Mustazaf, Allah`ın yeryüzünün varisleri yapacağı müjdesine nail olan... Mustazaf, zalimin zulmü karşısında metanetinden ödün vermeyen... Müstekbirlerin yönetimi altına düşüp, bundan kurtuluş için Allah`a yalvaranlar ve bu arayışından dolayı zorbaların zulmüne maruz kalanlar...
Mustazaf; güçsüz düşürülen, zaafa uğratılan, her yönden yalnızlaştırılan, tecrit edilen, saldırı ve katliamlara maruz kalan, gerçekte ise zayıf olmadığı halde maddi ve manevi yapı içerisinde güç ve dinamikleri dondurulan, önüne engel çekilen, hayatın güzelliklerinden mahrum edilen kimseler...
Bugün dünyanın dört bir tarafında Allah-u Teala`nın istediği şekilde yaşamını sürdüren Müslümanların her türlü haksızlıklara, eşitsizliklere, hukuksuzluklara, adaletsizliklere uğradıklarına tanık oluyoruz.
İnancından dolayı; aşağılanan, hakaretlere uğrayan, saldırılara maruz kalan, imha edilmek istenen mazlumların yürek parçalayan feryatlarını duyuyoruz.
Allah`ın emri gereği, Allah`ın evinde İslami eğitim alma/verme için toplanan Müslümanların kalleşçe ve sinsi bir şekilde katledilişlerini görüyor ve bunları yapanları milyonlarca kez lanetliyoruz.
Kadınların en hayırlısı Hz. Fatma`yı örnek aldığından ve taktığı başörtüsünden dolayı; provokatör ve marjinal ilan edilen mazlum ve mustazaf bacılarımızın uzak/yakın denilmeden sürgüne gönderilişini çaresizce izliyoruz.
Gözaltındayken yapılan işkenceler sebebiyle hastalandıktan sonra cezaevlerinde ölüme terk edilen, sonrasında hayatlarını kaybeden aziz dava adamlarının biçare durumlarını ibret ve esefle görüyor, üzülüyor ve hüzünleniyoruz. Ayrıca, sırf İslam davası tutuklusu olduğundan dolayı serbest bırakılmayan, vücudunun yüzde doksanı felçli olan kardeşlerimizin de halen cezaevinde tutulduklarını da hatırlatmayı üzerimize bir borç biliyoruz.
İslami etkinliklere susamış halkımıza abı hayat sunarcasına ve büyük emekler vererek Âlemlere Rahmet Efendimizin kutlu doğumunu topluca yâd etmek isteyen Peygamber Sevdalıların evlerine terör yuvası basar gibi helikopterli baskınlar yapıldığını, küçük yaştaki çocuklarının başlarına otomatik silahlar dayatıldığını, en mahrem sayılan yatak odalarına kirli botlar ile girildiğini görüyoruz.
Doğru haber özlemini çeken halka, dosdoğru haberler sunma gayretinde olan doğru gazetelere baskınlar yapıldığını, basın özgürlüğü çiğnenerekten ve hiçbir delil, hiçbir suç yokken yazarlarının tutuklandıklarına şahit oluyoruz.
Tarih, mustazaf İslam ümmetinin nazenin fertlerinin karşılaştıkları ve yaşadıkları ile doludur. Filistin, Afganistan, Çeçenistan, Bosna, Türkiye ve diğer İslam ülkeleri... Bütün bu yerlerde Müslümanlar, yönetimi elinde bulunduranlar tarafından haksızlıklara uğramakta, mağdur edilmekte...
Elinde güç ve imkan bulunanlar yıllardır ezilen mustazafları bir kez daha ezmek istemekte.. Zalimler, mustazafları yalnız ve güçsüz görmekte... Ama zalimler mustazafların hamisinin Kahhar olan Allah (c.c) olduğunu düşünememekte...
Mazlum ve mustazafların hamisi olan Allah; onları hiçbir zaman yalnız ve yardımsız bırakmayacağını ve onları yeryüzünün imamları ve varisleri kılacağını müjdesini, Yüce Kitap Kur`an-ı Kerim`de bildirmekte...
"Biz de istiyorduk ki o yerde ezilmekte olanlara (mustazaflarlara) lütfedelim, onları öncü imamlar yapalım, hem onları vârisler kılalım" (Kasas/5)
Yazımızı Ali Şeriati`nin, yeryüzü mustazafları adına söylediği dua ile bitirelim.
"Ey Mustazafların Rabbi!
Yeryüzü mustazaflarına iyilikte bulunmayı isteyen,
Tarihin tutsakları, çağların zulüm ve soygunları n kurbanları ,
Yeryüzü cehennemin in ateşlikler i olan,
Güçsüz bırakılara k yaşamdan mahrum edilenleri ,
İnsanların öncüleri yaparak,
Yeryüzünün varisleri kılmayı isteyen sensin!
Şimdi vakit gelmiştir.
Yeryüzü mustazafları,
Verdiğin sözün gerçekleşm esini beklemektedir.
Ey yüceliğin sembolü olan Allah!
Bu dönemde, yeryüzü mustazafla rı yalnız sana kulluk etmektedir"
Selam ve dua ile...
Muhammet Şerif / Doğruhaber
Özkan Yaman
Mehmed Göktaş
Dr. Abdulkadir Turan
Konuk Yazar
Riyad Makaev
M.Emin Özmen
M. Zülküf YEL
