Pazar günü Diyarbakır`daydık. Yine Muhammedi imanın soluğunu iliklerimize kadar hissettik. Alanı doduran yüzbinlerce peygamber aşıkının tekbir ve salavatları arşı alayı inletti.
Müslümanların allı, yeşilli, siyahlı rengarenk kelimei tevhid bayrakları aynı zamanda gönüllerin de tevhidini gösteriyordu. Hep bir ağızdan yapılan zikirler gerçekten insanı coş-u huruşa getiriyordu. İman ehli olanlar bu manzaradan büyük bir feyiz alarak Allaha şükrettiler.
Ayrı ayrı dillerden yapılan konuşmaların ruhu aynıydı. Aynı kandilden fışkırıyordu ve aynı ışıkları veriyorlardı. Ama sadece renkleri farklıydı. Her kesimden insanlar gelmişti. Ama sevdaları, endişeleri, duygu ve düşünceleri o gün aynıydı.
Mitingi düzenleyen Peygamber Sevdalıları Platformu sağdan, soldan ve muhafazakar kesimden birçok siyasetçiye çağrıda bulunarak o gün mitinge davet etmişlerdi. Ama ne yazık ki orada kimseyi göremedik. Temsil ettiklerini söyledikleri halk alanı hınca hınç doldurmuşlardı ama yöneticiler yoktu. Bu yüzden olsa gerek bir konuşmacı bugünkü yöneticilerin bu topluluğu temsil edemediklerini ve kendilerini temsil edecek yeni bir oluşum hazırladıklarını duyuruyordu.
Evet gerçekten eğer bu halkın temsilcileri olsalardı onların dertleri ile dertlenirlerdi. Onların olduğu yerde olurlardı. Ama meydanları dolduran halkın yanında bir tane bile yönetici göremedik.
Biz vazgeçelim gelmelerinden bir kutlama mesajı bile gönderen olmadı. Hadi diyelim organızasyonu düzenleyenlere karşı bir sorununuz var, peki bu halk ile ne sorununuz var. Bu halka da mı ceza veriyorsunuz. Hadi halkı da geçelim Hz Peygamber aleyhisselam için de olsa bir mesaj gönderemez miydiniz.
Bir amerikan elçisi için amerikan gazetelerine yüz binlerce doları bu halkın bağışlarından vererek ilan yapan muhterem hocamız, acaba bu mahşeri kalabalığa bir kutlama telgrafı gönderseydi de doğu batı kardeşliği adına kendisi için küçük ama bizim için büyük bir katkı sağlasaydı ne olurdu? Papaya, kardinallere, piskoposlara bilmem hangi hindu ve yamyama gösterdiği hoşgörü ve nezaketi peygamber aşığı istasyon mydanındaki halka da gösterseydi islam adına güçlü bir kardeşlik bağını kuramaz mıydı? Heyhat nerde o günler. Kendi camiasına bağlı basın ve yayın kuruluşları bu olayı haber değeri olan bir olay olarak bile görmediler.
Ama inanın çok yanlış yapıyorsunuz. İslam kardeşliği hakkını hiç de yerine getirmiyorsunuz. İnanın insanlar bunları görüyor ve çok üzülüyorlar. Size karşı besledikleri pozitif duygular nötürleşiyor.
Aynı suçu bizim yöneticilerimiz olduğunu söyleyen sağlı sollu partiler de yapıyor. Yerel ve ülke yöneticileri de yapıyor.
O zaman biz de kendimizi yönetecek yöneticileri kendimiz çıkaralım demede haklıyız. Ama bunların düştüğü hataya da düşmeyelim. Ümmet bilinci ile hareket eden, grupçu değil ümmetçi olan bir çizgi ile dairemizi geniş tutalım. İslam adına yapılan bir çalışmayı kimden gelirse gelsin can-u gönülden destekleyelim. Gerçek kardeşlik şuur ve hukuku ile hareket ederek, ensar ve muhacir kardeşlığını bir daha bu asırda tüm insanlara gösterelim.
Yolumuz islam, düsturumuz kuran, bütün ümmet kardeşimiz olsun.
Allah bu yolda gidenlerin yolunu açık ve bahtını açık etsin.
Hasan Sabaz
Dr. Bekir Tank
Sezgin Özbay
Abdullah Aslan
