Adaya Mı Oy Veriyorsunuz Yoksa Futbol Takımına Mı?
Seçim çalışmaları kapsamında esnaf ziyaretinde 55-60 yaşlarında bir amca elimi tuttu ve “Evladım her seçim döneminde siyasi parti adayları gelir bizden oy ister ve ondan sonra beş yıl boyunca onları görmeyiz ve hiç birinin hizmet getireceğine inanmıyorum” diyordu. Haklısın amca dedim ve ben de size bir soru sormak istiyorum, dedim. Buyur, dedi. Kaç yıldır oy kullanıyorsun, dedim. Kırk küsur yıldır oy kullanıyorum, dedi. Peki, ne anladın, dedim. Kendisi, hiçbir şey anlamadım, dedi. Sizi tatmin eden ve arzuladığınız hizmeti getiren oldu mu? hayır, dedi. Peki, oy verdiğiniz partiyi değiştirdin mi? Amca, yine hayır, dedi… Kendisine, “Amcacığım ben de onların yerinde olsam size hizmet etmem, çünkü siz yıllardır karşılıksız olarak onlara oy vermişsiniz” dedim… Amca, galiba haklısın evladım diyerek yoluna devam etti…
Maalesef ülkemizde, özellikle de bölgemizde partileri destekleme, futbol takımı taraftarlığı gibi olmuş. Oysa yerel seçimler, genel seçimlerden çok daha farklıdır ve aday endeksli olması gerekir. Bilinç olarak gelişmiş seçmen, yerel seçimlerde adaylara bakar ve hizmet adına gözü kesen adaya oy verir. Körü körüne bir partiye bağlanan seçmen ise, partilerin adaylarını, seçim bildirgelerini ve geçmişlerini sorgulamadan futbol takımı gibi meseleye bakar. Böyle olunca da partilerin kendilerini sorgulamaları ve halka hizmet konusunda hiçbir endişeleri olmaz. Nasıl olsa arkasında sorgulamayan ve körü körüne ona oy veren, kemikleşmiş bir kitleden nemalanıyor.
Bu durum özellikle bölgemizin insanına düşünsel anlamda da büyük zarar veriyor. Çünkü kişiyi araştırma, sorgulama, inceleme gibi reflekslerden de uzaklaştırıyor. Hatta bu durum bölge insanını bir yere hapsetmiştir. Bu durumdan nemalananlar ise bu kalıbın kırılmaması için her türlü şarlatanlığı yapıyor.
Diğer taraftan bu kalıbı kırmaya çalışan bir parti dikkatimi çekiyor. Özellikle bölgedeki bu şablonun kırılması için çok güçlü söylemleriyle herkesin takdirini topluyor. Evet, HÜDA PAR’dan söz ediyorum. Belediye seçimlerine günler kala HÜDA PAR’ın kucaklayıcı duruşu, söylemleri ve halka ilham olması birilerini fazlasıyla endişelendirmiştir. Hatta geçen Nevruz kutlamalarında malum parti HÜDA PAR’ı hedef alarak bu düşünceyi kırmaya çalışan partiye saldırıyor. Yıllardır halka bir şey veremeyen ve gittikçe siyaseten çöken malum parti, HÜDA PAR’ın takdir toplayan duruşuna karşı yeniden düşmanlaştırıcı propagandasını ısıtıp ısıtıp mitinglerde halkı zehirlemeye çalışıyor.
Fakat görünen o ki, korkunun ecele faydası yoktur. Ve hırsızla ev sahibi artık birbirini tanıyor. Bölge halkı yıllardır kendilerini fikren sömüren partiye sarı kart çıkarmıştır. Bu sarı kartın renginin kırmızıya dönüşmesi onları telaşa sürüklemiş. Tekrar iftira ve karalamalardan medet umuyorlar. HÜDA PAR’ın dürüst ve kucaklayıcı siyasetini iftiralarla kapatmaya çalışıyorlar.
Evet, HÜDA PAR’ın toplumda ciddi bir sermayesi oluşmuş. Bu seçimde oya dönüşmesinin rakamını tahmin edemiyorum ama gelecek açısından çok güçlü bir sermayeleri olduğu kesindir. Bunu gören at hırsızları yeniden tek bildikleri şey olan iftiralara sarılmışlardır. Ancak görünen o ki malum kesimin iftiraları da artık para etmiyor.