İsrail; Ateş ve Ateşkes

Yıllardan beri israilin saldırıları devam ediyor. Sadece Filistinlilere değil, özelde tüm komşularına genelde ise tüm Müslümanlara karşı devam ediyor. Aslına bakarsak israilin bütün insanlığa karşı adı konulmamış bir savaş yürütüyor.
Bu yeni iletişim çağında artık sınırların bir anlamı kalmamış. Her olaydan anında haberdar oluyorsun. Artık sadece düşman değil, mazlumun elinde de bu haberleşme ağı bir silah gibi kullanılıyor. Dolayısıyla zalimler eskisi gibi kitleleri tek taraflı olarak etkileri altına alamıyorlar.

Şöyle bir dünyaya baktığımız zaman israilin şirketleri dünyayı bir ahtapot gibi sarmıştır. Herhangi bir ülkedeki en zengin kişi ve kuruluşların listesine baktığımızda ya İsrail şirketi ya da onun ortaklarındandırlar. Dünya milletlerinin zenginlik ve alın terlerini durmadan sömürmektedir.

Devlet olarak bir saldırganlık politikasında olduğu gibi bakıyoruz başka sektörlerde de aynı saldırganlığı ve acımasızlığı devam ettirmektedir. Yanı bu saldırganlık onun yapısında var. Nasıl yılanın, akrebin ve kurdun tabiatında saldırganlık var ise işte israilin de tabiatında böyle saldırganlık vardır. Şu anda hiçbir komşusu ile barış halinde değildir. Hiçbir komşusu ondan emin değildir. Dolayısıyla var olan ateşkesler tamamen sıkıştığı delikten kurtulmak içindir. Biraz nefes almak ve yeni saldırılar için yeni planlar yapmak içindir.

Bu alev söndürülmedikçe sürekli böyle sağa sola sıçrayacaktır. Her sıçradığı yerde de büyük bir yangına sebebiyet verecektir. Şu anda yeryüzünde nerede bir yangın varsa şu veya bu şekilde bu israilin parmağı vardır.

Kur`anda da belirttiği gibi israilin ateşini ancak güçlü bir topluluk söndürebilir. Yani İsrail nacak güçten anlar. Ne zaman kendinden daha güçlü bir topluluk bulursa o zaman kabuğuna çekilir. O zaman ateşi söndürülebilir. Medine`de de aynısı olmadı mı? Her gün Müslümanlara meydan okuyan, hakaret eden Yahudiler, karşılarında mücahitleri görünce savaşmaya bile cesaret edemeden teslim olamdılar mı? Yaktıkları fitne ateşinde yanıp yok oldular.

Allaha şükür ki Müslümanlar uyandılar. Bu seferki saldırıya hem Filistinli kardeşlerimiz hem de Müslüman yöneticilerimiz anında müdahalede bulundular. Şimdilik sadece ateşlerini kestiler. Ama inşallah bu bir ilkti. Bir dahaki sefere daha büyük bir destekle Müslümanlar desteklenecektir. Ta ki bu ateş söndürülünceye kadar devam edecektir. Allah yavaş yavaş Kur`anda belirttiği o güçlü topluluğu oluşturmaya başladı. Filistin sayesinde, Kudüs sayesinde aramızda bir birlik oluşturuyor. Bir çok ayette bahsettiği bu düşman ile bizleri karşı karşıya getiriyor. Şeytanın ve askerlerinin kim olduğunu, nasıl olduğunu, hile ve desiselerinin ne olduğunu bize gösteriyor. Ve ona karşı savaşmanın da takva ve güçten geçtiğini bize bildiriyor.

Kur`anın bahs ettiği olaylar zamanla ve mekânla sınırlı değildir. Zamanlar ve mekânlar üstüdür. Onun rehberliği de her zaman ve her çağda devam etmektedir. Yeter ki biz kendimize Kur`anı rehber edinelim. Ne yapmamız gerektiğini o en güzel şekilde bize açıklayacaktır.

Resulullah Medine`de bunlarla birkaç kez antlaşma yapmalarına rağmen hep ihanet ettiler. Bugün de ihanet edecekler. Zaten Allaha ve resulüne ihanet edenlerin kullara ihanet etmemesi mümkün müdür?

Bu sefer Müslümanlar ateşlerini kesti, inşallah bir dahaki sefere ateşlerini tamamen söndürürler de bütün dünya rahat eder.