Dünya Oyununda Ofsayt Kuralı
Ofsayt futbolda bir kuraldır. Bazıları kaldırılsın falan diyor; ama bu kural sağlam bir şekilde yerinde duruyor. Pek kaldırılacağa da benzemiyor.
Futbolda ofsayt gerekli midir, olmazsa olmaz mı? Olur elbet; ama o zaman tembel, uygunsuz davranışlardan yorulmuş ve fakat açıkgöz bir oyuncu her zaman rakip kalenin önünde bekler. Mücadele etmeden, rakip oyuncuları geçmeden gelen topu gole çevirirse kendine aslan payını çıkarır. Bu, futbolda hazırcı, beleşçi olmak anlamına gelir.
Bu beleşçi, hazırcı tipler aslında hayatın her alanında vardır. Nitekim ofsaytın sözcük anlamı sızmak, sıvışmak demektir. Arapçada ofsayta “tesellül” denir ve Kur`an-ı Kerim bu manada ofsayttan bahseder,
“…İçinizden, birini siper ederek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir…”(Nur:63) buyrulur. Ayette geçen “tesellül” lafzı ofsayt anlamındadır. Kur`an, bazılarının ofsayt kuralını tanımadığını, tanımayacağını haber veriyor. Bunlar ikiyüzlü, riyakâr, münafık, menfaatçi, açıkgöz tiplerdir. Herkes mecliste otururken onlar arada sıvışıp ve de sızıp başka yere giderler. Bir anda herkesin önünde görünürler. Ya da araya birilerini koyup sanki kendi kabiliyet ve azimleriyle öne geçmişler gibi zuhur ederek hazır bir şekilde makam ve konum elde etmeye çalışırlar. Ama Hak Teâlâ onları ofsayta düşürüyor. Tabiri caizse onlar için bayrak kalkıyor, herkes onların ofsayta yakalandıklarını görüyor.
Hak Teâlâ “dünya hayatı bir oyundur”(Hadid:20) buyuruyor. Madem öyle o zaman herkes hayatta da ofsayt kuralına uyumalıdır. Tesellül nam-ı diğer ofsayt olarak bilinen sızma, sıvışma, hazırcılık değil hakkıyla kazanmak esas olmalıdır. Aksi takdirde Hak Teâlâ mutlaka o tipleri ofsayta düşürür. Onlar için bayrak kalkar.
Top gelirken arkadan gelip öne geçen kimse ofsayta düşmez. Bu fırsat eşitliğidir. Burada kondisyon önemlidir. Motivasyon, zekâ, eğitim ve duygusal yönden daha iyi olan öne geçer. Bu nizami bir durumdur. Bu kimse için ofsayt bayrağı kalkmaz. Belki bayrak ona selam durur.
Toplumda idarede siyasette ekonomide her alanda adaletin, fırsat eşitliğinin, etiğin gerçekleşmesi için ofsayt kuralının uygulanması ve buna uyulması gerekir. Yoksa kralı bile ofsaytta düşüyor ve golü geçersiz sayılıyor. Adam yerinde durup takımını gol atmaya gönderiyor; ama sonra kendisi ofsayta düşüyor. Dünya âleme rezil oluyor.
Bugün Türkiye`de ofsayt kuralını hiçe sayarak öne geçmeye, makam ve konum elde etmeye çalışan tipler var. Ama sonra onlar için bayrak kalkınca rezil oluyorlar.
Ekonomide fırsatçılar da ofsayta yakalanır. Yerinde durarak gelen fırsatı kaleye gönderir. Hanesine kârı yazmaya kalkışır.
Sızma ve sıvışma sıvı ile alakalıdır. Bu da en çok yağ için geçerlidir. Hani yağ erir ya bu nedenle yağcılık kötü bir davranıştır. Çünkü o da sıvışmaktır sızmaktır. Yağcılık ederek eriyerek aradan sızar.
Bazı sözde âlim tipler de ofsayta yakalanır. İlmi namusun kurallarını hiçe sayarlar. Sıvı-şıp kazanç elde etmeye kalkışırlar.
Evet, bazıları ofsaytın kaldırılmasını istiyor. Ama bu kural vazgeçilmezdir. Oyunun tadı, seyir zevki, centilmenliği kaçar diye futbolda bile bu kuraldan vazgeçmiyorlar. Şekil ve yapı olarak yuvarlak olan dünyanın ve içindeki hayatın futbol kadar da mı ciddiyeti yok? Ve gerçekten dünyada ofsayt kuralı olmayınca oyunun seyir zevki kalmıyor, oyun hiç tat vermiyor. İnsan böyle bir oyunda ne seyirci ne oyuncu ne de hakem olmak istiyor.