Ankara'da "Keşmir Kara Günü" yad edildi
"Keşmir Kara Günü" dolayısıyla Ankara'daki Pakistan Büyükelçiliği'nde bir etkinlik düzenlendi.
"Kara Gün" olarak adlandırılan Cammu Keşmir'in Hindistan tarafından işgal edilmesinin (27 Ekim 1947) 76'ncı yıl dönümünde Pakistan Ankara Büyükelçiliğinde bir etkinlik düzenlenerek Keşmir'in özgür olması gerektiği vurgulandı.
Denetim Hattı'nın her iki tarafında ve dünyanın her yerindeki Keşmirliler, Hindistan'ın anavatanlarını yasadışı olarak işgal ettiğini dünyaya duyurmak için 27 Ekim'i "Kara Gün" olarak anmaktadır.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Emekli Tümgeneral Doç. Dr. Güray Alpar, Avrupa Birliği Uyum Komisyon Başkanı ve AK Parti Milletvekili Burhan Kayatürk ile Eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık birer konuşma yaptı.
Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Yusuf Cüneyd
Yapılan konuşmaların ardından Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi (Yousaf Junaid) Yusuf Cüneyd, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı.
"Keşmir halkına işgalden beri insan değilmişler gibi davranıyorlar"
Hint askerlerinin Cammu ve Keşmir'i işgal ettiği gün olan 'Keşmir Kara Günü' için toplandıklarını belirten Cüneyd, "Keşmir halkına o günden beri insan değilmişler gibi davranıyorlar. Orası açık bir hapishaneye dönüşmüş durumda. Oradaki halk bu durumundan memnun değil çünkü Hindistan'ın bölünme planına göre Müslüman çoğunluklu bölgeler Pakistan'a, Hindu çoğunluklu bölümler Hindistan'a bırakılacaktı. Ama bu ne yazık ki gerçekleşmedi ve o zamandan beridir oradaki Müslüman kardeşlerimiz Hintli İşgal Kuvvetleri tarafından demir bir kafesin içine yerleştirilmiş durumda ve kendilerine her türlü zalimlik ve barbarca davranış yapılıyor. Bu mesele BM Güvenlik Konseyi'nde ele alındı ve peş peşe kararlar geçirildi. Bu kararlar çok açıktı. Keşmir halkı yapılacak bir plebisitle hangi ülkede kalacağına kendisi karar verecekti ve kendi kaderini belirleme hakları onların kendisine verilecekti. Ama bu plebisit yapılmadı ve iki ülke bu mesele için birçok kereler savaşa girdiler. Bu mesele hala çözülemedi ve BM gündemindeki en eski mesele olarak kaldı. Bu süre boyunca aslında bütün sistem test edildi. Yani biz son 76 yıldır sadece kararlar mı alıyoruz, aklımızdan planlar mı yapıyoruz, konuşmalar mı yapıyoruz ama aslında bir türlü bu meseleyi gerçekten çözüme kavuşturamıyoruz. Buna göre aslında bütün sistemin meşruluğu tehlike altında." dedi.
"1989'dan beri 100 binden fazla sivil Keşmirli şehit edildi"
Keşmir'de Filistin'le beraber barbar uygulamaların olduğunu belirten Cüneyd, konuşmasının devamında şunları aktardı:
"Pakistan ise Keşmirlileri bu meselede başından beri desteklediği için çok gururludur. Ve biz her zaman onların sesi olmaya devam edeceğiz. Eğer istatistiklere bakarsanız -ki bu istatistikleri biz yapmadık, küresel kuruluşlar yaptı- 1989'dan beri 100 binden fazla sivil Keşmir halkı şehit edildi. Çocuklar bile ortalıktan kaybedildi. Ve pelet silahları... Şu modern dünya dediğimiz çağda, burada gördüğünüz tüm resimlerde üzerlerinde pelet silahı kullanılmış olan sivilleri görebilirsiniz. Hint işgalindeki Cammu ve Keşmir, dünyanın en militarize (askerleştirme) olmuş bölgesidir. Düşünün, 9 milyon nüfusa tam 900 bin silahlı Hint askeri. Burada neden bahsediyoruz? Bir uygarlıktan mı bahsediyoruz? İnsanlıktan mı bahsediyoruz? Keşmir'de Filistin'le beraber en barbarca aktiviteler uygulanıyor. Hepsinden önemlisi, bütün uluslararası hukuku, kuralları çiğneyerek, BM kararlarını hiçe sayarak 5 Ağustos 2019'da Hindistan, Keşmir'in özel statüsünü anayasasından çıkarttı. Ama buna ne gerek vardı, neden? Bahsedilen uygarlık zaten yerinde duruyordu. Bahsedilen siyasi sistem de yerindeydi. Hükümet zaten işliyordu. O halde Keşmir'in özel statüsünü kaldırmaya neden görüldü? Çünkü Keşmir meselesinin momentumu değişmişti ve onların bunu durdurmak için bir şeyler yapması gerekiyordu ve yaptılar. Onların yapmak istedikleri demografik değişiklik getirmek ve oradaki çoğunluğu bir azınlık haline getirmekti. Çünkü Keşmir'de özel statüsü varken Keşmir dışından hiç kimse yasal olarak oraya yerleşemiyordu, ikamet edemiyordu."
"Keşmirliler en büyük desteği Türkiye'den almışlardır"
Türkiye'nin Keşmir konusunda kendilerine verdiği desteğe değinen Cüneyd, "Keşmirliler en büyük desteği Türkiye'den almışlardır. Türkiye tüm uluslararası forumlarda hep Keşmir'e destek vermiştir. Ve de aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da bu meseleyi en son BM Genel Kurulunda dile getirdiği için minnettarız. O bunu yaptı çünkü Keşmirlilerin acısını biliyor, kardeşlik nedir biliyor ve Pakistan Türkiye ilişkisidir nedir, biliyor." ifadelerine yer verdi.
Programa, Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Yusuf Cüneyd, Eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Avrupa Birliği Uyum Komisyon Başkanı ve AK Parti Milletvekili Burhan Kayatürk, HÜDA PAR Teşkilat Başkan Yardımcısı Hüseyin İmir, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Emekli Tümgeneral Doç. Dr. Güray Alpar, Pakistan Büyükelçiliği çalışanları ve Pakistan topluluğu üyeleri katıldı.
"Keşmiş Kara Gün" nedir?
Hint Ordusu, 27 Ekim 1947'de Cammu ve Keşmir eyaletlerini işgal etti. O zamandan beri Hint zulmüne rağmen Hindistan hükümeti, kendi kaderlerini tayin hakkı için mücadele eden işgal altındaki Cammu ve Keşmir'in cesur Müslüman halkının iradesini kıramadı. 27 Ekim 1947'deki işgal nedeniyle Pakistan o günü "Kara Gün" olarak anıyor. (İLKHA)