Fikret Gültekin

TSK`nın analistleri kimlerdir?

30.12.2011 16:50:00 / Fikret Gültekin
Geçen haftaki yazımızda bölgenin ihmal edilişinin doğal bir sonucu olarak gerçekleşen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği bir trafik kazasından bahsetmiştik. Maalesef bu kez de katliam boyutuna varan bir saldırı ile karşı karşıyayız.

Şırnak Uludere, Ortasu`da, Irak`tan Türkiye`ye geçen bir grup köylü, yakın karakol`dan ve F-16 uçaklarından atılan bombalarla katledildi. Araştırmalarımıza göre bu köylüler yirmi yıldan beridir, sürekli bu işi yapıyorlar. Şimdiye kadar da böyle dehşetengiz bir olayla karşılaşmamışlar. Irak`tan mazot vs. eşyaların getirilmesi , o bölge halkı için sıradan bir geçim kaynağı haline gelmiş ve halkın bundan başka da bir geçim kaynağı yok.

İşte o geçim kaynağı haline getirdikleri işi yaparken karakoldan ve F-16`lardan atılan bombalarla en az 36 kişi hayatını kaybetti. Ve bölge halkı bir kez daha yoksulluğunun, sahipsizliğinin bedelini ödemiş oldu.

25 kişinin öldüğü Diyarbakır-Batman arasındaki trafik kazasında ihmalleri olanlarla ilgili bir soruşturmanın açıldığını duymadık. O yolların yıllardır bu halde olması kesinlikle ortada soruşturulması gereken bir durumun olduğunu gösteriyor. Ancak maalesef devletin bu dehşet kaza ile ilgili bir soruşturma açmamış olması bir yana devletin veya hükümetin güdümündeki medya da maalesef olayı basit bir trafik kazası olarak değerlendirmekten öteye gidememiştir.

Tıpkı bu olay gibi son yaşanan katliamı da kimi basın bu minval üzere gördü görüyor. Mesela bir site, gerçekleştirilen bu katliamı askeri operasyon devam ediyor şeklinde manşetine taşıdı, alt başlıklarda da öldürülenlerin kaçakçı olduğunu sonrasında da mecburen katledilenlerin köylüler olduğunu yazdı. Ardından da bu kaçakçılığı da geçimlerini sağlamak için yaptıklarına vurgu yaptı. Yani meseleye bakış açısı, konjonktörün gereği ve ölenlerin hayatlarını basite indirmek anlamından başka bir değer ifade etmiyor.

Bu olay, beraberinde cevaplandırılması gereken bir çok soruyu da gündeme getirmiştir:

-Katledilen insanların hangi davranışları terörist olarak algılandı da saldırı emri verildi?

-20 yıldır o bölgede ucuz mazot alışverişi yapıldığı bilindiği halde saldırı neden bugün gerçekleştirildi? Yeni açılım paketinden bahsedildiği bugünlerde olayın gerçekleşmesi ne anlama geliyor?

-Katledilen insanlar neden kaçakçılığa başvuruyorlar? O bölge insanının yıllardır bu işi yaptığı bilindiği halde neden devlet tarafından bir alternatif getirilerek onların bu işten vazgeçmesi sağlanmadı.

-Devlet veya hükümet yetkilileri, getirilen mazotun vergilendirilmediği dolayısıyla da halka ucuza mal edildiğini bildiği halde, neden hala dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan oranda Türkiye`de mazota yüksek oranda vergilendirme yapılıyor? Bir yandan halktan cebren yüksek miktarda vergiler alacaksınız, sonra halk bundan kurtulmak için çareler arayacak ve siz de devlet olarak onlara bu zulmü reva göreceksiniz. Çok merak ediyoruz acaba bu devlet gibi halkına bu derece sadece çıkar gözü ile bakan bir başka devlet var mıdır?

-35 insanın katledildiği bu saldırı, askeriyenin içindeki Ergenekoncu derin yapılanmanın intikam amaçlı bir eylemi olabilir mi? Saldırı emrinin kimden geldiği ne maksatla yapıldığı bilindiği halde neden TSK yaptığı açıklamada ‘Olay hakkında idari ve adli inceleme ve işlemler devam etmektedir` demektedir.

-TSK yaptığı açıklamada ‘Çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat ve yapılan teknik analizler sonucunda, içlerinde örgüt elebaşılarının da bulunduğu terörist grupların bölgede bir araya geldikleri ve sınır hattındaki karakol ve üs bölgelerimize yönelik saldırı hazırlığı içinde oldukları anlaşılmış ve ilgili birlikler ikaz edilmiştir` demektedir. Dolayısıyla bu saldırıyı ‘ben bu gerekçe ile gerçekleştirdim` diyor. Eğer bu bilgi tansiyonu düşürmek adına berhava yapılmış bir açıklama değilse, o zaman TSK istihbaratını kimden alıyor veya teknik analizlerini kim yapıyor ki, 20 yıldır kaçakçıların kullandığı yolda ellerinde silah vs olmadığı halde insanların üzerine tonlarca bomba yağdırılıyor.

-Neden, devlet bombalarla insanlar katlediyor sonra da ‘aldığımız istihbaratlara göre terörist vardı` diyor. Aynı şekilde Pkk de kadın çocuk öldürdükten sonra, bizden habersiz bir yerel birim gerçekleştirmiş, kılıfının arkasına sığınarak vahşetlerini örtmeye çalışıyor? Bilinmeli ki halk bir şekilde gerçekleri öğreniyor. Bu iki halktan kopuk yapı sonuçta gerçekleri gizlediği halktan gereken dersi alacaktır. Siz halkınıza dürüst olup onlara değer vermezseniz, halktan sizinle barışmasını isteyebilir misiniz?

-Yolsuzluklarla dolu bitirilemeyen ihalelerin sonucunda ölen halk.... Dağda görünüyor diye terörist kabul edilip öldürülen halk… Koyunlarını otlatırken terörist diye öldürülen yine halk… Polis öldürecek diye ateş açanların mermilerinden ölenler yine halk… Devlet de vuruyor halk ölüyor, örgüt de vuruyor yine halk ölüyor. Küçük mahkemelerde halkına düşman unsurlar beklenen cezayı almayabilirler, ancak asla mahkeme-i kübra`da yaptıkları karşılıksız kalmayacaktır.

Sonuç olarak:Asker, dağda kimi görürse terörist deyip öldürmeyi esas almışken, şehirlerde de polisler maalesef kendisi gibi düşünmeyen herkesi potansiyel suçlu sayıp bu kez de ‘dirilerin kabrine` göndermeyi temel anlayış haline getirmiş. Bu anlayış devletin halkını potansiyel suçlu gördüğünün en bariz delilidir. Halkına şefkat, merhamet, sevgi göstermeyen bir devlet veya kurumun ömrü hakkında sanırım çok fazla bir şey söylemeye gerek yoktur.

Yapılan saldırıda hayatını kaybeden insanlarımıza Allah`tan rahmet ailelerine de sabrı cemiller niyaz ediyoruz.

Allah`a emanet olunuz.
 
Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar