktadır. Yaptığı her vahşete karşılık ABD ve bazı Avrupa ülkelerinden sınırsız destek alan, İslam ülkelerin birçoğunun tepkisizliğinden, korkaklığından ve ihanetinden emin olan işgalci terör çetesi, artık soykırımın da ötesinde vahşetler sergilemektedir.

İşgal çetesi bütün bu vahşetlerini, ABD ve diğer batılı ülkelerin desteğiyle yaptığını biliyoruz. Eğer ABD ve diğer batılı küfür cephesinin desteği olmazsa; siyonist işgalcilerin bir hafta bile orada duramayacaklarını çok net olarak bilmektedirler. Bundan dolayı küfür cephesi, İşgalci çeteye sınırsız desteğini yinelemekle kalmıyor, gün aşırı uçak ve gemilerle her türlü silah, mühimmat ve lojistik desteği karşılıksız bir şekilde gerçekleştirmektedir.

Gazze'de siyonist terör şebekesi tarafından uygulanan soykırımda ve gerçekleştirilen organ hırsızlığında; ABD'nin suçu ve insanlık dışı kararları kadar, bazı İslam ülkelerinin korkaklık ve ihanetleri de bu suçun ortakları olduklarını bize göstermektedir. Dün gizli kapaklı bir şekilde yapılan organ hırsızlığı, bugün aleni bir şekilde insanlığını çoktan kaybetmiş insanların gözü önünde gerçekleştirilmektedir. Bütün insanlık onurunu daha fazla siyonist teröre çiğnetmeden sesini yükseltecek, onurlu bir insan yeryüzünde yok mudur?