Elazığ'da Aile ve Çocuk Eğitimi semineri
Yeni İhya Der Elazığ'da düzenlediği 3 haftalık Aile ve Çocuk Eğimi seminerleri ile aile ve gençleri bilgilendiriyor.
ELAZIĞ - Yeni İhya Der, okulların başlamasıyla birlikte aileleri bilgilendirmek için 3 haftalık Aile ve Çocuk Eğitim semineri düzenliyor. Bilge Der'in Seminer Salonunda düzenlenen seminere ebeveynler katıldı. Seminerin 2. haftasına konuşmacı olarak katılan Eğitim Görevlisi Hasan Şahin, ailede olması gerekenlere ve ailenin çocuk üzerindeki görevlerine vurgu yaptı.
Toplum genelinde sosyal dokuda ciddi zedelenmelerin olduğunu söyleyerek seminere başlayan Şahin, "Aile fertleri olarak, 'ben çocuğuma bir şeyler anlatamıyorum, hanımıma söz geçiremiyorum' şeklinde dert yakınıyoruz. Sorun ve problemler yaşıyoruz. Öncelikle sorunlarımızın adını koymamız gerekiyor. Toplumda ciddi manada sorun ve problem var mı? Sorusuna evet cevabını veriyorsak, bu sorun ve problemlere çözüm aramak zorundayız.
Eski klasik aile yapılarında babanın sözü geçerliydi. Babanın otoriter yapısı vardı. Yap dediğinde yapılıyor, yapma dediğinde yapılmıyordu. Ama bu gün öyle bir seviyeye geçmişiz ki baba, çocuklarına yapma dediğinde itiraz haklarını kullanıyor, babanın söylediklerine muhalefet ediyorlar. Tabi çocuğun da kendi fikir ve görüşleri önemlidir. Ama çocuk yanlışı anlayacak fark edecek durumda olmadığı halde bu itiraz hakkını kullanıyor ve yanlış kararlar üzerinde diretebiliyor." şeklinde konuştu.
"Ciddi bir tehlikeye doğru gidiyoruz"
İslami aile yapısına temas eden Şahin,"Bizler ailemizin sorun ve problemlerini teşhis ettik mi? sorun var mı? Sorun varsa nasıl çözebiliriz. Ama bizim asıl sorunumuz problemimizin adını dahi koyamıyoruz. Ya çekiniyoruz, ya da söyleyemiyoruz veya kendimize yediremiyoruz. Arkadaşlar ciddi bir tehlikeye doğru gidiyoruz. Uçurumun kenarında yuvarlandık yuvarlanacağız.
Eşimizle, çocuklarımızla birlikte Hz. Peygamberin (sav) örnek aile diye tanımladığı sevgiyi, hoşgörüyü, yardımlaşma ve dayanışma, saygı üzerinde inşa ettiği o aileyi kendi üzerimizde gösteremiyor, uygulayamıyoruz. Sebebi ne peki bunun? Hocam işte ben anlatıyorum, söylüyorum anlamıyor ki çocuk. Peki, biz ne anlatıyoruz? Ne söylüyoruz bu çocuk anlamıyor. Ya söylemde bir sıkıntı var ya da çocukta bir sıkıntı var veya toplumda bir sıkıntı var. Bu üçgende bir sıkıntı söz konusudur. Bizim beslendiğimiz bilgi kaynağı vahiy eksenliyse, bilgi kaynağımızda da sorun yoktur öyleyse. O zaman bizim sorunların müsebbibi biziz, bizim sorunlar üzerinde uygulanırlığımızdır.
Çocuklarda 6-7 yaşlarına vardıklarında kurumsal eğitim başlıyor. Ailede ise 10-15 yaş aralığına vardığında eğitime başlanılıyor. Zaten çocuk bu yaşa vardığında belli bir seviyeye gelmiş olur. Anlatmak istediklerini kabullenmesi zorlaşır. Bizim de onun düşünme seviyesine inecek bilgi birikimiz olmadığı için onunla arkadaş olamıyoruz, sorunlar daha da büyüyor, sevgi bağları kopuyor.
Aile içerisinde sevgi dediğimiz anlayış yerleşmeze, çocuklarınıza ve ailenize bir şeyler veremediğiniz gibi, örnek aileyi de oluşturamazsınız. Hz. Peygamberin (sav) teşhis ettiği davetçi bir örnek aile her yönüyle ortaya koymuş olsak bu toplum kendiliğinden ıslah olur." dedi. (Yasin Kavaklı - İLKHA)