M.Emin Özmen

KURBANLIK ÜMMET

30.08.2017 08:43:00 / M.Emin Özmen

            Ya Resulullah..!

            Senden sonra çok az sürdü mutluluğumuz. Belki halifelerinin devri, belki de Ömer bin Abdulaziz`in dönemi gibi kısıtlı bazı zamanlar.

            Birileri senin adına hâkimiyet iddiasında bulundu senden sonra. Kimileri iktidar hırsı ile hareket etti. Ancak yine de Müslüman halkın nezdinde, Kur`an`ın masada, kılıcın ellerde olduğu dönemlerde azizdik.

            Bizler ne bahtsız Müslümanlarız. En zelil dönemleri yaşamak bize nasip oldu. Ellerimizin yanlarımıza düştüğü şu zamanda, çaresizliğimiz bedenime ağır gelmektedir.

            Ya Resulullah..!

            Bilmem ki nasıl arz edeyim şu Kurban arifesinde meramımı. Dağ başındaki çobanın dahi hemen her şeyden haberdar olduğu şu demde, senden nasıl gizlerim halimi.

            Şu yanı başımızda duran Suriye`de, milyonlarca kez parçalandı bedenim. Hem Amerika hem Rusya hem de ben dahi dadandık bedenime. Lime lime edildi coğrafyam. Tarumar edildi güzelim vatan.

            Hani senin zamanında, çıkardıkları fitnelerden ötürü, Medine`den tard ettiğin lanetli kavim var ya. Küçücük cüssesiyle parçalıyor bütün bedenimi. Azalarımdan bir kısmı da ona yardım ediyor. Hem benden çok önce yakarmıştı nur yüzlü insan, tekerlekli sandalyesinde:

“Allah`ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsat edilmiş ekinler aşkına sana şikâyette bulunuyorum…”

Ya Resusullah..!

Irak çok ırak mıydı bize? Bir milyon can alınırken biz yine yoktuk ortalıkta. Hem tarumar edilmişti bile Afganistan. Pakistan`ın Svat vadisinde duyulsa bir kerecik “Allahu Ekber” sesimiz, hemen belirir tepemizde belirir Coni`nin uçakları, tekrar bombalanır bedenim.

            Son zamanlarda sosyal medya silahından bedenime fotoğraflar yağdırılmakta. Şarjörler dolusu fotoğraf seriye takılmış, dağıtmakta uzuvlarımı tek tek. Arakan denilen bedenimin ücra köşelerinden birinde, vurulmaktayım kalbimden.

            Nasıl taşısın bedenim bütün bunları? Tarihin Moğol veya Haçlısına dayanmıştım. Ancak Ayn Calut meydanında Sultan Baybars koşmuştu imdadıma. Ya da Hittin savaşındaki kahraman Selahattin inletmişti, korkunç naralarla her yanımı.

            Bu kez pek ümitli değilim ümmetten. Biliyorum; “Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.” diyeceksin ama “Eğer gerçekten iman etmişseniz” şartını taşıyıp taşımadığımdan pek emin değilim.

            Yoksa bedenim Arakan`da tanınmayacak hale getirildiği halde ben nasıl bende dururum? Neden bir Baybars bir Selahattin çıkmaz da bu bayramımızı gerçek bayrama dönüştürmez?

            Ya Resulullah..!

            Nasıl da özlemişim gerçek bir bayramı eda etmeyi. Çok uzun zaman oldu böyle bir bayram görmeyeli. Bekleye durduğumuz ebabillerden bu yana bayramlar bayram olmaktan çıktı.

            Gelsin artık bir Zülfikar sahibi. Gelsin de azad olsun bedenim ve dahi ruhum. Ben de bayramları bayram tadında eda edeyim.

            Yeter artık ümmetin kurban edilişi.   

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar