M.Şerif Durmaz

Derdimiz Toplumun İhyasıdır

02.06.2017 09:07:00 / M.Şerif Durmaz

İslam fıtratı üzerine doğan insanoğlunu özünden uzaklaştıran, aslî değerlerine yabancılaştıran ve ahlak erozyonu yaşamasına sebebiyet veren birçok neden vardır ki bunları saymakla bitiremeyiz.  Ne yazık ki bunlar yeteri kadar gündeme getirilmiyor. Topluma manevi açıdan katkı sunacak ve fıtrata döndürecek mevcut projelere de maalesef ki destek verilmiyor.

Bilindiği üzere “dindar bir nesil yetiştirmek istiyoruz” diyen yöneticilerimiz vardı. Bu sözleri halen ara ara duyuyoruz. Acaba dindar bir nesil yetiştireceğiz diyenler, bugün yetişen neslin durumunu, nasıl ve hangi değerlere bağlı yetiştiğini biliyorlar mı? Bilmediklerini düşünmüyorum, elbette yeni neslin nasıl yetiştiğinden haberdardırlar. O halde neden bir önlem almıyorlar, değerlerine bağlı bir neslin yetişmesi için neden mutlak bir adım atmıyorlar?

Yeni neslin topluma faydalı bir şekilde yetişmesinin önündeki engel ve sorunların mutlak çözümünün çok önemli olduğunu sürekli dile getiriyoruz. Zira günü kurtaracak pansuman çözümlerin nihai ve istenilen sonuca ulaştırmayacağını rahatlıkla öngörebiliyoruz. Dolaysıyla toplumu özünden uzaklaştıracak, değerlerine yabancılaştıracak ve genel olarak da ifsada sürükleyecek uygulamalara göz yumulmaması gerektiğine inanıyoruz.

Müslüman toplumumuz, gençliği özünden uzaklaştıran ve mübarek Ramazan ayının ruhuna ve maneviyatına halel getiren uygulamalara karşı çözüm odaklı bir irade ortaya koymalıdır. Toplumu bilinçlendirecek ve sorunlarına kesin çare olacak bir iradenin ortaya konması, yeni neslin istenilen ve hedeflenen bir şekilde yetişmesine katkı sağlayacaktır.

Fıtratından uzaklaştırılmış insanlığın yeniden özüne dönmesi, mevcut sorunların mutlak çözümünü beraberinde getirecektir. Bunun için de bir an evvel topluma şuur kazandıracak projelerin üretilmesi ve bu projelerin kısa bir sürede faaliyete geçirilmesi gerekmektedir.

Peki, bunu kim yapacak? Bu zorlu ve ağır görevi kimler üstlenecek? Sorunlara karşı çözüm üreten, imanlı, ihlâslı, duyarlı, bilinçli, samimi ve liyakat sahibi erdemli ve dindar bir neslin yetişmesi için atılacak adımlara kimler öncülük edecek?

Elbette bunu gençliğin geleceği açısından dertli olanlar, toplumun sorunlarını kendi sorunları bilenler, barış, kardeşlik, adalet ve zulmün sona ermesi, hür ve adil bir toplumun inşası için siyaset yapanlar, ‘bir insanın hidayete ermesi dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır` şiarıyla rıza-i ilahiye ulaşmak adına faaliyet yürütenler öncülük edecek.

Bu zorlu görevi kendi çıkar ve ideolojileri için değil toplumun fıtrata dönmesi için çalışanlar, aziz Peygamberin tanınmasına rehberlik edenler ve insanlık için sürekli çaba ve gayret sarf eden âlimler, aydınlar, hatipler, kanaat önderleri, yazarlar, çizerler, sorumluluk ve hassasiyet sahibi bireyler üstlenecek.

O halde durmamak gerek; toplumun özüne dönmesi ve Kur`anî öğretilere kulak vermesi hedefiyle bir yerlerden başlamak ve yeni neslin değerlerine bağlı olarak yetişmesine vesile olacak çalışmalar ortaya koymak gerek. Bunu; toplumun ihyası için, dünya ve ahiret saadeti için, gençliği içinde bulunduğu durumdan sahil-i selamete çıkarmak için yapmak gerekir. Var mısınız bu konuda inisiyatif almaya?

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar