Gazze’de dünyanın en acımasız katliamlarından biri yaşanırken, 2. Dünya savaşında Japonya’ya atılan atom bombasının üç katı bomba, 45 km²’ye 53 bin ton bomba atılırken, yasaklı fosfor bombaları kullanılırken, savaşta dokunulmazlıkları olan hastaneler, gazeteciler, doktorlar bombalanırken, 52 binden fazla bina yıkılırken, kadını, çocuğu yaşlısıyla hedef gözetmeksizin 22 bin insan katledilirken, binlercesi enkaz altında kalırken, yüz binlerce insan açlığa susuzluğa mahkûm bırakılırken, Amerika BM’de bütün dünyaya rağmen katliama çanak tutarken ismiyle müsemma Fox, -ki İngilizce tilki anlamına gelir- foxluğundan vazgeçmedi. Dizileriyle dinimize, hem de içimizde açtığı cephede görev ihmali yapmadı. Üzerine düşeni yapmaktan geri durmadı. Bugünlerde yeni yayınladıkları bir diziyle gündemdeler.
Dini değerlerimizi aşağıladılar. Açtıkları son dizi cephesinde Kur’an kursu hocası, öğrencileri yaptıkları hatalarından dolayı onları feci şekilde cezalandırıyor, onlara tuvalete çıkma yasağı koyuluyor, Kur’an okuma gibi nevzuhur bir ceza ihdas ediliyor, Kur’an’dan ve Kur’an Kurslarından nefret ettirme tohumu zihinlere yerleştiriliyor, sakallı takkeli dindar görünümlü adam üçkâğıtçı gösteriliyordu. Kısacası bir cümle ile dinimiz İslam’ı kötülüyorlardı. Yeşilçam artıkları değişik bir maskeyle fox kürküyle karşımıza çıkmış durumdalar. Artık Müslüman mahallesinde salyangoz satmanın ötesine geçtiler. Müslüman mahallesinin tabelasını söktüler. Kendi tabelalarını astılar. Mal ve mahalle sahibi gibi mahalleyi işgal ettiler.
Laikler, Müslümanların verdikleri tepkiden rahatsız oldular: “Bunlar sizin gerçekleriniz, gerçeklerinizle yüzleşin. Bu yanlışın ikrar edilmesinden, görünür hale gelmesinden müzdaribsiniz” diyerek FOX’un arkasında saf tuttular.
1923’ten başlayarak laiklerin yaptıklarının çetelesi, kimin kimlerle olduğunun dökümü çıkarılıp gerçekleriyle yüzleştirirlerse çifte atarlar da ne yazık ki bu konuda bizler çok zayıfız. Dizi sektörümüz yok maalesef. Bu nedenle de istedikleri gibi mahallemizde at koşturuyorlar.
Boykot listemize şu tilkiyi, şu FOX’u da eklememiz gerekmektedir. Bildiğimiz dağlardaki fox, yani tilki en fazla tavuklarımıza zarar verebilir. Ama kendi elimizle evimize yerleştirdiğimiz bu FOX, çocuklarımızı yiyen, zihinlerini işgal eden bir tilkidir. Aklı başında biri evine çocukları arasına zehirli bir yılan, zehirli bir akrep alır mı? Almaz, almamalı. Evine bu zehirli tilkiyi de almamalı.
Bütün bunlarla beraber başıboş köpeklerden sonra aramızda böylesi zehirli foxlar, tilkiler de dolaşabiliyorsa ortada bir hükümet sorunundan da söz edebiliriz.
İslami değerleri hakkıyla anlatacak dizileri yapamıyorsak -ki yapamıyoruz- ortada bizim de derin uyku sorunumuzdan söz edebiliriz. Kâinat boşluk kabul etmiyor. Körpe zihinlere değerlerini yerleştiremezsen elin tilkisi değişik bir kürk giyer evine girer, haberin olmaz, çocuklarını senden alır yine haberin olmaz. Arkandan sana bir Fatiha bile okumayacak bir nesil bırakır.
Gel de rahmetli Mahmut Ustaosmanoğlu’nu hatırlama! Ne demişti hazret: “Çanakkale’den yedi düvelle içimize giremeyen düşman çanak antenden içimize girdi”