Suriye'de siyasal müzakere seçeneği masada dururken ve ateşkesin Suriye genelinde uygulanması konuşulurken, silahlar ölüm kusmaya devam ediyor. Sivil yerleşim alanları bombalanmaya devam ediyor. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, siviller ölüyor. Pazaryeri gibi sivil yaşam alanları hala tehdit altında. Ateşkesin Suriye geneline yaygınlaştırılmasının konuşulduğu bir dönemde askeri niteliği bulunmayan sivil hedeflerin bombalanması, Suriye sahasında katedilmesi gereken mesafenin uzunluğunu gösteriyor. Amerika'nın PYD'yi adeta düzenli bir orduya dönüştürme gayreti, himaye etmesi ve teknolojik özelliği ile öne çıkan silahlar vermesi, birçok yeniliği beraberinde getirebilir.
PYD'ye verilen bu silahların Türkiye'ye karşı verildiği ve bununla yeni krizlere zemin hazırlandığı aşikârdır. Bir yandan "stratejik müttefik" hikâyeleri okunmaya devam edilirken, diğer yandan Türkiye'nin altı oyulmaya devam ediliyor. Türkiye'nin güneyinde ve Türkiye'ye alternatif olabilecek bir oluşum ve enerji koridorunun inşası hedeflenmektedir. Böyle bir koridor, aynı zamanda Türkiye'nin yerel müttefikleri ile olan ilişkilerini de zora sokabilir. Kuzey koridorundan ümidini kesen PKK/PYD, El Babı da alamayınca, şartları zorlayarak El Bab'ın güneyinden kantonları birleştirmek istemektedir.
Böyle bir seçeneğin gerçekleşmesi durumunda fiili olarak kurulacak olan koridorun muhkemleştilmesi ve genişletilmesi için uygun siyasi ve askeri koşullar beklenecektir. Siviller için güvenli bölge iddiası ile koruma şemsiyesine alınacak olan bir PYD, bu koridoru genişletme ve muhkemleştirme imkânını elde edebilir. Türkiye'nin güneyinde alternatif olma konumuyla ön plana çıkabilecek olan bu yapı, bölgede birçok sorunun kaynağı olacak ve yeni bazı problemlerin ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Özellikle de siyasal çözüm zemininde bu gelişmeler bir tehdit olarak kendini göstermektedir. Böyle bir yapı güçlendikçe siyasal çözüm seçeneği de zora girecektir. Çünkü bu yapı vekâlet savaşları için desteklenmektedir.
Birçok taraf, Suriye sahasında kendi adına yapamadığı hamleleri bu yapı adıyla yapacaktır. Zaten kırılgan olan zeminde, vakaya dayanan suni dengeler oluşturma gayreti, zıtlıkları ve çelişkileri daha da artıracaktır. Herkese hizmet etmeye gönüllü olarak soyunan bu yapının barındırdığı potansiyel tehlike, alınan az bir mesafeyi de ortadan kaldırabilir. Türkiye dışında birçok taraf hesaplaşma arenasında PKK/PYD'yi kullanabilir. ABD'nin siyasal çözüm arandığı bir dönemde PYD/YPG'yi düzenli orduya dönüştürme ve sofestike silahlarla donatma gayreti, büyük bir tehdidin kapıda olduğu şeklinde okunabilir.
Evet, ABD'nin kazmış olduğu derin ve büyük bir mezar var. Acaba bu mezar kimin için kazılıyor, buna bakmak lazım. Bu mezarın muhtemelen kimler için kazıldığı bellidir. O halde mezara diri diri konulmak istenenler, tabutlarına son çivi çakılmadan evvel, bu oyunu bozmalıdırlar. ABD'nin başını çektiği Haçlılar, Suriye sahasından çekilmek yerine, ateşe vermeyi tercih edeceklerdir. Trump vaat ettiğinin aksine, başta Suriye olmak üzere, Ortadoğu'da askeri varlığını ve etkinliğini daha da artıracaktır. Yeni ve formatı farklı bir işgal ile yüzleşebiliriz. Siyasal süreçlerin konuşulduğu bir zeminde, sahada yapılanlar ise siyasal sürecin ruhuna tamamen aykırı eylemlerdir. PYD üzerinden Suriye'deki siyasal zemine yeni mayınlar döşeniyor. Yine Rusya'nın, PYD'nin Cenevre müzakerelerine katılması yönündeki ısrarcı tutumu, süreci zora sokan hususlardan bir diğeridir.
Rusya ve ABD himayesindeki bir PKK/PYD, Suriye'nin karışması konusunda kullanılabilecek en elverişli araçtır. PKK/PYD bu pozisyonu ile Suriye'deki siyasal süreci sabote etmeye adaydır. Suriye'deki bekasını emperyalistlerin himayesine borçlu olan PKK, emperyalistlerin mayın eşeği olmaktan asla vazgeçmeyecektir/geçemeyecektir. Emperyalistler de himaye ettiği bu yapıyı her halukârda yeni dengeleri oluşturma veya bozma konusunda kullanmaya devam edecektir.
Mehmed Göktaş
Dr. Abdulkadir Turan
Konuk Yazar
Riyad Makaev
M.Emin Özmen
