Bugün asıl ve tek hedef soykırımcılar olmalı!
İslam coğrafyasındaki kargaşa ve kaos maalesef devam ediyor. İsrailin Gazze’de sergilediği vahşet devam ederken, ABD, İngiltere ve diğer katliam ortaklarının Yemen’e yönelik saldırıları da ara ara devam ediyor.
PKK’nin saldırılarından sonra Türkiye’nin ‘önleme’ ve ‘cevap’ çabaları devam ederken, İran’ın Erbil’de, Pakistan’da ve Suriye’deki bazı yerlere füzeli saldırıları, bölgeyi tam bir karmaşanın içerisine sevk etmekten başka bir işe yaramayacak gibi duruyor.
İran saldırılarla; MOSSAD, DAEŞ, Ceyş El Adl’i vurduklarını iddia ederken, karşı ülke temsilcilerinden sivil ölümlerine dair açıklamalar geldi.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı saldırıların "ciddi sonuçları" olabileceğini vurguladı. Ayrıca yapılan açıklamada, ‘tek taraflı eylemlerin iyi komşuluk ilişkilerine uygun olmadığı’ belirtildi.
Erbil, saldırının yapıldığı yerlerde sivillerin öldüğünü belirtti. Irak hükümeti de İran’ı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikâyet etti.
Gazze’de katliam ve soykırım tüm şiddetiyle devam ederken yeni saldırılar ve bu saldırılar doğrultusunda gelişecek yeni düşmanlıklar ve kamplaşmalar bölgenin faydasına olmayacaktır. Kimin ne hesabı varsa şimdilik bir kenara bıraksa ve Gazze’deki soykırıma odaklansa o denli ümmetin faydasına olacaktır!
Her ülkenin kendisine yönelik tehditleri bertaraf etmek gibi bir hakkı olmakla birlikte bugün Gazze’de sürdürülen soykırım kesinlikle dikkatlerden düşmemeli, gündemin arka sıralarına itilmemeli. Buna hizmet edecek adımlardan özellikle kaçınılmalıdır. Aksi takdirde israil ve ABD gibi bir düşmana zaten ihtiyaç kalmayacaktır.
Şer güçlerin bölgede bu kadar üs ve güç organizasyonları dururken mazlum coğrafyanın yine şiddet ve saldırılarla gündem olması, genel anlamda bölge huzuruna hizmet etmeyeceği gibi bölgenin aynı değerler etrafında kenetlenmesine de katkı sunmayacaktır.
Bugün tek hedef siyonist vahşi saldırıları gerçekleştiren israil ve baş destekçisi ABD olmalıdır. Bütün bölge ülkelerinin bu hedefler doğrultusunda birlikteliklerini sağlamlaştırmak gibi bir çaba ve gayretleri olmalıdır.
İran’ın Gazze direnişine sunduğu katkı elbette ki çok değerlidir. Buna gölge düşürecek adımlardan sakınmak, o çabanın boşa gitmesinin de önünü alacaktır.
Bugün sair zamanlardan daha fazla Pakistan’ın, Türkiye’nin, Irak’ın, Irak Kürdistanı’nın, İran’ın, Mısır’ın vs. diğer komşu ülkelerin dayanışma içerisinde hareket etmelerine, yardımlaşmalarına ve şu zalim-zorba israile karşı güç birliği etmelerine ihtiyaç vardır. Didişmelerinin kesinlikle yıkıcı sonuçları olacaktır. Ve bunun vebali de büyük olacaktır.
Biz bunları konuşurken bu arada Katar; işgal rejimi ile HAMAS arasında, Gazze'deki esirlere ilaç teslimi karşılığında, bölgedeki sivillere ilaç ve insani yardım girişini içeren bir anlaşmaya varıldığını duyurdu.
İsrailin yer yer bölgeden güçlerini çektiği de belirtiliyor. Tabi bunun iki sebebi olabilir; ya israil artık savaş yorgunluğunu yaşıyor ve savaşı düşük seviyede sürdürmek durumunda kaldı ya da havadan bombardımana ağırlık vermek için geri çekiliyor. Bu durum da, isralli çetelerin artık karada savaşmaktan kaçındıklarını göstermiş oluyor.
İsrail bu savaşı kaybedecek; yeter ki karşıda bir ve beraber hareket eden bir ümmeti bulmuş olsun!
İnşaAllah o günler yakındır!