Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Hayatın olağan akışına dikkat ettiniz mi? Her güç azalıyor, her gelen gidiyor, her yeni eskiyor, her dinç yoruluyor. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ancak çürümeyen bir gerçek, eskimeyen bir yeni, dinamik bir olgu varsa o da ilimdir. İlim, insanı değerli kılar. İlimden kastımız sadece İslami ilimler değil, fenni ilimler de kişiyi değerli kılar. Değerin de ötesinde donanımlı, zengin ve korunaklı kılar.
İki farklı insan aynı şeyi söyleyebilir ancak her zaman ilmi deliller getirenin sözüne itibar edilir. Bu her şeyde böyledir. Tıp hakkında ilmi olmayan birinin söylediği bir şeye ancak bir doktor da dile getirince inanırız. Peki ya İslami ilimler? Maalesef insanlar fen bilimlerindeki şüpheciliklerini dini konularda kullanmıyorlar. İlmi ehil olmayan kişilerden öğrenip sonrasında ebedi hayatlarını zarara sokacak davranışlar sergileyebiliyorlar.
İlim, kopmayan bir dal, çürümeyen bir ağaçtır. İlim, kendisine tutunanı düşürmez, dinde tutar. Ancak kişi bu daldan kendisi koparsa dal ne yapsın?
Dünya hayatı tehlikelerle dolu… İlim, insanı maddi ve manevi tehlikelere karşı uyarır. En iyi dostumuz gibi bize nasihat eder. Ancak ilme kulak verdiğimiz kadar onu uygulamak da önemlidir. Uygulanmayan ilim insana yüktür. Sırtınızda bir çuval sebze var ama siz onu pişirip yemeyeceksiniz. O sebzenin yüküne mi heveslisiniz? Hâlbuki istifade edilse içinde ne vitaminler, bağışıklığı güçlendiren ne maddeler var. İlim de böyledir. Fuhuş, kumar, haksızlık bataklığında boğulan şu dünyada, bizi bunlardan alıkoyan ilme ne kadar da ihtiyacımız var.
Efendimiz (sav), atacağımız adımdan içeceğimiz suya varıncaya kadar bize örnek olmuş. Diş fırçalamaktan ayakkabı giymeye kadar her şeyin bir ilmi var. Her şeyiyle en güzel örnek olan Rasulullah’ı (sav) takip ederek hem sevap kazanırız hem de yaşam kalitemiz artar. Böylece gündelik işlerde de ilmi uygulamış oluruz.
Bunun biraz ilerisine geçerek ilmin detaylarına insek ne büyük bir okyanus olduğunu göreceğiz ama buna ne zamanımız var ne de o okyanusta yüzecek yüzme bilgimiz. Hâlbuki her şeyi öğrenmeye vaktimiz var. Kendi ülkemizde yetişmeyen bir sebzenin yemeğini bile öğreniyoruz. Bizde olmayan teknolojik bir alet hakkında bilgimiz de keza. İlim, Kur’an ve İslami meselelerde ise bahanelerimiz çok maalesef.
Rabbim enerjimizi, çabamızı ilim yolunda artırsın. İlme sımsıkı sarılıp cennet yolunu kolaylaştıranlardan eylesin cümlemizi. Unutmayalım ki; herkes öğrenecek yaştadır.