Baştan itiraf edeyim, bir eğitimci olarak bu ülkenin eğitim sistemini takip etmekte zorlanıyorum, eğitim sisteminin geçirdiği değişimler ve son durumu hakkında malumatım sorunlu.
Son iktidar döneminde en çok bakan değiştirmiş Milli Eğitim Bakanlığı`nın şekil verdiği Türkiye eğitim sistemi bir türlü rayına oturmadı. Her bakanla birlikte yeni değişikliklere ve uygulamalara gidildi. Sistem, yapboza dönüştürüldü. Öyle ki eğitim camiasının neferleri ile talebelerinin başı döndü. Bu başdöngüsü içinde eğitim, öğretim sarsıntılar yaşadı.
Mesleğe ara vermiş bir eğitimci olarak yapboz değişimlerin hızına yetişmesek de bir veli olarak eğitim sistemine ayak uydurmaya ve çocuklarımızı doğru bir şekilde yönlendirmeye çalışıyoruz.
Temel eğitim dediğimiz ilköğretim eğitimini bitirmiş olan öğrenciler ortaöğretim kapsamında olan liselere kayıtlarını yaptırıyorlar. Bugün de lise tercihlerinin yapılacağı son gün. Öğrencilerin liselere kayıtları SBS`de aldıkları puanlara göre gerçekleştirilecek.
Bir ilköğretim öğrencisi ve ailesinin hedefi/hayali taban puanı yüksek olan fen liseleri. Bu liseler için gayret sarf ediyorlar. Bu liselere yerleşemeyecek öğrenciler aldıkları puan oranına göre taban puanı ve eğitimi yüksek diğer liseleri gözlerine kestiriyorlar.
Bu arada İmam Hatip Liseleri var. Gördüğüm kadarıyla diğer liselere göre İHL`nin puanları daha düşük. Bu sebeple de dindar aileler dahil hemen bütün aileler başarılı çocuklarını buralara göndermek istemiyorlar.
Başarılı çocukların uzaklaştığı İHL de bu sebeple kalite sorunu yaşıyor. Hatırlayın üniversite sınavlarında Türkiye`nin 1.leri İHL`den çıkardı. İHL kalite yeriydi.
28 Şubat darbesinin en büyük hedefi İHL idi. İHL`yi sıfırlamak istediler, bunun için de çıkarmadık engel ve yapmadık zulüm bırakmadılar. Sonra bu engeller kaldırıldı. Hatta iktidar, halkın bu okullara yönelmesi için teşviklerde bulundu ve bazı avantajlar sağladı. Buna rağmen İHL istenilen seviyede değil.
Bu konuda halkın kafasında engeller var. Bu engellerin başında da yukarıda bahsettiğim diğer okulların eğitim seviyesi geliyor. Halk, eğitim seviyesi yüksek okullar üzerinden çocuklarının iyi bir üniversiteye ve bölüme yerleşmesini istiyor.
Elbeteki haklılık payları var ama bana göre buna konuda aileler biraz fedakar davranmalı. Özellikle başarılı çocuklarını götürüp İHL`ye kayıt yaptırmalı. Bu şekilde İHL`nin kalitesini artırmalı. Yoksa çocuğu başarılı her aile çocuğunu İHL`den uzaklaştırırsa, bu liselerin kalitesi düşecek ve dolayısıyla arkadan gelen öğrenciler ve aileleri bu liseleri tercih etmek istemeyecekler.
Bu liselerin kaderini belirlemek müslüman ailelerin ve öğretmenlerin elinde. Müslüman aileler bir iki yıl fedakarlık yapıp başarılı çocuklarını göndersin, öğretmenlerde idealist bir gayret sergilesin, İHL`nin cazibe merkezi olması çok uzak değil.
‘Niçin İHL?` derseniz, cevabı İHL`nin darbecilerin ve İslam düşmanlarının hedefinde olması derim.
Ama İHL`de de ahlaksızlık ve uyuşturucu var derseniz, cevap olarak; diğer okullarda kıyas edilmeyecek derecede var derim.
İHL`nin çoğunda karma eğitim olmayışı yeterli bir sebeptir, tercih edilmeleri açısından. Başka bir yönüyle İHL`de öğrenci temel İslami ilimlerle yüz yüze geliyor.
Rejimin başından beri hedefi bu toplumu İslam`dan uzaklaştırmaktı. Bunun için önce İslami eğitim kurumlarını hedef aldı. Alternatif kurumlar oluşturdu ve bu kurumlardan İslami eğitimi dışladı, dinsizliği aşıladı. Müslüman halk da bu sebeple uzun yıllar bu kurumlara ve eğitimine gavur muamelesi yaptı ve çocuklarını bu okullara göndermedi. Olan bir taraftan halka oldu, bir taraftan devlete oldu.
Devlet beyin gücünden faydalanamadı, halkın çocukları da cehalete sürüklendi. Baskılar altında varolmaya çalışan medreseler de halkın çocuklarının eğitiminde yetersiz kaldı ve gittikçe içi boşaldı. Devlet, kapılarını okullara sonuna kadar açarken, medreselere ise sonuna kadar kapattı.
Devlet, bütün kademeleri ile dini eğitimin dışlandığı okulların mezunlarının eline geçerken, fenni ilimlerden mahrum dini eğitim veren medreselerin mezunları ise ortada kaldı. Bu durum ve zorunluluklar bilinç seviyesi düşük halkı, okulların kucağına itti itmesine ama ortaya çarpık bir sistem ve toplum çıktı. İnanç ve dini sorunlu bir okul nesli ile dünyası, ufku ve bilimle ilişkisi sorunlu bir medrese nesli. Bir de her ikisinden de nasibini almamış sorunlu bir toplum.
İçi doldurulmuş ve kalite kazandırılmış İmam Hatip Liseleri, dünyası ve dini sağlıklı bir toplum ve neslin reçetesidir. Bunun için de ailelere fedakarlık ve eğitimcilere iş düşüyor.