Bugün bayram; İslam âlemi için birliğin, dirliğin, kardeşliğin, dayanışmanın ve sevincin vesilesi mübarek bir gün.
Bugün İbrahimî adanmışlıkla İsmailce teslimiyetin Müslümanlar tarafından yerine getirildiği fedakârlık günü.
Bugün Allah için oğlu İsmail`i feda etmekten bir an bile tereddüt etmeyen İbrahim peygamber gibi İsmailleri feda etme günü.
Bugün sadakat ve teslimiyet timsali Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail`in aziz hatırasına sahip çıkma günü.
Bugün âlemlerin sahibi yüce Allah`ın “Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes” emrine lebbeyk demenin günü.
Bugün İslam`ın beş temel şartlarından olan hac farizası için kutsal topraklarda Rabbe münacatta bulunma günü.
Bugün Allah`ın emrini yerine getirip “Hacı” olmanın sevinci ve mutluluğuyla gözyaşı dökmenin günü.
Bugün Rabbe yakınlaşma günü, bugün yardımlaşma ve dayanışma günü, bugün fedakârlık ve adanmışlık günü.
Bugün İslam âlemi için ehemmiyet arz eden bir gün, manevi duyguların diğer zamanlara nazaran daha fazla ön plana çıktığı kutlu bir zaman dilimi.
Evet, bugün mübarek Kurban Bayramı… Kutlu olsun bu mukaddes günümüz, bütün insanlık için huzur ve mutluluk getirsin, İslam`ın ve Müslümanların özlenilen zaferine vesile olsun.
Bugün bayram ancak yine bu bayrama da buruk giriyoruz İslam âlemi olarak.
Nasıl sevinçli olalım ki!
Her taraftan Müslüman kardeşlerimizin feryatları yükseliyor, mazlumların çığlıkları arş-ı âlâyı titretiyor.
Arakan`da Müslümanlar diri diri ateşlere atılıyor, Budist çetelerce soykırıma tabi tutuluyor.
Yemen`de insanlar yiyecek bir parça ekmek bulamıyor, kadın ve çocuklar açlıktan ölüyor.
Suriye`de emperyalist güçler ve işbirlikçileri halkın üzerine bombalar yağdırmaya devam ediyor, masum insanlar yıllardır olduğu gibi hala da katlediliyor.
Filistin`de siyonistler Gazze`yi abluka altında tutmaya, zulüm ve işgallerini sürdürmeye, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı`nın kınama ve kararlarına aldırmadan yahudiler için yeni yerleşim yerleri inşa etmeye devam ediyor.
Mısır`da darbeyle iktidarı elinden (ç)alınan Müslüman Kardeşler Hareketi`ne yönelik hukuksuzluklar aralıksız sürüyor, her gün yeni bir Müslüman kardeşimize sıradan gerekçelerle idam veyahut müebbet hapis cezası veriliyor.
“Bütün müminler kardeştir” şiarını hayat düsturu yapan Müslümanlar olarak, bunca acı ve zulüm yaşanıyorken nasıl sevinçli olabilelim ki!
Sırf “Rabbim Allah`tır” dedikleri ve aziz davanın selameti için mücadele ettiklerinden dolayı kumpaslara maruz kalan ve 28 Şubat ile FETÖ yargısının eliyle müebbet hapis cezalarına çarptırılan Yusufî kardeşlerimiz hala zindanlardayken nasıl hüzünlü olmayalım ki.
Beş, on, yirmi değil; kırk yedi bayramdır içerde bulunan aziz Yusufîlerin duçar kaldığı zulümler hala sonlanmamışken biz nasıl bayram yapalım ki.
İşte tüm bu sebeplerdir bizleri hüzünlendiren, bizleri derin derin düşündüren.
Ancak ümitsiz değiliz; İslam`ın zaferini göreceğimiz ve Müslümanlar olarak gerçek bayramları yaşayacağımız günler uzak değildir elbet!
Şair ne de güzel demiş; “Gün olur devrilir tüm zalimler; yer, gök adalet olur. Bir Ömer çıkar gelir; taşı, toprağı cihanın kutlu bereket olur.”