• DOLAR 34.513
  • EURO 36.224
  • ALTIN 2979.538
  • ...

Hukukun üstünlüğüne vurgu yapılan bir ülkede Polis mahkeme kurabilir mi acaba? Tabi ki hayır, diyecek herkes. Peki ya tüm bu HAYIR! nidalarına rağmen polis mahkeme kurarsa…

O zaman ne olur o ülkenin hali…

Vay o ülkede yaşayan vatandaşların haline…

Şimdi sıkı durun ve tüyler ürperten Polis Mahkemesi Tiyatrosunun nasıl gerçekleştiğini dikkatlice okuyun lütfen…

Geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanı “5 yıl, 10-15 yıldır cezaevlerinde çürüyen vatandaşlarımız var” demişti ya…

28 Şubat ve FETÖ`nün kumpasları sonucu cezaevlerinde çürümeye terkedilen İslami Dava`dan tutuklu olan Yusufi mahkûmlar…

İşte ben de merak ettim, araştırdım ve bu mağdurlardan biri olan İbrahim Göv`ün Şanlıurfa`da ikamet eden ailesini ziyarete gittim ve anlattıkları karşısında donup kaldım.

Ve İbrahim Göv`ün babası Mehmet amcanın anlattıklarını aynen naklediyorum;

Oğlum İbrahim 1992 yılında Şanlıurfa Emniyeti tarafından gözaltına alındığında 18 yaşına daha yeni girmişti. Şu an 43 yaşında ve 25 yıldır hala cezaevinde…

İbrahim, 28 gün boyunca Şanlıurfa Emniyeti ekiplerince işkenceye tabi tutuldu. Yaşadığı işkenceleri anlatsam kalbiniz dayanmaz. İlk 15 gün çok ağır işkenceler yapıyorlar ve 2 gün boyunca ellerini hücrenin kapısına kelepçeleyerek ayakta bekletiyorlar. Bu acıya insan dayanabilir mi hiç.

Ve ardından İbrahim`e diyorlar ki; “seni ve arkadaşlarını yarın mahkemeye çıkaracağız ve sizin için hazırladığımız ifade tutanaklarını, mahkemede kabul ettiğinizi söyleyeceksiniz.

Ertesi gün, İbrahim`in ve dosya arkadaşlarının gözlerini bağlıyorlar ve arabaya bindirip şehir içerisinde bir tur attırıyorlar ve tekrar işkence yaptıkları Emniyet binasına geri getiriyorlar. Ve gözlerini açıp mahkeme olarak dizayn edilmiş salonda, cübbe giymiş Hâkim kılığına bürünmüş polislerin karşısına çıkarıyorlar. Adliye değil, bildiğiniz Emniyet binası. Her şey baştan sona bir kumpas ve her şey bir tiyatro…

Hâkim kılığına bürünmüş polis, ifadeleri kabul edip etmediklerini soruyor, İbrahim ve arkadaşları da; “Hâkim Bey, günlerdir bize işkence ediyorlar. Elektrik, soğuk su, dayak, hakaret ve daha nice işkencelerle bizlere hukuksuz bir gözaltı süreci yaşattılar. Bu ifadelerin tümü yalan ve iftiradır. Biz bu ifadeleri asla kabul etmiyoruz” diyorlar. Bunu duyan polisler cübbelerini çıkarıp bunun bir deneme olduğunu ve onları test ettiklerini söylüyorlar ve tekrar hücrelerine götürüp en ağır işkencelere tabi tutuyorlar. (Mehmet amca bunları söylerken gözleri dolarak öyle bir derin ah çekti ki, sanki dünyanın tüm acıları o göz bebeklerinde toplanmıştı. Gayri ihtiyari benim de gözlerim doldu.)

Ve 28.gün tekrar mahkemeye çıkaracaklarını söylüyorlar ve yine ifadelerini kabul etmezlerse tekrar işkenceye geri dönecekleri konusunda da tehdit ediyorlar. Mahkemeye gidiş yolunda da yine tiyatro yapıp bilinçli olarak sanki yine Emniyet binasındaki o sahte mahkeme salonuna çıkaracaklarmış izlenimini veriyorlar. İbrahim ve arkadaşları da Hâkim karşısına çıkınca bunun yine düzmece ve sahte mahkeme olduğuna kanaat getirip tekrar işkence edilmesin diye ifadelerini kabul ediyorlar. Ve nasıl olsa gerçek mahkemede bunların hepsini anlatırız ve ifade tutanaklarımızı kabul etmediğimizi söyleriz, diye düşünüyorlar ama artık iş işten geçmişti, çünkü çıktıkları mahkeme gerçek mahkeme idi. Ve mahkeme tutuklu yargılama kararı vererek onları cezaevine sevk ediyor. Mahkeme tam 8 yıl sürüyor ve 36 yıl müebbet hapis cezası alıyorlar. İşte 25 yıldır biz bu acıyı yaşıyoruz, dedi Mehmet amca

Ve şimdi soruyorum;

28 gün gözaltı süresi hangi yasada var?

Polis Mahkeme kurmaya ve yargılamaya yetkili midir?

İşkence bir insanlık suçu ise bunu yapanlar hangi yasadan ve kimden destek aldılar?

O tarihte Şanlıurfa Emniyet Müdürü kimdi?

İbrahim ve arkadaşlarına işkence yapan ekip ve amirler kimlerdi?

Zamanın Şanlıurfa Valisi kimdi?

Tüm bunlar kimlerin emri ile yapıldı?

Ve son sözüm…

Kirli kumpaslarla cezaevlerinde çürütülmeye terkedilen İbrahim Göv ve onun durumunda olan yüzlerce mahkûm için yeniden yargılama yolu açılmazsa bu ülkede hukukun üstünlüğünden bahsedilebilir mi acaba?

Gerçek adaletin tecellisi için yeniden yargılama şart…

twitter.com/EminOzaslan