Mehmet Zülfi Tan

Örtü Neyi Örtüyormuş

23.09.2012 09:05:00 / Mehmet Zülfi Tan
Meğer ÖSYM başkanı geçenlerde bir açıklama yaptı. Aslında bu açıklama üzerine kapsamlı bir soruşturma açılması lazımdır. Çünkü yıllarca başörtüsü düşmanlığı yapanların aslında bununla kendi düzenleri bozulmasın diye ortalığı velveleye verdikleri anlaşılıyor. Çünkü öyle bir çıkar çarkı oluşturulmuş ki, tamamen algülüm-vergülüm sistemi. İşte sistemin işleyişi;

1- ÖSYM`deki bilişim teknolojisi 1980`lerin teknolojisiydi. Yazılımlar COBOL dilinde yazılmıştı ve her yazılımı bilen sadece bir kişi vardı.

Yani adam istediği gibi hareket edebilir, soruları alabilir, başkasına gönderebilir. Kimse adamın ne yaptığını bilmiyor.
2- - Eskiden sınav salonlarından sorular cep telefonları ile dışarı gönderiliyor, çözülüp belirli kişilere servis ediliyordu. Kalem, araba anahtarı şeklindeki kameralarla sorular kopyalanabiliyordu.

Bu sistemi sistemin içinde olmayanlar bile kullanabiliyordu, ya sistemin içindekiler ne yapıyordu?

3- - Gruplara aynı soru kitapçık türü ve aynı cevap anahtarı veriliyordu. Bu nedenle sahte cevap anahtarları üretilip satılıyordu. Yanındakinden kopya çeken aday onun cevap anahtarı kodunu yazarak aynı puanı alabiliyordu. Sınav sonuçlarında beklenmedik bölgesel başarılar görülüyor, ancak kopya delili bulunamıyordu.
Bu sistemin böyle çalıştığını ve bu zaafını kim biliyor? Sat babam sat.

4- ÖSYM`nin sanıldığı gibi bir soru bankası yoktu. Sınavları her alandan sadece bir-iki kişi hazırlıyordu.
Bu kişiler de soruları yanlış hazırlıyorsa ayıkla pirincin taşını. Ayrıca bunların takibi yapılıyor muydu? Mesela akraba ve yakınlarından kendilerinin yaptığı tüm sorulara doğru cevap verenler var mıydı?

5- - ÖSYM`ye giriş çıkışlar kontrol edilmiyor, binaya giren herkes bilgi işlem, soru hazırlama, optik okuma alanlarına girebiliyordu. Sınav soruları kontrol amaçlı yüksek sesle okunurken dinlendiği iddiaları vardı. Bu birimlerde internet ve telefon bile vardı. Soru kitapçıklarının basıldığı matbaada, sınav evrakının açıldığı birimlerde kontrol yoktu.
Tam bir keşmekeşlik. Buradan değil sorular adam bile çalınır.

6- - Bilgi işlem sistemleri dışarıdan erişime açıktı ve girenler belirlenemiyordu.

Dışarıdan adam bilgisayar maharetiyle istediği bilgileri alabilirdi yani.

7- - ÖSYM çalışanlarının çoğu eş veya akrabaydı. Çalışanların çoğunun çocuklarının Türkiye`nin en iyi üniversitelerinde, en iyi bölümlerde olması tartışma konusuydu. Sınav sonuçlarına müdahale edildiği söylentileri çıkmıştı.

8- - ÖSYM çalışanları özel ders verebiliyor, dershanelerle çalışabiliyordu.

Yani gelin size çıkan soruları söyleyeyim. Sonrada gelsin paralar.

9- - Adayların ÖSYM sistemleri üzerinde yaptığı işlemler ve fotoğraf değişikliklerinin kaydı tutulmuyordu. Başkasının yerine sınava girenler belirlenemiyordu.

Buna da pes doğrusu.

10- - Dershane ve üniversiteler adayların kişisel bilgilerine erişebiliyor, ticari hesaplarla öğrencileri etki altına alınabiliyordu.

11- Eskiden sınav evrakının sınav merkezlerine gönderilmesi ve cevap kâğıtlarının taşınması takip edilmiyordu.
Ya ne yapılıyordu. Adam nerde ne yaptı tamamen insafa kalmış.

12- - Eskiden sınav görevlendirmeleri, il ve ilçelerdeki sınav merkezi yöneticileri tarafından yapılıyordu. Torpil tartışmaları vardı. Adamımsan iş var değilsen başka kapıya. Veya aynı adamlar aynı okula alın size cevaplar. Ama yanlışlar aynı olamasın.

13- - Eskiden sınavlar bittikten sonra, itiraz yoksa sınavla ilgili herhangi bir işlem yapılmıyordu.
Kimin itirazı olacak ki alan memnun satan memnun.

14- - ÖSYM adaylara sadece aldıkları puanı bildiriyor, adaylar cevaplarını, puanlarını kontrol edemiyordu.
Dediğim dedik çaldığım düdük. İtiraz kabul etmem. İstediğimi birinci yaparım istediğimi ikinci yaparım. Garibanın canı çıksın.

Evet, ne yazık ki şimdiye kadarki durum böyleymiş. Ama adamlar varsa yoksa başörtüsü ile uğraşmışlar. Ama altan alta da malı pardon soruları götürmüşler.

Demek Türkiye`de kim laiklikten, irticadan ve başörtüsünden bahs etse hemen arka planına bakmak lazım. Acaba neyi götürecek diye çok dikkatli olmak lazım. Çünkü bir başörtüsü ile bu kadar şey götürüldüğüne göre bir irticaıyla, gericilikle evelallah ülkeyi bile götürürler.
Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar