• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

SİYASET GEMİSİ

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Ordu-Giresun Havalimanı’nda “havaalanı kurallarına aykırı olarak” VIP salona girmeye kalkıştığı ve polisleri itip kakarak salonu bastığı iddiası gündeme oturdu.

CHP adayı meseleyi kendi açısından değerlendirdi: “Milletvekilimizle birlikte uçağa binecektik. Vali bey VIP bölümüne talimat vermiş. Vali Bey devlet adamlığını yapamadı, devlet adamı değilmiş yani sadece Ordu’da koltuk işgal eden birisiymiş.”

Ordu Valiliği de konuyla ilgili bir açıklama yaptı: “İzahat ve ikazlara aldırmayan Ekrem İmamoğlu ve beraberindekiler, VIP salonu kapısında görev alan polis memurlarına mukavemet etmek ve onları itmek suretiyle VIP salonunu işgal etmişlerdir. Ordu-Giresun Havalimanı’nda yaşanan olayla ilgili gerekli kamera kayıtları mevcut olup hakaret içerikli ifadelerle ilgili yasal işlemler Valiliğimizce başlatılacaktır.”

Meseleye daha geniş bir açıdan bakmaya çalışalım.

Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz -ki ben son derece karşıyım- havaalanlarında bir VIP uygulaması var.

VIP’in açılımı şöyledir: Very İmportant Person. Yani çok önemli kişi…

www.havaliman.com adlı internet sitesinde “VIP SALONLARININ AYRICALIKLARI” başlığı altında şu ifadeler yer alıyor:

“Başbakanlık Genelgesinde belirlenen protokolün kullanabilmesi için havaalanlarında VIP adı verilen özel salonlar bulunuyor. ”Çok önemli kişilerin” kullandığı bu salonlarda, yolculara birinci sınıf hizmet veriliyor.

VIP yolcularına rutin yolcu kontrolleri yapılmıyor. Bu kişiler, bagajlarını teslim etmek veya almak için ayrıca sıraya girmiyorlar.

Bu yolculara, pasaport ve gümrük kontrollerinde de kolaylıklar sağlanıyor. VIP yolcular salondan uçağa ve uçaktan salona özel bir araçla götürülüp getiriliyorlar.”

Haberin hemen altında ise “VIP yolcuların kimlerden oluştuğu” detaylı bir şekilde yazılmış.

Bu listenin içinde “ilçe eski belediye başkanı” ya da “Belediye başkan adayı” yok.

Yani CHP adayı “VIP yolcu” olmadığını çok iyi biliyor; ama buna rağmen ayrıcalık bekliyor, görevlilere saldırıyor, hakaret ve küfürler savuruyor.

VİP’i bir tarafa bırakalım da bu kadar kısa sürede bunca parlatılan bu “cici çocuk” ne oldu da böyle bir değişim yaşadı.

Daha bundan kısa bir süre önce “Ben antrikot değil herkesin yediği musakkayı yerim” diyen ve yemekhanedeki VIP uygulamasına karşı çıkan bu adam değil miydi?

Aslında havaalanında VİP’e çağırıldığında “Ben antrikot değil herkes gibi musakka isterim”, pardon “Ben halkımla beraber sıraya girip geçerim, VIP’e karşıyım” demesi gerekmez miydi?

Şimdi bir sorunumuz ortaya çıktı.

Hangisi daha sahici?

Musakkacı Ekrem mi, yoksa VIP’çi Ekrem mi?

Ha bir de şu var.

Antrikotu reddedip halkıyla beraber musakkaya talip olan CHP adayının musakka yemeyip “balıkçıya gittiği”ne dair fotolar paylaşılmış ve kendisi de bu iddiaya itiraz etmemişti.

Ve son olarak…

Sanırım herkes artık “VIP ve antrikot” arasında nasıl bir bağ bulunduğunu anlamıştır.