2. Darbe mi Yoksa İngiliz Bilmecesi mi?
Geçen gün emekli eski bir asker çıkıp 2.Darbe Kalkışması ile ilgili bir çıkış yaptı. Dikkat çeken asıl tarafı ise Kürt Aşiretlerin İngilizlerden para alarak 2.Darbeye destek vereceklerini söylemesiydi.
Bu Ülkede artık “Darbe” yapılamayacağını dünya âlem gördü zaten. Darbeciler ve Darbeseverler rüyalarında bile böyle hayaller kuramazlar artık. O zaman darbe yapılamayacaksa neden bu tür kafa karışıklığını ortaya çıkarıyorlar
Unutulmamalı ki, işgalciler silah zoruyla alt edemedikleri yerleri farklı taktikler uygulayarak, kargaşa çıkarıp ele geçirmeye çalışmaktan ömürlerinin sonuna kadar vazgeçmezler.
Bu tür durumlarda sözü söyleyene takılmadan, söylenen söze ve söyletenlere (üst akıl) bakmak lazım. Yani söyleyenden ziyade söyletenlere odaklanmalı insan.
İlk önce bu tablonun parçalarını ortaya dökelim ve sonra da birleştirip tablodaki resmi ortaya çıkaralım. Söyleyen, darbeyle suçlanıp Ergenekon`dan tutuklanmış, Öcalan`ı sorgulayan ve iddialara göre Şam`da Askeri Ateşe iken Öcalan ile aynı apartmanda kalmış ve Güneydoğuda görev yapmış eski bir asker. Evet, yap-bozun parçalarına devam edelim.
15 Temmuz İşgal Girişiminin tahmin bile edilemeyen bir başarısızlıkla sonuçlanması.
Türkiye Halkının özellikle İslam Coğrafyasına cesaret ve özgüven veren duruşu. Batı`nın geçici bir şoka girmesi. Halkın darbecilere prim vermemesi. Özellikle Güneydoğu`da halkın meydanlara çıkıp Darbeye karşı dik durmaları.
Türkiye`nin Suriye`ye operasyon yapması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Batı`ya karşı sergilediği tavır ve duruş (Dünya 5`ten büyüktür vb.)
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının objektif değerlendirmeden uzak, siyasi bir kararla Türkiye`nin notunu düşürmeleri…
Ve emekli Albay`ın 2.Darbe Kalkışması söylemi ve özellikle de Kürtleri hedef tahtasına koyması…
Şimdi bu parçaları bir araya getirip tabloyu oluşturalım ve hep beraber “Büyük Resim(e)” bakalım.
1- Darbe taşeronlarının ve destekçilerinin sönmüş, kül olmuş umutlarını tekrar yeşertip onlar için “hala gücünüz var” algısını oluşturmak…
2- Halkı huzursuz ederek, yatırımları çok riskli gibi göstererek ekonomiye darbe vurmak… Özellikle de dış yatırımcılar açısından.
3- Ülkenin İşgali söz konusu olunca Ülkesini başkasına vermeyen Kürtler ile Türkleri karşı karşıya getirip birliklerini bozmak…
4- Kürt Aşiretlerinin İngilizlerden para aldığını söyleyip Kürtleri rencide ederek Ülke savunmasına kayıtsız kalmaları için gelecekteki Kaos planlarına zemin hazırlamaları…
5- HDP ve PKK`ye “ne oldu bu Kürtlere ki, 15 Temmuz İşgalinde sizin dediğinize göre hareket etmediler” planını hatırlatıp hem fırça çekmek ve hem de çabuk bu Kürt Aşiretleri toparlayın diye de akıl vermeler.
6- En önemlisi de 15 Temmuz İşgal Hareketinin asıl akıl sahiplerinin hala kontrolü ve gücü elinde tuttuklarını sürekli akılarda tutmak istemeleri. “Batılı güçlerle başa çıkılamaz” yalanını algılarda muhafaza etmek.
Yani anlayacağınız bu şahıs(lar) kendilerini çok zeki zannediyorlar ama halk yemez bunları…
Sonuç olarak, darbe hayali ile yaşayan zavallılara son sözümüz şudur;
Bu Ülkede Darbe yapmak artık ne sizin ve ne de o güvendiğiniz “ferasetsiz dip akıllar(üst akıl)”ın haddine değildir. Sizin devriniz bitti artık. Sizin şeytani planlarınız işe yaramaz artık. Biz şeytanın bazen sağdan ve bazen de soldan yanaştığını da çok ama çok iyi biliyoruz. Unutmayın, bu da kulağınıza küpe olsun.
Darbe ve işgal düşünüyorsanız… Biz daha ölmedik…
Sanırım bizi de çok merak ettiniz ve “Siz kimsiniz” dediğinizi duyar gibiyim.
Kulaklarınızı açın ve iyi dinleyin. “Biz Halkız ve bu toprakları topunuza yedirmeyiz…”
