Mehmet Zülfi Tan

Suriye`deki Olaylar Hakkında Ne Düşünüyorsun?

02.08.2012 13:50:00 / Mehmet Zülfi Tan
Son zamanlarda en çok sorulan soru bu olsa gerek.

Bir tarafta Suriye`de yaşanan son olaylar, beri tarafta PKK – PYD`nın girişimleri. Türkiye`nin bu olaylarda yaptığı açıklamalar. Basın ve yayında yapılan yorumlar. Yani anlayacağınız ortalık toz duman. Zaten Suriye`deki rejim ve muhalifler konusunda da halkın kafası karışıktı. Şimdi daha da karıştı. Muhalifleri desteklesen kendini ABD ve israil ile Suudi Arabistan ve batı ittifakı içinde görüyorsun vicdanın el vermiyor. Rejimi desteklesen zaten mümkün değil. Yaptığı katliamlarla gitmeyi çoktan hak etmiş. Tüm bunların yanında Esed`in, Türkiye`nin muhalifleri desteklemesine karşılık PKK`ya Kürt bölgesini teslim etmesi, ortalığı ateşe vermenin tam bir fitili gibi. Taraflar ellerindeki son kozları paylaşıyor. Peki biz ne yapmalıyız? Veya ben ne yapmalıyım? Kime destek olmalıyım?

Herkes biliyor ki Amerika ve israilin planlarında Suriye`den sonra İran, Hizbullah ve Hamas var. Zaten kendileri de bunu açıkça dile getirmekten de çekinmiyorlar. ABD kendi çıkarları için destekliyor, batı ülkeleri de. Bunun olması için muhaliflerin bu savaşı kazanması şart.

İster istemez insanın aklına şu sorular geliyor;

1- İsrail, Amerika ve batı niçin muhaliflere destek veriyor?

2- İsrail ve Amerika`nın İslam ümmeti için yaptığı hayırlı bir iş var mı ki bu işte onun tarafında olalım. Veya israil ve Amerika Esed gitsin de ne olursa olsun mu diyor. Veya Esed`in gitmesini Amerika ve israil neden bu kadar istiyor. Acaba onlar için en kötü senaryo Esed`in başta kalması mı? Muhaliflerin tekbir sesleri hakkında bir endişeleri yok mu?

3- Yoksa Esed sonrası için bazı güvenceler mi almış ki; bu şekilde açık açık muhalifleri desteliyor?

Peki, muhaliflerin durumu nasıl? Aslında bu da çok net olamayan bir konu, çünkü şu anda sadece Esed`in gidişi için tüm çabalar ortaya konmaya çalışılıyor. Ama yarın iş paylaşıma geldiğinde nasıl bir oluşumun ortaya çıkacağı meçhul. Bu oluşumun şimdiden İran ve Hizbullah`a düşman edildiği de görünen bir gerçek. Ayrıca bu oluşumun bir ideolojisi de yok. Eylemlerde tekbir seslerini duydukça seviniyoruz ama Türkiye`de de kurtuluş savaşında Allah Allah seslerini çok duyduk ta, sonrası ise bir felaket oldu. Tüm kesimler şu anda beraber hareket ediyorlar, dolayısıyla muhalifler için de şu soruları cevaplanması gerekiyor;

1-Esed sonrası için rejim olarak ne düşünüyorlar?

2-Amerika ve israile bölgesel çıkarları için bir güvence verilmiş mi?

3-İsraillin işgal ettikleri Suriye toprakları için ne düşünüyorlar?

4-Kuracakları düzenlerinde İslam nerede duracak?

Bu soruları niye soruyoruz çünkü önümüzde bir Türkiye gerçeği var. Kurtuluş savaşında Allah Allah sesleriyle kurtarılan vatan toprağı bir anda İslam düşmanlığı yapan bir sisteme dönüştü. Yani düşmanın yapamayacağı zulüm ve zorbalığı bu yeni sistem Müslümanlara yaptı. Dolayısıyla eğer Suriye`ye de böyle bir yönetim gelecekse zaten Esed onu çok güzel bir şekilde yapıyordu. Bunca insanın kanını akıtmaya gerek yok. Eğer demokrasi ve insan hakları içinse onu da bilelim ve ona göre destek verelim.

Peki, İran neden Suriye`ye destek oluyor? İran biliyor ki Suriye`den sonra sıra kendisine gelecek. Onun için Suriye cephesi düşmemeli. Veya kendine düşmanlık edenlerin eline geçmemeli. Ayrıca, Suriye yönetimi ile imzalanmış birçok anlaşmalar var ve bu anlaşmalara bağlı kalmayı tercih ediyor. Suriye`nin İran ve Hizbullah`a verdiği destekten dolayı da nankörlük yapmak istemiyor. Muhaliflerin Amerikan destekli olması ve İran`a olan düşmanlığı da İran`ı bu konuda endişelendiriyor. Aslında birde İran`ın, bizi bağlamayan ama onu bağlayan bağları var. İrana karşı tavır almadan önce, bu konuda da su soruları cevaplanması lazım;

1- Zor gününde sana destek veren bir ülkeyi düştüğünde bir tekme de senin vurman ne kadar İslami ve insani olur. Bazılarının dediği gibi Arapların Osmanlıyı arkadan vurmaları gibi.

2- Islam`a göre anlaşma yaptığın bir ülke ile işine gelmediği zaman anlaşmayı bozup atmak caiz mi? Yoysa Resulullah`ın Hudeybiye`de yaptığını mı yapmak lazım?

3- İran eğer İslami bir yönetim ise Esed sonrası gelecek gayri İslami bir oluşuma destek vermesi caiz mi? Bahreyn, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, Yeman vb. birçok diktatör varken sadece Esed`e düşmanlık edilmesi kuşkulanmak için yetmez mi?
4- Türkiye`nin Suriye`deki Kürtlerin PKK`nın eline geçmesinden dolayı duyduğu endişe gibi Suriye hakkında da kendisi için bir endişeye düşmesi çok mu haksız olur.

Evet, gerçekten de şu Suriye meselesi çok karışık ve puslu bir mesele. İnsan ne yapacağını ve ne yazacağını şaşırıyor. Muhalifleri destekliyorsun Amerika israil, Suudi Arabistan ve batının safında kendini buluyorsun. İran`ı destekliyorsun Suriye rejiminin safında görünüyorsun.

En iyisi Şehit Hasan El-Benna`nın bu konudaki tavsiyesine uymaktır. Yoksa bu fitne ateşi ümmeti böler ve aradaki uçuruma bizi yuvarlatır. Ve bu işten İslam düşmanları karlı çıkar. Onun için birbirimizi kırmadan, yeni düşmanlıklar oluşturmadan, Şehit Hasan El Bennan`ın düsturunu kendimize rehber edinelim. “İTTİFAK ETTİĞİMİZ MESELELERDE BİRBİRİMİZLE YARDIMLAŞALIM. İHTİLAF ETTİĞİMİZ MESELELERDE BİRBİRİMİZİ MAZUR GÖRELİM.”
 
Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar