Fikret Gültekin

Sorunu Kürtler çözecek

10.09.2011 10:49:56 / Fikret Gültekin

Kürtlerin bir kısmının kendinden olmayan İslam muhalifi oluşuma sempati ile yaklaşmalarının iki ana nedeni vardır. Bu nedenler bilinmeli ki özlerinden uzaklaştırılanlar asli değerlerine döndürülebilsinler.

Birincisi: Türk milliyetçiliği üzerine inşa edilen sistem, onlarca yıl kendi ırkdaşı dışındaki herkesi düşman gördü. Başka ırkların hakkına saygılı olmak yerine onların da kendisi gibi olmasını dayattı. İşte bu ırkçılık anlayışı kişileri tabii bir refleks olarak ırkçılık anlayışı ile oluşturulan karşı ırktan örgütlerin sempatizanı haline getirdi. Şüphesiz sistemin Türk ırkçılığının en büyük mağduru da Kürtler oldu.

Oysa Cumhuriyetin ilk yıllarında birbirine o kadar mezc olmuş iki halk var ki, Türkler ile Kürtler çoğu kez ayrı ırktan olduklarını bile hissetmezler. Saf ve temiz düşünceli olanlar için İslam Birlikteliği varken ırksal ayrılıkçılığı doğuracak telaffuzları kullanmak bile kerih görülmüştür.

Herkes birbirini İslam milletinden görmüştür. Düğüm atılıp iş bittikten sonra bırakın kardeşliği Kürt adının anılması bile suç haline gelmiş, Kürtlerin de Türk oldukları her türlü yolla halklara benimsetilmeye çalışılmıştır.

Özetçesi birilerinin ırkçılık yaparak kendileri üstün tutması ve başka ırkları yok etmeye çalışmasına tepki olarak karşı tarafın da ırkçılık damarının uyanmasına sebep olunmuştur.

Irkçı, faşizan uygulamalar en acımasız şekliyle devam ederken, aynı müesses nizamın neferleri ırkçılığı kurutacak olan İslamı da ülkeden kaldırmak için yoğun çaba sarf etmişlerdir.

Bu çabalar: İslam âlimlerinin şehit edilmesi, Ezanın Türkçeleştirilmesi, kılık kıyafetin ahlaksızlaştırılması, medreselerin kapatılması, Arapça alfabenin kaldırılması, Kur`an`ın yasaklı kitap haline getirilmesi, camilerin ibadethane yeri olmaktan çıkarılması, İslamı toplumdan tamamen silecek yasaların ithal edilmesi ve daha birçok şekliyle devam etti. Özellikle de Kürt Bölgelerinde medrese dili olan Kürtçenin kaldırılması toplumda dinsizlik cereyanının artmasına neden olmuştur.

İşte kendisi de müesses nizamın fikirdaşı olan PKK ve öncesinde var olan yapılar, ırkçılık ve İslamsız toplum pozisyonunu kendince iyi değerlendirdi. Veya ona da Kürtler arasında, tıpkı Türkler arasında yerleştirilen Öz`den olmayan yapılar gibi, bir pozisyon yüklendi. Neticede denilebilir ki, kurulduğu günden bugüne hep İslam aleyhtarı bir yol izleyen PKK`yi besleyen, ayakta tutan müesses nizamın bizzat kendisi olmuştur.

İkincisi: İslam, ırkçılığı öldürebilecek, Müslümanları yekvücut haline getirebilecek bir dinamiğe fazlasıyla sahiptir. Buna rağmen 1980`lı yılların sonuna kadar maalesef Türk ve Kürd`ün âlim-halkı, tamamen sistemden azade bir halk hareketini yekvücut oluşturamamıştır. Oluşturamaması hem Kürtler hem de Türklerde büyük boşluklar oluşturmuştur.

1990 öncesindeki kişisel veya toplumsal kısmi yapılanmalar da ya istenen halk hareketini oluşturamamış ya da sistemden bir medet bekleme haline gelmiştir ve gün geçtikçe de sisteme entegrasyon sağlamıştır.

