Suriye`yi Üçe Bölecekler
Yıllardır Suriye`de akan kan durmadı ve zaman ilerledikçe de daha fazla kan akmaya devam eti. Bütün devletler Suriye meselesinde “devlet” refleksi ile hareket etti. İnsanlık ve vicdan daha geri planda yer alıyordu ve halen de öyle devam ediyor.
Aylan`ların cansız bedeni kıyılara vurdu ama devletlerin vicdanı yine de sızlamadı. Bu insanlık dramının suçluları ülkesel çıkarların peşinde olan devletlerdir. Maalesef Türkiye`nin izlemiş olduğu yanlış politikaların da bu insanlık dramına etkisi oldu. Keşke Suriye politikasında Müttefik dediği “Sırtlanlara” güvenmeseydi Türkiye.Tabi kendisine sığınan Muhacir Suriye halkına yardım etmesi takdir edilmeli fakat bu halk bu duruma düşmeseydi daha iyi olurdu.
Türkiye`nin devlet refleksi ile hareket ederek, tıpkı geçmişte Kuzey Irak Kürdistan Bölgesine karşı takındığı tavrı Suriye Kürdistan Bölgesine de takınması oradaki tüm KürtlerinPYD`nin kucağına itilmesine ve Kürtlerin yalnızlaşmasına sebebiyet verdi. Eğer Türkiye Suriye Kürdistan`ındaki Kürtleri desteklemiş olsaydı bugün daha etkili ve güçlü olurdu ve sınırları daha güvenli olurdu. PYD gibi bir örgüt de orada böyle bir karşılık bulamazdı. Ama Türkiye`nin o “devlet” refleksi adeta gözlerini körleştirdi.İşte buradaki yanlış adımlar Büyük Şeytan Amerika için büyük bir fırsat oldu ve o da PYD`yi destekledi ve desteklediğini de açıkça deklare ediyor. Ayrıca PYD`nin Uluslararası arenada Terör Örgütü listesinde yer almamasının bir lütuf olmadığını herkes biliyor. PYD`yi Terör Örgütü listesine aldırmayanlar Amerika`nın Petrol Baronlarıdır. Niye biliyor musunuz? Çünkü Kuzey Suriye üzerinden Akdeniz`e yeni bir petrol hattının alt yapısı oluşturuluyor. PKK/PYD bu petrol hattının güvenliği konusunda garanti vermese Amerika`nın Petrol Baronları bir dakika bile tereddüt etmeden onu “Terör” listesine aldırırlar. Bu söylediklerimi bir kenara yazın. Bir gün bu petrol sevkiyatının tehlikeye düştüğünü görürseniz bilin ki ardından PYD “Terör Örgütü” listesine alınacak.
Suriye öyle bir coğrafyaya dönmüş ki adeta parsellenmiş durumda. Uzun zamandır Amerika ve Koalisyon Ülkeleri ile İran-Rusya Bloğu Suriye topraklarındaki parselasyonda anlaşamıyorlardı. Özellikle son zamanlarda Rusya`nın Suriye`de operasyon başlatması ilk önce akıllara Amerika ile restleşmesi ve burada ben de varım diye diş göstermesi gibi okundu ama aslında bu operasyon Amerika ve Rusya Bloğunun anlaşmaya vardıklarının bir kanıtıdır.
Şöyle bir düşünelim; Amerika PYD`ye her türlü desteği verip onun alanını genişletiyor, Rusya ise Esad`a her türlü desteği verip onun kendi bölgesinde güç kaybetmemesini sağlıyor. IŞİD ise zaten kendi bölgesinde gücünü koruyor ve gerekli desteği bir şekilde ayarlıyor. Ya kayıp silahlar eline geçiyor ya da Irak ordusundan gerekli cephaneyi ele geçirebiliyor. İşin garip tarafı ise PYD-Esad-IŞİD artık birbiri ile uğraşmıyor. Hatta yer yer bazen karşılıklı jestler yaparak birbirlerine alanda bazı bölgeleri hediye ediyorlar. Kimse kimseye zarar vermiyor. Pekâlâ, o zaman Amerikalıların olduğu koalisyon ile Rusların olduğu Bloğun anlaşmadığını kimse iddia edebilir mi acaba?
Dolayısıyla uzun süredir Suriye`nin üçe bölünmesi konusundaki kavgalar artık dinmiş görünüyor. Yani Suriye Kürt Bölgesi, Işid kontrolündeki bölge ve Esad`ın kontrolündeki diğer bölge(Sayın Cumhurbaşkanımızın “Butik” devlet tanımlamasını da hatırlayalım) olmak üzere çok yakında Üçe bölünmüş bir Suriye görürseniz hiç şaşırmayın. Ben bunu şimdi söylemiyorum. 2 yıl önce de aynı şeyleri yazmıştım ve hatırlatmak istedim.
Üçe bölünmüş Suriye`nin her bölgesinin de kimlere ne faydası ve kimlere ne zararı olacağını da siz değerli okuyucuların yorumuna bırakıyorum…
Allah(cc)`a emanet olunuz.
Kaynak: Doğruhaber