Dün, Avrasya Maratonu koşusu için dünyanın birçok ülkesinden gelen sporcular İstanbul`da yarışıyorlardı. Bir sporcu, yarışma sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Böylece hayat maratonu da sona erdi.
Bu dünya hayatı, bizi her gün bir maraton yarışçısı gibi peşinden koşturuyor. Her birimiz bir kulvarda, bu yarışın mücadelesini veriyoruz. Kimimiz işçi, kimimiz memur, kimimiz öğrenci, köylü, şehirli. Her birimiz, bize ayrılan kulvarda durmadan koşuyoruz. Her birimiz, bir diğeri ile yarış halindeyiz. Ve hangi gün, bu yarışımızın sonlanacağını da bilemiyoruz.
Kimimiz araraba sürerken, kimimiz hastanede tedavi olurken, kimimiz uyurken, koşarken, yürürken. Aniden hayat enerjimiz bitiveriyor ve bize verilen mühletin sonuna geliyoruz. Daha dünya hayatı yarışını kazanamadan yarıştan eleniyoruz. Zaten bu hayat yarışını da kazanan olmamıştır.
Oysaki Allah, bizim ne için yarışacağımızı ve yarışmanın ne için olması gerektiğini bildirmiştir. Çünkü, insan fıtratında var olan rekabet ve yarışın, neye olması gerektiğini de bizlere açıklamıştır. Birçok ayette;“Haydin hep hayırlara koşun, yarışın” 2:148, “hayır işlerinde de birbirleri ile yarışırlar” 3:114, “Allah`tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennetlere koşun”3:133, “doğrusu onlar iyiliklerde yarışıyorlar”21:90, “işte onlar iyiliklere koşarlar ve iyilik için yarışırlar”23:61, “hayırlarda ileri geçenler var”35:32, “yarışıp geçenlere”79:4, diye buyurmuştur.
Allah bizleri, dünyanın geçici yarışlarından alıp, ahiretin ebedi yarışlarına davet ediyor. Bu yarışlarda birinci olman şart değil. Ama, sürekli bir birincilik azmi ve yarışı devam ettirme sabrına sahip olsan yeterdir. Sonuncu da gelsen, yine de yarışmada birinci gelmiş gibi büyük mükafatlar görüsün.
Gelin hep beraber ilahi yarışın maratoncuları olalım. Avrasya yarışçısı değil, dünya ve ahireti birbirine bağlayan takva yarışçıları olalım. Genişliği yer ile gök kadar olan cennetleri kazanmak için yarışalım. Cennetlerden daha değerli olan, Allah rızasını kazanmak için birbirimizi geçelim. Her sabah yeni bir gün, yeni bir iyilik ve takva maratonu kazanmak için yarışa başlayalım. Geçecek kimseyi bilmiyorsak bir önceki günümüzün rekorunu geçelim. Böylece bütün bir ömrümüzü iyilik ve takva yarışında geçirerek bitirelim. İşte o zaman nerde ve hangi yarışta ömrümüzün son bulduğu hiç önemli değil. Çünkü o gün, o maratonun birincisi biz oluruz. Ebedi bir mükafat kazanmış bir sporcu olarak cennet madalyasını kazanırız.
“Su testisi su yolunda kırılır” demişler. O zaman bizeler de, hangi yolun yolcusuysak bu can testimiz de o yolda birgün kırılacaktır.
O zaman, her birimiz hangi yolda ve hangi yarışta olduğumuzda çok dikkat etmeliyiz.
Allah, bizi Kuran ve Sünnet yolunda, iyilik ve takvada yarışanlardan eylesin.
Amin