`Karşımda müthiş bir yangın var...`!

 Kelebekler (ışık var diye) kendini o ateşe atarken adam ise onları engellemeye çalışır. Ve ben sizin eteklerinizden tutup ateşten kurtarmaya çalışıyorken siz elimden kaçıp ateşe atlıyorsunuz.” (Hadis-i Şerif-Müslim`den)

Mübarek Ramazan ayı ve orucunu idrak edeceğiz inşaallah.

Bu ayda şeytanlar zincire vurulur, ayın sonunda gereği gibi idrak etmişsek annemizden yeni doğmuş gibi günahlarımızdan arınmış olacağız.

Bu ay sayesinde kalpler yumuşayacak, fakir fukaraya yardımlar artacak, başka hiç bir şeyle dize gelmeyen nefsimiz açlıkla ıslah olacak, münkerat saçanlar bu ay hürmetine kötülüklerine ara verecekler...

Şüphesiz bize, toplumumuza sayısız faydası olan Ramazan ayının da ma`nen bizden talepleri olacaktır.

Ramazan ayı ma`nen der ki; mademki size bu derece faydam oluyor o zaman siz de bu ayı iyi değerlendirin. Bunu yaptığınız da kâr üstüne kâr elde etmiş olacaksınız.

-Midenizi aç bıraktığınız gibi dilinizi de açlığa alıştırın, gereksiz konuşmalardan kaçının, başkalarının dedikodusunu yapmayın.

-İnsanların kalbi sizin onlara ulaşıp hakikatleri anlatmanız için hiç bir zaman olmadığı kadar bu ayda yumuşamıştır. O hâlde onların elinden tutun, gönüllerini fethedin.

-Bu ayda fedakârlıklarınızı arttırın, siz misafirliklere gidin başkaları size gelsin. Siz gittiğinizde veya onlar geldiğinde mutlaka sorumluluğunuz gereği onların hayatlarının tamamlarına İslam`ın hâkim olması için bir tebliğ programınız olsun. 

-Siz mesuliyet hissi ile hareket edenler, kendi çocuğunuzun cehennemde yanmasına müsaade etmediğiniz gibi Ümmeti Muhammed`den olduğunu söyleyenlerin çocuklarının da cehenneme gitmemesi için çırpınmalısınız. Bilmelisiniz ki bugün o çocukların kurtuluşu için her türlü fedakârlığa katlanmazsanız Allah sizi bundan dolayı hesaba çeker ve bir müddet sonra da siz artık bozulan topluma karşı çocuklarınızı koruyamazsınız.

Evet, günümüzde mesuliyet sahibi Müslümanlar, toplumlarından tebliğlerine karşı tam bir netice alıyorlar, denemez. Şeytana götüren yolların çokluğu ve cazibeliği cehalet, fakirlik gibi sebepler toplumların İslam`a yönelmesini engellemektedir. İslam`ın anlatılmasının önüne her türlü engelin çıkartılmasının da şüphesiz sapmalardaki etkisi çok fazladır.              

Toplumların İslam`ın güzelliklerini idrak ile ona yönelmesinde gevşek davranmalarının en büyük nedenlerinden biri de davetçi, şuurlu Müslüman, sorumlu Müslüman dediğimiz şahsiyetli kardeşlerimizin gereken hassasiyet ve fedakârlığı göstermemelerinden kaynaklandığını söylersek umarım yanılmayız.

‘Gereken hassasiyet` gösterilmediği takdirde yeterince çalışılmıyor anlamına geldiği gibi çok çalışıldığı hâlde düzenli veya programlı olmamasıyla netice alınamıyor anlamına da gelebilir. Dolayısıyla hem gereken hassasiyet gösterilecek hem de programlı olunursa o zaman görülecek ki insanlar fevc fevc İslam`ın huzur iklimine akın edeceklerdir.

Engellemeler, korkutmalar, şeytani yaklaşımlar olmayacak mı? Siz onların çürük temel üzerine yükselttikleri binaları sarsacaksınız, samimiyetinizle insanlara kim olduğunuzu göstereceksiniz onlar da sizi rahat mı bırakacaklar? Bu olacak şey değil. Bakın mesala Üstadımız ne diyor:

“Bana, “Sen şuna buna niçin sataştın?” diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var; alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor. O yangını söndürmeye imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?” Dar düşünceler, dar görüşler!

O halde kendimizden geçerek, iç hesaplar yapmadan sadece ve sadece Allah rızası için şerefle kuşanmış müminler olarak her bir ferdin cehennemden kurtuluşu için birebir mücadele yoluna, bu mübarek ayı yeniden vesile yaparak, koyulalım.

Biz O`nun  (cc) için olursak, dünya basitliklerinden yüz çevirir, dünyaya gereğinden fazla değer vermezsek O da bize yollarını açacaktır inşaallah. İşte O`nun vaadi:

“Bizim uğrumuzda mücadele edenlere mutlaka yollarımızı gösteririz. Ve hiç şüphe yok ki Allah Muhsinlerle (Allah`ı görür gibi ibadet eden mücahitlerle) beraberdir.” (Ankebut:69)

Ramazan-ı Şeriflerinizi tebrik eder, hakkıyla istifade ettirmesini Allah`tan dilerim.