Genelde okumayan toplumlar olmakla birlikte İslam dünyasında en çok okunan kitap Kur`an`dır. Ramazan`dan yeni çıktık. İndirildiği ay olan Ramazan`da asgari olarak her Müslüman Kur`an`ı hatmetmeye çalıştı. Bu ayda Kur`an okumaları zirve yaptı.
Peki, Kur`an çok okunduğu kadar yaşanıyor mu?
Maalesef çok okunduğu kadar çok yaşanmıyor Kur`an. Bu yüzden Müslümanlar gittikçe Kur`an`dan uzaklaşıyorlar, dolayısıyla İslam`dan uzaklaşıyorlar. Kur`an`sız bir İslam, İslamsız bir Müslümanlık yaşıyorlar.
Kur`an, manası ile okunmayınca hayata taşınmıyor, tefekkür ile manasında derinleşilmeyince insana hayat vermiyor, Peygamber örnekliğinde yaşanmayınca dengeler, ölçüler alt üst oluyor. Ortaya öyle bir Müslümanlık çıkıyor ki M. İkbal`in dediği gibi “Kaç yıl bu Müslümanlardan sığındım İslam`a” türünden, insan Müslümanlardan İslam`a sığınıyor.
İslam birlik diyor, Müslümanlar bin parça; İslam, ey insanlar, ey iman edenler, ey inkâr edenler diyor, Müslümanlar ey cemaatim, ey ırkım, ey mezhebim kavgası veriyor. İslam kardeşlik diyor, Müslümanların işi gücü kin, düşmanlık; İslam sabır diyor, Müslümanlar tahammülsüz, sert tepkili. İslam, güzel ahlak diyor, güzel ahlak Müslümanların elinde erozyona uğramış; İslam, rahatını boz, rahatın kaçsın diyor, Müslümanlar yan gelip yatıyor; İslam kadınlarınız ve çocuklarınız fitnedir diyor, Müslümanlar bu fitnenin cazibesinde boğuluyor. İslam, dünya ve ahiret diyor, Müslümanlar bütün çabaları ile dünyayı, akıllarına geldikçe dil ucu ile ahireti istiyor; İslam, Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz diyor, Müslüman Müslümanı öldürüyor...
Listeyi uzatmak mümkün. Kısacası İslam, neyi yapın diyorsa ya Müslümanlar terk etmiş veya manası yönüyle içini boşaltmış, sadece şekline sarılmış; neyi yapmayın diyorsa ya Müslümanlar yapıyor veya yapılmasına seyirci kalıyor.
Korkumuzdan cihattan bahsedemez olduk!
İslam`la nefsini terbiye etmemiş gençlik, serseri mayına dönüşmüş cihat meydanlarına koşuyor. Ve cihat, Müslümanı öldürme işi olmuş. Müslümanlık tsunami olmuş, freni boşalan kamyon olmuş, züccaciye dükkanına dalan fil olmuş.
Bu yüzden cihattan bahsetmeye korkar olduk.
Belki yapılması gereken şu anda öncelikli olarak nefisle cihattır. Nefsini İslam ile terbiye etmemiş her Müslüman genelde dünya imtihanını kaybediyor, özelde de cihadının hedefini ve amacını şaşırıyor. Her ne kadar böyle bir Müslümanın cihadının gayesi Allah olsa da müteharriki çoğunlukla nefistir. Öncelikle nefsine karşı cihat vermesi gerekirken, nefsinin hakimiyetinde cihat veriyor. Liderler pirelere kızıp, yorganları yakıyor.
Nerede hasmını öldüreceği esnada yüzüne tüküren düşmanına Hz. Ali`nin muamelesi şeklindeki cihat anlayışı, nerede bugün nefsi hareket edenlerin cihadı?
Yeryüzünde yok mudur İslam`ın Müslümanlığını yaşayan? Elbette vardır. Yok mudur hakkıyla cihat eden? Elbette vardır. Gazze`de bugün siyonist israil`e karşı tertemiz bir cihat veriliyor.
Ama biz genel Müslümanlığımızı konuşuyor ve yazıyoruz. Genel Müslümanlığımızın öldürücü hastalıklarını yazıyoruz.
İsterseniz somutlaştıralım: Gazze`de İslam`ın savaşı veriliyor ve orada büyük bir insani zulüm var. Katliam yapılıyor ve çocuklar, bebekler, kadınlar öldürülüyor. Müslümanlığımız ve insanlığımız oraya yardım etmemizi gerektiriyor. Zalime karşı savaşmamız gerekiyor. Bunu yapmıyoruz/yapamıyoruz. Ama en azından tepki vermemiz gerekiyor. Müslüman halklar olarak sokaklara dökülüp güçlü tepkiler vermemiz gerekiyor. Buna da cemaatler, liderler, STK`lar öncülük etmesi lazım.
Yapılmadı mı?
Elbette yapıldı ama çoğunlukla nefsi hesaplar, basit anlayışlara kurban edilerek. Polemik konusu olmasın diye şehir ismi vermeyeyim ama Ramazan ayı içinde altmışa yakın STK`nın bir araya geldiği bir şehirde, Ramazan`nın son günlerinde akşamları meydan gösterileri yapıldı. Altmış STK`nın ortak etkinliği yüz, iki yüz kişiyi geçmedi. Çünkü işin başında pek çok cemaat, grup, STK basit hesaplar ile dışlandı.
Halbuki mesele Gazze idi ve orada katledilen çocuklara ve bebeklere tepki idi. Ne kadar çok katılım olur ve güçlü tepki verilirse o kadar önemli idi. En azından Gazze etrafında birlik olunabilirdi. Bu şekilde İslam`a, Müslümanlara, imana, kardeşliğe, Gazze`ye yardım etmiş olacaktık.
Fırsatları haince duygulara feda ettik ve ediyoruz. Sonra da Allah`ın yardımı ne zaman, Allah niçin yardım etmiyor diyoruz.
Sizce bu hali ile Allah Müslümanlara yardım eder mi?
Müslümanların birbirlerine, yardım etmediği; zulmettiği ve hainlik ettiği bir ümmete Allah niçin yardım etsin?