Son zamanlarda PKK`nın yaptığı eylemlere bakıyorum da, tam bir panik ve kaybetmişlik psikolojisi ile hareket ediyor. Daha birkaç yıl önce şehirleri yakıp yıkan PKK gitmiş, yerine dağlarda intihar eden bir PKK gelmiş. Öz savunma gücü, özerklik ilanı, sivil cuma vb. çıkışlarla kendine yeni siperler kazan PKK, bir anda kazdığı siperden çıkamaz oldu. Peki, bu sürece nasıl gelindi.
Bağımsız bir sosyalist Kürdistan söylemi ile yola çıkan PKK, zamanla bunun mümkün olmayacağını anladı. Bu sefer düşüncesi sosyalist ancak söylemleri demokratik bir yapıya bürünmeye ve bağımsızlık isteğinden özerklik isteğine dönmeye başladı. Hatta işin garip tarafı kendileri sosyalist ama demokrasi lafını hiç ağızlarından düşürmeyen bir anlamda demokrat münafıklara dönüştüler. Bir yetkilileri en son yaptığı bir açıklamada savaşlarını devletle olmadığını asıl savaşlarının hükümetle olduğunu söyleyen garip bir yapı haline geldiler. Yediği darbelerle adeta sarsılan örgüt şimdilerde intihar eylemleri yapmaya başladı. Ama bu seferki toplu intihar.
Yakında kendi tabanından da bazı sesler yükselirse hiç şaşmam. Yani devletin ve silahlı kuvvetlerin en güçlü olduğu bir zamanda sen kalk bir ilçeyi ele geçirmeye çalış. Hem ele geçirsen ne yazar ki. Zaten doğunun birçok il ve ilçesi BDP`nin elinde değil mi? Kimi kimden kurtarıyorsun? Şehirler BDP`nin, dağlar senin değilmiydi? Neden bu kadar genci ölüme gönderdin? 120 genci hiç gözünü kıpmadan bir propaganda uğruna ölüme göndermek, hangi akıl ve mantıkla izah edeceksin? Kürt halkını yıllarca başka başka rejimler öldürdü şimdi de sen öldürtüyorsun. Bir ideal uğruna canını feda eden bu insanlara yazık değil mi (davaları batıl olsa da)? Bir propaganda için ölüme gönderiyorsun. Bir anda yüzlerce genci gözün kırpmadan öldürtüyorsun. Şemdinli`yi ele geçirsen Kürdistan`ı mı kurtaracaktın? Çok çok ne kadar güçlü olduğunu bütün dünyaya göstermiş olacaktın. Peki ya verdiğin canların hiç mi bir kıymeti olmayacaktı? Yoksa bu da planın bir parçası mıydı? Her ile ve ilçeye bir cenaze göndererek oraları da provoke mi edecektin? Bu kadar ucuz can herhalde sadece Kürt canıdır. Nasıl olsa bedava buldun ya harca harca bitmez. Hesap soran da olmayınca….
Şimdide düştüğün çukurdan kurtulmak için çırpınıyorsun. Şimdide başka başka illere ve yerlere gençleri ölüme gönderiyorsun.
Bir gün boşu boşuna ölüme gönderdiğin bu insanların aileleri senin yakana yapışacaklar. İşte o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu göreceksin. İnan sığındığın dağlar bile seni barındırmayacak. Şöyle bir etrafına bak bakalım senin gibi eski çağda kalmış ve eski yöntemlerle özgürlük mücadelesi veren kaç tane yapı kaldı? İnadına bu yolu sürdürmen, bataklığa batmış bir insanın çırpınması gibidir. Kürt halkını düşünüyorsan önce Kürt halkının canını, malını, namusunu düşünmelisin. Senin yaptığın bu eylemlerle ancak Kürt halkının başını eğiyorsun. Otuz yıldır Kürtlerin dağlarını, ovalarını, topraklarını bombalattırıyorsun. Bu topraklar kana doydu. Artık kan ve gözyaşı istemiyoruz. Otuz yıldır hayatı zindan ettin. Kurtarmaya çalıştığı topraklar boşaldı. Türk illerinde senin yüzünden bir sığıntı gibi yaşıyoruz. Senin, bizi onlardan kurtarmayı düşündüğün insanların yanına sığındık. Bu nasıl kurtarma? Malımız, canımız, topraklarımız neyimiz var neyimiz yok senin basiretsizliğinden kaybettik. Otuz yıldır kanımızı akıtıyorsun. Ama hala bir arpa boyu yol almadın.
Bir kere kendine dönüp te kendini eleştirmedin. Tehditlerle siyasi yapının önünü tıkadın. Onları çağ dışı halk mahkemelerinde yargıladın. Ne sende nede siyasetinde bir umut kalmadı. Bütün barış görüşmelerini kanla bitirdin. Varsa yoksa Kürt halkına ölüm getiriyorsunuz. Otuz yıldır ancak boş topraklarda dolaşıyorsun ve kuytu mağaralarda barınıyorsun. Sen gönderiyorsun devlet öldürüyor. Devlet gönderiyor sen öldürüyorsun. İkiniz ölüm makinesine dönüştünüz. Kanı kanla temizlemeye çalışıyorsunuz. Daha nereye kadar sürecek. Millet bıktı artık. Bu özgürlük mücadelesi değil kör bir savaştır.
Şimdi de adam kaçırmalara, şantiyeleri yakmaya başladın. Kendinden başka bir sesi duymaya da tahammülün yok. Senin Kürt halkına getireceğin özgürlük buysa bu özgürlük sana kalsın. Senin bizi kurtarmanı da istemiyoruz. Senin sosyalist emellerin yüzünden olmasaydı sadece nüfus yönünden bile Kürtler şimdiki konumdan çok daha ileri bir yerde olacaktı. Ama sen, düşünce yapınla doğurtmadın, doğanları da öldürttün, dağıttın, birliklerini yok ettin. Senin bu yaptığını düşmanlar bize yapamaz.
Kansız ve gözyaşısız bir önerin varsa getir. Ama eski yola devam edeceksen düş yakamızdan. Otuz yıldır varamadığın bu yola bundan sonra hiç varamazsın. Beğenmediğin o Araplar bile bir gecede diktatörlerini patır patır devirdiler. Sen otuz yıldır deviremiyorsun neden? Çünkü sen de bir diktatöre dönüşmüşsün. Tam bir baas düşüncesindesin. Sosyalist, ulusalcı, ırkçı ve zorbasın. Her şeyi silah ve zor kullanarak çözmeye çalışıyorsun. Hiç bir aykırı sese tahammülün yok. Şu uygar dünyada senin yöntem ve düşüncelerinin bir kurtarıcılığı kalmadı. Ama sen hala Kürt halkına bu dar ve yırtık pırtık elbiseyi zorla giydirmeye çalışıyorsun. İnsanlar arasında kin ve nefret tohumları ekiyorsun. Artık bu yöntem ve söylemlerinden vazgeç. Kendi öz değerlerine dön.
Artık bukadar can yeter, bukadar kan ve gözyaşı yeter.