'Yokluk'taki Güç ve Yoksunluktaki Ümit
"Şu an elimde hiçbir şey yoktur, yalnız Allah her şeyi yoktan var etmiştir" der bir bilge... Yoklukta; Allah'ın gücü, kudreti vardır. Yoklukta Allah'ı arayış vardır, yoklukta Allah'a yöneliş vardır. Yokluk çaresizliğe mazeret yapılmazsa eğer; varlığa, hakikate erişmenin gerekçesi, zorlayıcı ve zorunlu sebebi olur... Bu tez "varlık kötüdür" demek değildir. Bu tez, yokluğun; varlığın sebebi, varlığa ulaşmanın çıkış yolu olduğunu gösterir. Yokluk ve varlık arasında da tıpkı gece ve gündüz gibi, hem sebep sonuç ilişkisi, hem de birbirlerini besleyen döngü durumu söz konusudur. Aslında şunu söylemek istiyoruz; yokluk ve yoksunluk, harekete geçmenin, arayışa girmenin yoludur. Arayış ise bulmak ile sonuçlanır. Yoksulluk eğer, varlığa ulaşmanın zemini kılınırsa, varlığın kaynağı ve hammaddesi olur. "Yokluk", Allahu Teâla’nın yaratma fiilinin malzemesidir."Kûn fe yekûn" yani "Ol deyince hemen oluverir" ilahi olgusunun temel gerekçesidir. Yokluk bir yönüyle de ümittir, ummaktır... Bazen iyi yetişmiş bir insan için "sıfırdan yetişmiş, sıfırdan gelme" denilir. Sıfır yokluktur. Aslında gecenin gündüze yuva olması gibi bir durumdur. Yani çekirdekten, yokluktan gelmiş manasını taşır. Bu yönüyle insan karakterinin üzerinde de etkisi vardır. Yokluktan varlığa erişmiş bir zenginin durumuyla, varsıllığın içinde gözünü açmış bir kişi arasında da, eğer bir eğitim durumu söz konusu olmamışsa ciddi bir karakter farklılığı söz konusudur. Tarihten güncele bazı insanların zamanla ilahlaşmaları veya kendilerini o konumda görmeleri, varlık ve güç sarhoşluğu neticesinde olmuştur. Zenginlikteki yapabilme kudreti, imkanı; eğer kişi Rabbini bilmiyorsa, tanımıyorsa, geldiği yoksunluk ve güçsüzlük konumunu hatırlamıyorsa, zamanla kendisinin ilahlaşmasına veya en azından şirke bulaşmasına sebep olabilir. Yoksulluk ve yoksunluk insana kendisini tanıtır, gücünün sınırlarını ve Allah'a yönelme ihtiyacını derinden hissettirir. Denilir ya "musibetler Allah'a yaklaştırır." Musibet; yapabilme güç ve imkânının zedelendiği bir durum, bir haldir. "Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yoktu, nice elbiseler gördüm içinde insan yoktu" gibi bir söz vardır. Bu söz biraz da yokluk ve zenginlik arasındaki o ince çizgiyi hissettirir. Anlatmak istediğimiz; insanımızın ve insanlığımızın pek çok açıdan yokluk ve yoksunluk içinde olduğu bu süreçte, bu yokluk ve yoksunluk hali; daha büyük çaresizliğe ve perişanlığa gerekçe yapılmadan, ciddi arayışlara sevk zemini kılınabilir. Hatta bu olumsuzluklar, yoksulluklar, yoksunluklar yeniden bir atılıma, yeniden bir arayışa, yeniden bir umuda gerekçe ve sebebe dönüştürülebilir. Yeniden ciddi manada bir Allah rızası arayışına, Rabbimize yönelmeye vesile yapılabilir. Yeter ki çaresizlik oluşmasın, yeter ki Allah'tan ümit kesilmesin. İman varsa her zaman imkân da vardır. Eğer çaresizlik varsa, çare sizsiniz... Allah'a emanetsiniz.