1980 sonrasında özellikle Bölge`de ciddi manada İslami yapılanma varlığını hissettirmiştir. PKK ile mücadelede maalesef bu cemaat de yalnız bırakılmış Türk kardeşlerinden gereken desteği alamamıştır.

Bugün bile üzülerek görüyoruz ki “Müslüman” kimliğine rağmen kendi ırkını başka ırklardan üstün gören, diğer ırkları aşağılayan şahsiyetlere rastlıyoruz. Bu kimliklerine rağmen bu ırkçı yaklaşımları, halkı kendine çekmede ve halkı dinden soğutmada PKK kendince iyi kullanıyor. Ve “İşte din dediğiniz budur” deyip kendine propaganda malzemesi buluyor.

Çözümlere ve katkı sunabileceklere kulak verilmeli

Bir yandan sistemin yıllarca uyguladığı –İslama ve Kürtlere- baskılar, öte yandan sözde Kürtleri kurtarmak adına sistemden geri kalır yani olmayan PKK ve türevleri... Bu köşeden belli zamanlarda bazı çözüm önerilerimizi sunduk. Bir kısmını daha sıralamakla umulur ki asıl çözüm noktalarına ulaşmaya katkı sağlarız.

Bu öneriler kesinlikle Kürtleri sisteme entegre amacına yönelik değil, samimi olarak sıkıntıları gidermeye çalışanlara katkı sunmak amaçlıdır.

1- Kürtlerin haklarının verilmesi kaybedildiği noktadan verilmeye başlanmalıdır. Haklar bir lütuf gibi değil hak görüldüğü için verilmelidir.

2- Kürtler, Türkler gibi bu ülkenin kurucu ikinci gücü kabul edilmeli. Kürtlerin tarihte kurtuluş mücadelesine katkıları ciddi devlet projeleri ile ortaya konulmalı. Türklerle ünsiyet kurmaları için Kürtlerin topluma katkıları yüksek dozlu tanıtımlarla sağlanmalıdır. Böylelikle Kürtler hak ettikleri sosyal konuma kavuşturulmalıdır.

3- Kürtlere ait medreselere, süratle resmi statü kazandırmak ve bunu bölgede sosyal nüfuzu güçlü, toplumu irşad edebilecek Kürt âlimlerine teslim etmek. İthal görevlilerle, seçme öğrencilerle değil Bölge âlimi ve halkıyla bu proje teşvik edilmeli ve yeni medreseler için olanak verilmelidir.

4- Ankara`da hazırlanan; bahçe, beş bin kişiye yemek, elli bin kişiye iş vs. projelerin (ki bunlar halk nezdinde rüşvet olarak algılanmaktadır) yanında, Bölge halkından İslami hassasiyet sahiplerinin öncülük ettiği onlarca Sivil Toplum Kuruluşunun pek çok projesini ve halk kitlelerini görmezden gelmek büyük çelişki değil midir? Bölgenin gelişiminde bizzat bölgeden olanlar öncülük etmelidir.

5- Hükümet yetkililerinin süratle Bölgedeki güçlü kitleler barındıran, sivil toplum kuruşları, yardım kuruluşları ile irtibata geçmeleri ve bu konudaki samimiyetlerini ortaya koymaları gerekir.

6- PKK deyince tüm Kürtlerin kastedildiği yönündeki telkinleri boşa çıkaracak adımlar atılmalı…

7- Kürtlere geçmişin telafisi adına eğitimden sağlığa, vergilendirmeden farklı yasal düzenlemelere -Türkiye`nin batısındaki insanları bunun gerekliliğine inandırarak- geçilmelidir.

8- İslamı yaşama ve yaşatma noktasındaki tüm engellemeler süratle kaldırılmalıdır. Bu yönde mücadele edenlerin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

9- Sadece Bölge ile ilgilenecek özel yetkilere sahip ve Kürtlerden oluşacak Bakan ve onunla çalışacak bir ekibin oluşturulması ve Bakanlık Bürosunun D.Bakır`da açılması…

Daha sıralanabilecek onlarca çözüm yolu vardır. Bu kez bu kadarıyla yetinelim.

Allah`a emanet olunuz.

 

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar