Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Çok zor dönemlerden geçiyoruz. Şartlar iyileştikçe düzelmesi beklenen dünyanın hali git gide bozuluyor. Teknoloji ile hayatımıza birçok kolaylık geldi. Önceden çoğunlukla kadınların işlerini kolaylaştıran teknoloji, artık kadın erkek herkesin hizmetine girmiş durumda. Teknoloji artık sadece çamaşır veya bulaşık makinesi, elektrikli süpürge gibi ev aletleriyle sınırlı değil. Artık birçok işi teknoloji ve yapay zekâ yapıyor. Resim çiziyor, beste bile yapıyor.
En kötüsü de artık savaşların dahi teknolojiyle yapılıyor olması. Gerek soğuk gerek sıcak savaşlar teknolojiyi iyi kullananın galip geleceği tarzda. Topluma indikçe de teknolojiye ulaşan ve ulaşamayan, kullanan ve kullanamayan arasında bariz farklar var.
Şöylesi bir teknoloji çağında hâlâ kâğıt ve hurda toplayanların varlığı sizi de şaşırtmıyor mu? Bu işleri belediyeler yapamaz mı? Bir insanın akşama kadar kazanacağı kaç kuruştur ki? Bu kimselere daha iyi işler bulunamaz mı?
Erkekleri geçtik, artık kadınlar da kadınlık onuru ve fıtratı ile bağdaşmayan bu işleri yapar oldular. Sokaklarda yedikleri laflar, aldıkları iğrenç teklifler, itilip kakılmalar kimsenin huzurunu kaçırmıyor mu? Devlet olarak bu tür işler yapan kadınlara sadece çocuklarını alıp bakabileceği teklifinde mi bulunmalı yoksa anneye de bir şekilde sahip çıkmalı mı?
Yaşanan son elim olay hepimizin yüreğini yaktı. Çocuklarının üzerine kapıyı kilitleyip hurda toplamaya giden kadın, eve döndüğünde en büyüğü beş yaşındaki beş çocuğunun cansız bedenleriyle karşılaşıyor. Sahi, bu olayda kim suçlu? Çocuklarını bakım yurduna vermeyen anne mi yoksa çocuklarla birlikte anneye de ortalama bir yaşam sunmayan yetkililer mi?
Bilirsiniz, insanlar zor zamanlarda aile bireylerine daha çok tutunur. O yüzden yoksul ailelerde aile bağları daha kuvvetlidir. Hani herkes birbirini suçlamaya alışmış ya. Şimdi kimi suçlayacağız?
Kadın sigortalı bir işte çalışıyorsa kreş yardımı olarak yardım alırken sokakların çöpünün çoğunu ortadan kaldıran hurda veya kâğıt toplayıcı kadınlara hiçbir şey yok. Niye? O kadın değil mi? Onun da çocukları yok mu? Para parayı çeker, derler. Sigortalı bir iş bulamazsanız, birtakım yardımları almak için garibanlığınız hiçbir anlam ifade etmiyor.
Bütün süslü sözleri, vaatleri, ambalajları devreden çıkarırsanız görürsünüz ki İslam’dan başka, kadına gerçekten değer veren bir sistem yoktur. Bunu dünyanın mazlum kadınlarına bakarak da çok rahat anlayabiliriz. Filistin ve Doğu Türkistan’daki kadınlar için çıt çıkarmayan, Suriyeliler için “İstemeyiz!” diye feveran edip Ukraynalı sığınmacılara kucak açanlar bunun en bariz ispatıdır.
İnşâallah bir gün dünya daha güzel olacak. O güzel günler için çabalayan iyi kalpli insanlara selam olsun.