Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 14. Leo, Türkiye ve Lübnan’ı kapsayan ilk yurt dışı ziyaretine başladı. Ankara, İstanbul ve İznik’i içeren duraklarında Papa; “ekümenik birlik”, “barış” ve “dinler arası diyalog” mesajları verecek.

Ancak bu sembolik ziyaretin arka planında milyonlarca insanın gözünden kaçmayan çarpıcı bir soru var: Papa neden Gazze’ye uğramıyor?

İki yılı aşkın süredir Gazze’de yaşanan insanlık trajedisi, binlerce çocuğun ölümüne, kutsal mekânların yıkımına ve toplu kıyımlara sahne olurken, Papa'nın sadece "insani ateşkes" çağrılarıyla yetinmesi, Hristiyan dünyasında manevi liderlik misyonunun sorgulanmasına neden oldu.

Papa’nın İkinci Durağı Lübnan Olacak

Ziyaretin Türkiye ayağında Anıtkabir, Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet görüşmeleri, İstanbul’daki ayinler ve İznik’te 1700. Yılı kutlanan Konsil etkinlikleri yer alıyor. Papa ayrıca Fener Rum Patriği Bartholomeos ve diğer Hristiyan liderlerle bir araya gelecek. Papa’nın ikinci durağı ise Lübnan olacak.

Papa’nın ziyaret programındaki bu yoğun diplomatik trafiğe rağmen, dünyanın en ağır insani krizinin yaşandığı Gazze'nin takvimde yer almaması, büyük bir ahlaki boşluğu görünür kılıyor.

Siyonistler Hristiyanlara ne yaptı?

Siyonistler işgal ettikleri topraklarda Hristiyanlara da zulmediyor. Kudüs, Beytullahim, Nasıra gibi Hristiyanlık tarihinin önemli merkezlerini barındıran topraklarda yaşayan Hristiyanlar, Siyonistler tarafından ayrımcılık, ibadet hürriyetine müdahale ve fiziksel saldırılar gibi ciddi insan hakları ihlallerine işaret ediyor.

Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi, son açıklamalarında "Hristiyan kimliğinin sistematik olarak hedef alındığı" uyarısında bulundu. Kilise yetkilileri, ibadet sırasında polisin müdahalesi, hac özgürlüğüne getirilen engeller ve kutsal alanların yerleşimciler tarafından tahrip edilmesi gibi vakaları sıkça gündeme getiriyor.

Bombardımanda Yıkılan Kilise: Aziz Porphyrius

2023 yılında Gazze'de gerçekleşen bombardımanda, binlerce yıllık tarihe sahip Aziz Porphyrius Kilisesi hedef alındı. Olayda, kiliseye sığınan Hristiyanlardan birçoğu hayatını kaybetti.

Filistinli Hristiyanlar arasında göç oranları son yıllarda dramatik şekilde arttı. Birçok Hristiyan aile, ekonomik ambargolar ve Siyonistler tarafından dışlanma nedeniyle yurtlarını terk ediyor. Kudüs'te bir zamanlar %20'yi bulan Hristiyan nüfusu, günümüzde %1'in altına düşmüş durumda.

Papalığın Sessizliği: Tarafsızlık mı, Tercih mi?

Tarih boyunca Haçlı Seferleriyle Müslüman dünyasına ordu gönderen Batı kiliseleri, bugün hem Müslüman hem Hristiyan sivillerin hedef alındığı Gazze’deki zulüm karşısında suskun. Geçmişte siyasi etkisini aktif biçimde kullanan Papalık, bugün yalnızca temennilerle yetinerek sessiz bir diplomasi yürütüyor.

Oysa 1.3 milyar Katoliğin ruhani lideri olan Papa, doğrudan siyasi bir güç olmasa da büyük bir ahlaki otorite ve uluslararası diplomatik baskı aracı. Peki bu yetki neden kullanılmıyor?

Bugün hâlâ bazı aşırı sağcı Hristiyan gruplar “yeni Haçlı Seferi” çağrıları yaparken, Kudüs’te Hristiyan ve Müslüman kutsallarına yönelik saldırılar, kiliselerin yıkılması ve ibadet özgürlüğünün gaspı görmezden geliniyor. Papalık, Müslümanlara karşı tarihte ordular sevk ederken, bugün kiliseleri bombalayan siyonist terör rejimine karşı neden harekete geçmiyor?

