Umre ibadetimizi yapmak için 10 gündür Mekke’deyiz.
İşin maneviyatı, ibadi boyutu ve mahşeri kalabalığı zaten hepinizin malumudur. Bunun için bunlara pek girmeyeceğim. Bunların dışında anlatacak onlarca mesele arasında bir kaçına değinmeye çalışacağım.
1- Beraber gidilecek şirket çok önemlidir.
Malumunuz gelinen bu mukaddes topraklara yabancıyız. Dolayısıyla şirketlerin rehber hocaları hem size emin beldeyi iyi tanıtmalı hem Resulullah (sav)’in mücadelesinde önemli olan mekanlara sizi götürüp doyurucu açıklamalar yapmalı hem de sohbetleri ile sizi asr-ı saadete götürmelidirler. Yoksa Kâbe’nin yanında yapılan ibadetlerin dışında her şey insana sıradan gelir.
Şahit olduğumuz bazı kişiler; “Geldiğimiz şirket bize sadece umre yaptırdı, başka da bir faydası olmadı” diye şikayetlerini dile getiriyorlar.
Ya da bizim geldiğimiz şirketin rehber hocası sohbet yaptığında dışımızdaki kişiler de sohbetimize katılarak, “Neden bizim geldiğimiz şirketin hocaları da bu tür programlar yapmıyor?” diye serzenişte bulunuyorlar.
Biz İnzar Turizm ile geldik. Dolu dolu programları Emin Belde’nin manevi iklimi ile birleşince bazen adeta asr-ı saadete gittik. Gerek Resulullah (sav)’in mücadelesinde farklı bir yeri olan Mekke içi ve çevredeki önemli mekanları tanıtmaları, gerek 4 umre yaptırmaları, gerekse her gece Resulullah (sav)’in evinin yanında siyer sohbetleri ile bizi o kutlu günlere taşıdılar. Rabbim onlardan razı olsun.
2- Türkiye’den gelenlerin arasında genç nüfus çok azdır.
Diğer ülkelere nazaran Türkiye’den Umre’ye gelen genç nüfus oldukça azdır. Yaşlılar ise ya zamanlarının çoğunluğunu otelde geçiriyorlar ya da yapmak istese bile istediği kadar umre ve tavaf yapamıyor. Aynı şekilde ilk vahiy’e şahitlik yapmış Hira ve Efendimiz ile sadık dostu Ebubekir’i üç gün misafir etmiş olan Sevr mağaralarını da ziyaret edemiyorlar. Bu örnekleri çoğaltabiliriz...
Bunun elbette birçok sebebi vardır. Uzun uzun değinmeyeceğim, ancak şununla yetineyim; “Bizler çocuklarımıza ve gençlerimize Allah’ın resulünü iyi anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki O’nun sevgisi, O’nun aşkı; firakı vuslata dönüştürebilsin ve bir an önce bu Emin Belde’ye gelip Kâbe başta olmak üzere mücadelesinin canlı şahidi olan mekanları ziyaret etsinler.”
3- İslam’ın kadına verdiği değeri daha iyi anlıyoruz.
Hz. Hacer annemiz Safa ile Merve tepeleri arasında İsmail’ine su aradığı için İslam; Hz. Hacer annemizi taklit etmeyi Hac ve Umre ibadetinin bir parçası olarak kabul etmiştir.
Evet İslam, bir kadının yaptığı bir eylemi hem erkeklere hem de kadınlara ibadetin bir parçası olarak şart koşmaktadır.
4- Tavaf Ümmet’in ortak paydasıdır.
Dünya’nın dört bir yanında farklı mezhep, dil ve renklerden gelen yüz binlerce Müslüman, omuz omuza tavaf yapıyorlar.
Tavaf gibi ümmetin yüzlerce ortak paydasına rağmen eğer vahdeti yakalayamıyorsak demek ki küfrün üzerimizdeki planı çok büyüktür. Bunun için; “Mezhepçilik” ve “Irkçılık” başta olmak üzere ümmetin vahdetini bozan tüm düşünce ve adımlardan acilen uzak durmalıyız.
5- Bu Emin Belde’ye gelecek olan kardeşlerimiz mutlaka gelmeden önce bir siyer kitabını okuyarak bilgilerini güncellemelidirler.
Emin Belde’den tüm gönül dostlarına selamlar olsun.