• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...

SİYASET GEMİSİ

CHP ve İYİ Parti’nin IMF ile gizli bir görüşme yapmaları tartışılıyor.

Beş yıldızlı bir hotelde yapılan görüşmeye CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve Eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz katılmış.

Yalanlanmayan iddialara göre iki isim de dikkat çekmemek için farklı kapılardan giriş yapmış.

IMF Türkiye Temsilciliği görevini devralan Ben Kemalson ile iki IMF yetkilisinin yer aldığı görüşme Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilmemiş.

Faik Öztrak’ın 2001 krizinden sonra ekonomiyi düzeltsin diye getirilen Kemal Derviş’in yardımcısı olduğu biliniyor. Durmuş Yılmaz ise Merkez Bankası başkanlığından emekli.

Durmuş Yılmaz, muhafazakar olarak bilindiği için Merkez Bankası başkanlığı döneminde laiklerin hedefi olmuş, kendisi ve ailesiyle alay edilmişti.

Faik Öztrak, faizlerin indirilmesinin enflasyonu artıracağını iddia etmiş; ama dediği tutmamıştı. Durmuş Yılmaz da faiz indirimine yanaşmadığı için görevden alınan Merkez Bankası başkanını savunmuş hatta Erdoğan’ın başkanı görevden alma yetkisinin olmadığını iddia etmişti.

Gelelim İMF görüşmesine…

IMF ekonomik bir kuruluş; ama girdiği ülkedeki her şeyi dizayn etmeye kalkışmasıyla biliniyor. IMF ile anlaşma yapan ülkelerde nisbi bir düzelme söz konusu olabiliyor; ama katı ekonomi politikaları ve kemer sıkmalar yüzünden IMF ile anlaşma yapan hükümet ilk seçimde iktidardan düşüyor.

Türkiye’nin IMF ile ilişkisi uzun zaman önce bitti. Son bir yıldır “bir lobi” ısrarla IMF ile anlaşma yapılması gerektiğini iddia ediyor. Hatta hükümetin gizli görüşmeler yaptığını söyleyenler de var. Hem hükümet hem de IMF bu görüşmeleri inkar etseler de iddiaların ardı arkası kesilmiyor.

Mevcut ekonomik tabloda IMF’ye ihtiyaç olmamasına rağmen neden “bazı” ekonomistler ve muhalefet ısrarla bu konuyu gündemde tutuyor?

Bu bir tuzak!

Küçük çaplı bile olsa IMF ile yapılacak bir anlaşma Erdoğan’ın ve mevcut hükümetin sonu olur.

Zaten muhalefetin de istediği bu değil mi?

 

TABU YIKILIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Miletler (BM) Genel Kurulu’nda Siyonist çeteye yönelik sözleri, katilleri rahatsız etti. Siyonist işgal çetesinin elebaşı Binyamin Netanyahu, Erdoğan için ‘Yalancı’ derken, Türkiye’nin Kürtler ve Ermenilere yönelik katliam yaptığını iddia etti.

Çetenin bakanlarından Israel Katz daha da ileri giderek, Erdoğan’ı ‘Anti-Semitizm’ (Yahudi karşıtlığı) ile suçlayarak kınanmasını istedi.

Netanyahu adındaki cani “yavuz hırsız”ı oynuyor. Erdoğan’ın 1948’den günümüze adım adım değişen harita eleştirisine, yeni işgal ve ilhak girişimlerine bir cevap vermiyor “Ama siz de Ermeni soykırımı yaptınız, Kürtleri öldürüyorsunuz” diyor.

İsrael Katz adındaki yaratığın “Anti Semitizm” suçlaması ise tam bir rezalet!

Erdoğan’ın konuşmasında Yahudiliğe, Yahudiliğin değerlerine en ufak bir eleştiri yok! Ama çete, “Yahudi soykırımı” üzerinden öyle bir algı oluşturmuş ki, kim işgalden, katliamdan, ablukadan söz etse hemen “Anti Semitizm” ile suçlanıyor.

Ama artık bu tabu yıkılıyor.