BURSA - Peygamber efendimiz Hz. Muhammed`e (s.a.v) atfen yazdığı Mevlid-i Şerifiyle bilinen büyük İslam âlimlerinden Süleyman Çelebi Hazretlerinin türbesi yalnızlığa terk edilmiş.

 

Bugün milyonlarca Müslümanın dilinden düşürmediği Mevlid-i şerifi yazan Süleyman Çelebi`nin türbesi ziyaretçi hasreti çekiyor. Hatta Bursa`da yaşayan birçok kişi Bursa`nın meşhur çekirge yolu üzerinde bulunan türbenin yerini bile bilmiyor.

 

Yol kenarında bulunan türbe, çoğu zaman insanlar tarafından fark edilmiyor. Hatta Burada türbe mi vardı diye şaşkınlığını dile getirenler bile var.

 

Süleyman Çelebi, Bursa`da asrının ileri gelen âlimlerinden ilim tahsîl etti. Büyük bir âlim olarak, Sultan Yıldırım Bayezid zamanında Divan-ı hümayun imamı, sonra da Bursa`da onun inşâ ve ihyâ ettiği caminin imamı oldu. Resulullah efendimize olan muhabbeti, Vesilet-ün-Necat isimli mevlid kasidesini yazmasına vesile oldu.

 

Peygamber aşığı Süleyman Çelebi`yi Mevlid kasidesini yazmaya iten en büyük sebep ise İranlı bir vaizin kürsüde Hz. Peygamber hakkındaki saygısız kelimeleri oldu. Rivayete göre İranlı vaiz, Ulucami`de verdiği vaazda, `Peygamberleri birbirinden tefrik etmeyiz` ayetini tefsir ederken, "Ben bu ayetin bildirdiği gibi ahir zaman Peygamberini diğerlerinden üstün görmem." der. Dinleyenlerden bir zat ise ayağa kalkarak vaize, "Sen tefsir ilmine vâkıf değilsin, ayetlerin muhkemlerini, hükmü kalkmışları ve hükmü kaldıranları bilmiyorsun. Peygamber arasında fark yoktur demekten maksat; peygamberlik hususudur. Yoksa peygamberler arasında mertebe ve derece yoktur demek değildir. Eğer her cihetten fark yoktur demek olsaydı Peygamberlerden bazısını bazısına üstün kıldık ayeti bulunur muydu?" diyerek susturur. Münakaşadan haberdar olan Süleyman Çelebi, Hazreti Peygamberin (sav) böyle bir tartışmaya konu edilmesinden dolayı çok üzülür ve Mürşidi Emir Sultan`ın da tavsiyesiyle Mevlid`i yazar.