Bu kadar kopukluk yeter, verilen bu kadar ara yeter, artık tez elden gidiş gelişlerimize başlamalıyız. Biliyorum bir kısmımız çoktan başlatmıştır ama biz yine de söyleyelim.
Sağlığımız için gereken titizliğimizi sürdürerek hasret kaldığımız buluşmalarımıza kavuşmalıyız.
Müslüman sıcaktır, sıcakkanlıdır. Kazanacağı sevapların büyük bir kısmını bu sıcaklığıyla yani ikili ilişkilerden kazanır. Sevaptan öte, birlik ve beraberliğini, insanlarla kaynaşmayı sıcaklığıyla elde eder ve sürdürür.
Müslümanlar adeta bir birlerini görerek ayakta dururlar, varlıklarını sürdürürler.
Her ne kadar kapanma dönemini de değerlendirmeye çalışmış olsak da Müslümanların bir birlerinin yüzlerine bakmaları, bir birlerini dinlemeleri bir başkadır ve yerini hiç bir şey dolduramaz.
En basit anlamda bile Müslümanlar bir araya geldiklerinde orada bir enerji açığa çıkar, bir sinerji oluşur.
Soğuk insanda hayır yoktur, hele Müslümana hiç mi hiç yakışmaz soğukluk. Soğuk insanlar için “onun yaratılışı öyle” tabiri de doğru değildir. Eğer insani ilişkilerde soğukluk yaratılıştan gelen değiştirilemeyen bir özellik olsaydı İslam bunu bizden istemezdi. Halbuki Peygamber Aleyhisselam; “Mümin başkalarıyla ülfet eden (anlaşıp kaynaşan) kişidir. Kendisiyle ülfet edilmeyen kişi de hayır yoktur” buyuruyor.
Dikkat ederseniz sıcak insanlar bulundukları yeri de ısıtırlar, beraber oldukları insanların içlerini ısıtır, yüzlerini güldürür, gözlerine ışık getirir. Toplum farkında olmadan bu özelliğe sahip kişileri arar. Çünkü onlar toplumların tutkalıdırlar.
Bütün bu güzelliklerin ortaya çıkabilmesi için yapılması gereken şey, kalkıp insanları ziyaret etmek, buluşmaktır.
“Haydi dışarıya çıkalım, biraz çarşıda dolaşalım” diyen Allah dostuna oradakilerden biri “efendim ne yapacağız dışarıda?” deyince; “selam verelim” der.
Sadece selamlaşmak için insanlarla buluşmanın sevabı böyleyken ya bir de İslam ve insanlık adına güzel şeyler yapmak, önemli adımlar atmak için yapılan ziyaretleri siz düşünün.
Onun için diyoruz ki, haydin ziyaretlerimize başlayalım, hem de iki yıldır mahrum kaldıklarımızı da telafi edelim.