Papa 14. Leo’nun ziyareti, "havarisel hac" olarak sunuluyor. Eğer gerçekten “havarisel bir misyon”la yola çıkıldıysa, bu yolun uğraması gereken yer Gazze’nin enkazları, kilisesiz kalan Hristiyanlar ve öksüz çocuklar olmalıydı şeklinde değerlendiriliyor.

Evanjelik Siyaset

Hristiyanlık mı değişti, yoksa Hristiyan dünyasının politik merkezi Evanjelik bir ideolojiye mi kaydı?

Son 30 yılda ABD başta olmak üzere Batı’da yükselen Evanjelik-siyasal hareket, klasik Katolik–Ortodoks geleneğinden farklı olarak, siyonist terör rejimini teolojik bir “kıyamet senaryosunun merkez aktörü” olarak görüyor.

Bu anlayışa göre siyonist terör reijiminin siyasi olarak güçlenmesi “ilahi plana hizmet ediyor”. Filistinliler ise bu teolojik haritanın dışında kalıyor.

Gazze’de yaşanan sivil ölümler “tarihin kaçınılmaz bir aşaması” gibi meşrulaştırılıyor.

Dolayısıyla bugün Gazze’de akan kan, sadece jeopolitik değil; dini-politik bir ideolojinin dünya siyasetine nüfuzu ile açıklanıyor. Bugün ABD’de Evanjelik seçmen, 80 milyona ulaşan nüfusuyla ülkenin hem seçimlerini hem dış politikasını etkileyen en büyük blok.

Modern siyasette Evanjelik politik akım, sadece ABD’de değil, Avrupa’da da karar alma mekanizmalarını etkileyen bir baskı gücüne dönüştü:

ABD Kongresi’nde siyonist terör rejimi yanlısı oy bloklarının önemli kısmı Evanjelik tabandan geliyor.

NATO ülkeleri, ABD çizgisinden kopmamak için askeri ve finansal destek sağlıyor.

Avrupa'nın birçok hükümeti, iç siyasette Evanjelik lobilerin etkisiyle sert siyonist terör rejimi yanlısı pozisyonlara sıkışıyor. Yani Gazze’deki katliamı besleyen uluslararası sistem, sadece strateji değil, aynı zamanda ideolojik bir arka plan taşıyor.

Papalık Neden Bu İttifaka Karşı Çıkmıyor?

Tarih boyunca Papalık, Haçlı Seferleri gibi siyasi–dini kampanyalarda belirleyici bir merkezdi. Bugün ise ne Gazze konusunda net bir pozisyon alıyor, ne Batılı devletlere ahlaki baskı uyguluyor, ne de Hristiyanların Kudüs’te yaşadığı baskıları sert şekilde gündeme getiriyor. Bu da Evanjelizm, Hristiyanlığın küresel temsil gücünü ele geçirdi değerlendirmelerine neden oluyor.

Katolik dünyasının etkisi azalırken, Evanjelik politik hattın söylemi Batı’nın resmi politikasına dönüşmüş durumda. Bu nedenle Papa’nın Gazze duyarsızlığı dünya Hristiyanlığının güç merkezinin değiştiğinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Müslümanlara Karşı Haçlı Seferleri’nin Yeni Versiyonu mu Yaşanıyor?

Aslında Müslümanlara karşı Siyonistlerle ortak bir Haçlı seferi olarak da değerlendirilebilir bu süreç. Bugünün dünyasında kimse “Haçlı Seferi” söylemini açıkça kullanmıyor. Ama Batılı devletler fiili biçimde siyonist terör rejiminin destekliyor. Filistinlilerin yaşadığı yıkım, politik teolojinin gölgesinde normalleştiriliyor.

Böylece modern bir Haçlı zihniyeti, tanklarla değil; siyaset, ekonomi, medya ve diplomasi üzerinden yeniden üretiliyor.

Muhabir: Muhammed Aydemir