Göç dalgası büyüyor: Dünyada göçmen sayısı ne kadar oldu?

BM Uluslararası Göç Örgütünün 2022 Dünya Göç Raporundan (IOM) derlediği bilgilere göre, 2020 itibarıyla dünya genelinde 281 milyon göçmen bulunuyor. Bu sayı dünya nüfusunun yüzde 3,6'sına tekabül ediyor.

Ekleme: 17.12.2022 18:42:25 / Güncelleme: 17.12.2022 20:10:48 / Dünya
Destek için 

Birleşmiş Milletlerce (BM) ilan edilen "18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü", her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

AA muhabirinin, BM Uluslararası Göç Örgütünün 2022 Dünya Göç Raporundan (IOM) derlediği bilgilere göre, 2020 itibarıyla dünya genelinde 281 milyon göçmen bulunuyor. Bir önceki yıla göre yüzde 3,5 artış gösteren göçmen nüfusunun 135 milyonu kadın ve 146 milyonu ise erkek

Dünya çapında 1970'te 84 milyon ve 1990'da 153 milyon göçmen olduğu kaydedilirken, uluslararası göçmen sayısı son 50 yılda 3 kattan fazla artış gösterdi.

Öte yandan, ülke içerisinde göç edenlerin sayısı ülke dışına çıkanlardan çok daha yüksek seviyelerde bulunuyor.

Avrupa uluslararası göçmenlerin varış noktalarının başında geliyor

İnsanların büyük çoğunluğu iş, aile ve eğitim sebepleriyle uluslararası göçe başvuruyor. Bu kişilerin bir kısmı evlerini ve ülkelerini çatışma, zulüm, doğal afet, bir kısmı da çeşitli trajik olaylar nedeniyle terk etmek zorunda kalıyor.

Göçmenler, en çok Avrupa (87 milyon) ve Asya (86 milyon) kıtalarında yaşıyor. Bu iki bölge, dünya genelindeki göçmenlerin yüzde 61'ine ev sahipliği yapıyor.

Bu bölgeleri, küresel bazda göçmenlerin yüzde 20,9'unun bulunduğu Kuzey Amerika ve yüzde 9 ile Afrika takip ediyor.

Uluslararası göçmenlerin sayısının iki kattan fazla arttığı (yaklaşık 7 milyondan 15 milyona) Latin Amerika ve Karayipler bölgesi de uluslararası göçmenlerin en yüksek artış oranına sahip bölgesi konumunda.

Okyanusya'da ise 9 milyon uluslararası göçmen yaşarken, bu kıtadakiler tüm göçmenlerin yaklaşık yüzde 3,3'ünü oluşturuyor.

Dünyada 89,4 milyon yerinden edilmiş insan var

Son verilere göre, dünya çapında 2020'nin sonu itibarıyla 89,4 milyon insan da yerinden edilmiş durumda yaşıyor.

Bunların 26,4 milyonunu mülteciler, 4,1 milyonunu sığınmacılar, 3,9 milyonunu yerlerinden edilmiş Venezuelalılar ve 55 milyonunu da ülke içinde yerinden edilmiş kişiler oluşturuyor.

Çatışma ve şiddet nedeniyle yerinden edilmiş kişilerin çoğu, Orta Doğu ve Sahra Altı Afrika'da yaşıyor.

Ayrıca, 2020'nin sonu itibarıyla ülke içinde yerinden edilen insan sayısının her zamankinden daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Mültecilerin sayısı rekor seviyede

Dünya çapında 2020'nin sonu itibarıyla 26,4 milyon mülteci bulunuyor. Bunun yanı sıra mülteci nüfusunun yıllık büyüme hızı 2012'den bu yana yavaşlamış olsa da mültecilerin sayısı rekor seviyede seyrediyor.

2020'nin sonunda, 18 yaşın altındakiler mülteci nüfusunun yaklaşık yüzde 38'ini oluştururken, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) yetkisi altındaki mülteciler arasında ilk 10 menşe ülke (Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Somali, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Eritre ve Burundi) toplam mülteci nüfusunun yüzde 80'inden fazlasını oluşturuyor.

Suriye'de iç savaş nedeniyle ülkeden göç eden mültecilerin sayısı yaklaşık 6,7 milyona ulaşırken, bir önceki yıla göre yaklaşık 100 bin artış oldu.

Öte yandan 2020'de Türkiye art arda beşinci kez, çoğu Suriyeli olmak üzere 3,6 milyondan fazla mülteciyle, dünyanın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkesi oldu.

Küresel Göç Sözleşmesi

Fas'ın Marakeş kentinde 10-11 Aralık 2018'de düzenlenen ve 164 ülkenin katıldığı uluslararası konferansta imzalanan "BM Küresel Göç Sözleşmesi", ülkelerin çoğunluğunun oyuyla kabul edilmişti.

Uluslararası göçün düzenlenmesi için hazırlanan sözleşme, yasal göç, göçmen hakları ve insan kaçakçılığıyla mücadele gibi konularda dünya çapında ortaklık zemini oluşturmayı amaçlıyor.

Sözleşme, insan hakları ve ulusal egemenlik başta olmak üzere ülkelerin göçle başa çıkmasına yardımcı olmayı ve göçmenlerin topluma entegrasyonu gibi konuları kapsıyor.

Toplamda 23 hedefin yer aldığı sözleşmeyle, devletler arası işbirliğiyle ülkelerin egemenlik hakları da dikkate alınarak göçün yasal, güvenli ve düzgün hale getirilmesi amaçlanıyor.

Dünya genelinde ABD, Avustralya, Şili ve Brezilya'nın yanı sıra "egemenliğini ihlal ettiği" gerekçesiyle 8 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke de söz konusu mutabakatı imzalamamıştı.