• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Amerika, Suriye coğrafyasında müttefiki PKK`ye ne pahasına olursa olsun kalkan olacağını gösterdi. Ortamın gerilmesi, Rusya`nın tehdit kokan açıklamaları bile Amerika`yı bu konuda etkilemedi. Pentagon`da yapılan resmi açıklama ilginç: “Koalisyonun görevi IŞİD'i Irak ve Suriye'de yenilgiye uğratmaktır. Güçlerimiz Suriye rejimi, Rusya ya da rejim yanlısı güçlerle çatışma niyetinde değildir. Ancak koalisyon güçlerini ve ortaklarımızı her türlü tehdide karşı savunmakta da tereddüt etmeyecektir."

Diyelim ki, Rakka operasyonu bitti ve DEAŞ bölgeden çekildi. O durumda PKK-YPG silahlarını bırakıp elindeki bölgeleri Esad`a teslim mi edecek? Böyle olmayacağını bölgeyi ve grupları bilen hemen herkes tahmin edebilir.

Peki, Esad, Rusya ve İran, bölgede Amerikan denetiminde bir PKK devletine nasıl bakacaklar?

Ya sessiz kalıp razı olacaklar ya da müdahale edip bölgeyi silahtan arındırmayı deneyecekler.

Birbirine zıt iki durum.

Razı olmaları durumunda…

İslami muhalif unsurları “Amerikancı” olmakla suçlayan “direniş ekseni”, Amerika ile açıkça işbirliği yapan PKK-YPG unsurlarına müdahale etmemeyi hangi “devrimci etik” ile izah eder bilemem; ama uzun vadede tutarsızlıkları başına iş açar. Barzani ve Türkiye`ye karşı faydalanılan PKK unsurlarının Amerikan gözetiminde İsrail ile kuracağı ilişkiler ve edineceği daha ağır silahlarla bölgede Amerika`nın rahatsız olduğu tüm unsurlara saldırması durumunda ortaya çok kanlı ve şiddetli görüntüler çıkabilir. Nitekim sosyal medyada “analiz kasan” kimi PKK hesapları açıkça Amerika`nın İran ile olan mücadelede PKK`ye ihtiyacı olduğunu dillendirmektedirler. Türkiye`nin ilk hava saldırısından sonra Amerika`dan gerekli uyarıyı aldığını düşünen PKK çevreleri, daha rahat bir şekilde Suriye`deki etki alanlarını genişletmenin yollarını aramaktadırlar. Nitekim Türkiye`den yapılan açıklamada da ancak “Bir saldırı olması durumunda angajman kuralları çerçevesinde PKK`ye karşılık verileceği” söylenmiştir. Bu angajmanın da uzaktan top atışları ya da kısa menzilli füzelerle olacağı, daha fazlasına Amerika`nın müdahale edeceği görüşü dillendirilmektedir.

Böylece Türkiye`nin uyarıldığı ve yönünü sadece Kuzey Irak`a çevirebildiği, Rusya, Esad ve İran`ın razı olduğu bir ortamda PKK-YPG iyice palazlanacak ve Rojava Amerika`nın kirli savaşını her tarafa yaydığı bir üs haline gelecektir.

Peki, Esad, Rusya ve İran, Amerikan projesine razı olmayıp PKK`yi tasfiye etmek için müdahaleye kalkışsalar ne olur?

İran ve Esad`ı vurma konusunda son derece rahat olan Amerika, Rusya karşısında da aynı davranışı sergileyebilir mi?

Tüm manyakça davranışlarına rağmen Trump`un bir Amerikan-Rus çatışmasına meyletmeyeceği ortada. Hatta Trump böyle bir şeye meyletse bile “Derin Amerika”nın bunu kabul etmeyeceğini söyleyebiliriz. Amerika bu durumda PKK`yi feda edebilir; ama bu arada Soros tarzı adamlarla karışıklık çıkarma, suikastlar gerçekleştirme ve böylece çekişilen ülkeleri yıldırma yoluna gidebilir.

Yani her hâlükârda bölgeyi sakin günler beklemiyor.

FIKRA

Geri Kalan Kısmı

Bir gün açlıkla ilgili bir anket yapılacakmış. Şöyle bir soru sorulmuş: "Lütfen dünyanın geri kalan kısmındaki yiyecek eksikliğine bir çözüm ile ilgili kişisel görüşünüzü belirtir misiniz? "

Sonuç felaket, çünkü:

Afrikalılar "yiyecek" kelimesinin anlamını bilememişler.

Batı Avrupalılar "eksiklik" kelimesinin anlamını bilememişler.

Doğu Avrupalılar "kişisel görüş" sözcüğünün anlamını bilememişler.

Orta Doğulular "çözüm" kelimesini anlamamışlar.

Güney Amerikalılar "lütfen" kelimesini anlamamışlar.

Ve ABD`liler de "dünyanın geri kalan kısmının" ne olduğunu anlamamışlar.