Birbirimizin Sekinet Limanı Olmalıyız
Birbirimize ihtiyacımız var. Birbirimize ihtiyaç duyduğumuz hususlardan bir tanesi de şüphesiz birbirimizin sükunet, sekinet limanı olmamızdır. Dünya ihtiyarladıkça meşgale ve kargaşası içerisinde bizi de beraberinde alıp götürüyor. Dünya iş ve meşguliyetleri, ihtiyaç, istek ve taleplerinin sonu gelmiyor. Dertlerin, sıkıntıların, zorlukların ve yoklukların diğer açıdan koşuşturmaların bini bir para...
Diğer taraftan iyilik için koşan, ihsan için koşturan, emri bil maruf nehyi anil münker esasını hayatında idame ve ikame etmek isteyenler için de kargaşa ve sıkıntılar bitmek bilmiyor. Hangi yönden bakarsanız bakın insan bunalıyor. Sıkılıyor, rahatsız oluyor, daralıyor ve bu ruh halinden firar etmek, kaçmak istiyor. Kelam-ı Kerim kıyametteki ruh halini aktarırken insanların kaçacak bir yer, bir mekan, bir zemin aradığını ifade ederek soruyor “eynel mefer” (Kıyamet, 75/10.) kaçış nereye.
Lakin kıyameti kopmamış her bir insanın kaçacak mekanı, sığınacak limanı muhakkak vardır. Allah azimüşşan ömür sermayesi erimeden kaçışın mümkün olduğunu, fırsatının olduğunu ferman buyuruyor. “Fefirru illallah”(Zariyat, 50/51.) Allah'a kaçınız diyerek kaçışın olacağı en mukaddes dergah, en kutsal kapı Allah'ın dergahı ve tövbe kapısı olduğunu bize idrak ettiriyor.
Evet, burada sığınacağımız en güvenli liman; sekinet bulacağımız mekan Allah'ın dergahıdır. Günahtan, şerden, kötülükten, tövbe limanına demir atmamız elzemdir.
Sıkılmış, bunalmış, daralmış ruh halinden Allah'ın zikrine demir atmamız elzemdir.
Çarenin, kurtuluşun, sükunetin, sekinetin; Allah'ın yolunda, Allah ve peygamber davasında, Allah'ı ve Peygamber’i seven müminlerin yanında olduğunu bilmemiz elzemdir.
Dolayısıyla bu anlamda gördükçe bize Allah'ı hatırlatacak, karşılaştıkça bize iyiliği emredecek, ihsanı sevdirecek; plan ve programımızı, hayallerimizi ve hayatımızı marufla tezyin edecek dostlar, kardeşler edinmemiz de elzemdir.
Tabi bu arada bizim de kendi dostlarımıza, kardeşlerimize, arkadaşlarımıza ve akrabalarımıza Allah'ı hatırlatmamız, Allah'ı anlatmamız, Allah'ı sevdirmemiz, onlar için iyiliğe, marufa ve ihsana çağıran güzel bir münadi olmamız da elzemdir. Bunu yaptığımız zaman birbirimizin sekinet limanı olacağız, birbirimizin hak ve iyilik pusulası olacağız. Birbirimizin hakiki dost ve kardeşi olacağız. Birbirimizin dünya ve ahiret arkadaşı olacağız. Bu hususiyet bizim sadece toplumsal hayatımızda üzerinde durmamız gereken bir durum değil; bu hususiyet özel çekirdek ailemizde bile üzerinde durmamız, ortaya koymamız gereken bir hassasiyettir. Bunun en güzel örneklerini ortaya koyan şüphesiz Sallallahu aleyhi ve sellem olmuştur. Sallallahu aleyhi ve sellem hem ashabının sekinet bulduğu bir liman hem de eşlerinin ve çocuklarının sekinet bulduğu bir limandı.
Rabbim bizi de bireysel ve toplumsal hayatta dosta, kardeşe, arkadaşa, akrabaya… ailede de anneye, babaya, ağabeye, ablaya, kardeşe, eşe, evlada, bizleri de bir sekinet limanı kılsın. Bizleri onlar için Allah'ı hatırlatan, Allah'ı anlatan, Allah'ı sevdiren, Allah yoluna çağıran, Allah için muamelede bulunan ve Allah için alıp veren bir hak pusulası kılsın, inşallah. Vesselam.